İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'na göre, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi alacağı ile işe iade talebiyle açılacak davalarda, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurma dava şartı yapılarak, zorunlu hale getirilmektedir. Bu sebeple, söz konusu talepler için arabulucuya başvurmadan doğrudan iş mahkemesine açılan davalar usulden reddedilecektir.
İşte gündemdeki bu konu ile ilgili özellikli sorular ve cevapları:
1-Maddi imkanı olmayan işçi ne yapacak?
İşten çıkarılmış ve maddi imkanı olmayan işçi, arabuluculuk ücretini nasıl karşılayacak? Devlet ödeyecek mi? Bu soruların cevabı tasarıdavar. Evet, arabuluculuk ücretini karşılamak için maddi yardıma ihtiyaç duyan işçiler, arabuluculuk bürosunun bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine başvurarak adli yardımdan faydalanabilecektir.
2-Kıdem tazminatında zaman aşımı nasıl uygulanacak?
Kıdem tazminatında dava açma zaman aşımı on yıl iken, tasarıya göre beş yıla iniyor. Bu tasarı yasalaşmadan önce işten çıkarılmış olanlara, örneğin bu yeni yasa uygulamaya girmeden yedi yıl önce işten çıkarılmış olan işçilerin dava açma süreleri ne olacak?
Tasarıya göre; beş yıllık zamanaşımı süresine ilişkin hüküm, tasarının yasalaşıp yürürlüğe girdiği tarihten sonra sona eren iş sözleşmelerinden kaynaklanan tazminatlarhakkında uygulanacaktır.
Tasarı yasalaşıp yürürlüğünden önce iş sözleşmesi feshedilenler, değişiklikten önceki hükümlere tabi olmaya devam ederek, eskisi gibi on yıllık zaman aşımı uygulamasına tabi olacaklar. Ancak, on yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmamış kısmının beş yıldan uzun olması durumunda, zaman aşımı için kalan süre beş yıl olarak uygulanacaktır.
3-İşe başlatmama tazminatında uygulama nasıl olacak?
Halen uygulamada işe iade kararı veren mahkeme boşta geçen süreye ilişkin alacak (ücret ve diğer haklar) ile işe başlatmama tazminatını ay esaslı olarak belirlemektedir. Bunun sonucu olarak işe iade kararına dayanarak işe başlamak isteyen işçinin işe başlatılmaması durumunda, kararda ay esaslı olarak belirlenen alacak ve tazminatın tahsili için ikinci bir dava açması gerekmektedir.
İşçi bakımından sorunlu olan bu durumun önüne geçmek amacıyla mahkemenin belirtilen alacak ve tazminatın parasal olarak belirlemesi yasa tasarısında öngörülmekte ve işe başlatılmama durumunda kararda yazan parasal miktarın tahsili için doğrudan icra takibine geçilebilmesine imkan tanınmaktadır. Düzenleme ile alacak ve tazminatın tahsili için işçi ikinci bir dava açmak zorunda kalmayacaktır. Yasa tasarısında arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları hali detaylı olarak düzenlenmektedir. Bu durumda taraflar; işe başlatma tarihini, ücret ve diğer hakların parasal miktarını ve işçinin işe başlatılmaması durumunda tazminatın parasal miktarını da belirlemek zorundadır. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılacak ve son tutanak buna göre düzenlenecektir.