Bir efsane haline gelen “ara öğünlerde şekerli yiyecekle proteinli besinleri bir arada yemek” lafının diyabet konusunda çok yol almış olan Amerikan Beslenme ve Diyetetik Akademisinin önerilerinde yer almadığını biliyor muydunuz?
Şimdi haklı olarak soracaksınız. Kim çıkarmıştı bu anormal öneriyi? Şu gerçeği size söyleyebilirim bu teoriyi destekleyen maalesef güvenilir bir kanıt bilim dünyasında bulunmamaktadır. Hatta size daha doğru bir bilgi verecek olursam; karbonhidratlı bir yiyeceğin yanında protein değeri yüksek bir besin yediğinizde pankreastan bir miktar daha fazla insülin üretimi uyarılıyor ve bu fazla insülin ise kan şekerinin daha hızlı düşmesini sağlayarak özellikle diyabetli hastada riskli, yani kan şekeri düşmesi olarak bilinen hipoglisemi olayını yaşamasına neden olabiliyor. Bu nedenle ara öğünde karbonhidrat ve proteini bir arada yeme önerisi reaktif hipoglisemisi ve insüline bağımlı olmayan şeker hastaları için görüldüğü üzere olumlu değil tam tersi olumsuz etki gösterebilir ve hipoglisemiyi tetikleyebilir.
PORSİYON BÜYÜDÜKÇE KAN ŞEKERİ ARTAR
ARA öğünlerde besinin porsiyon miktarı arttıkça, karbonhidrat, protein ve yağ içeriği yüksek besinler yendikçe kan şekerine etkileri eninde sonunda olumsuz etki gösterecek şekilde etkiler göstermektedir. Bu nedenle ara öğünlere yenilecek besinlerin farklı özellikleri olması ve de küçük porsiyonlarda olması gerekmektedir. Ara öğünde 1 porsiyona eş olacak meyve, 1 su bardağı süt veya ayran, 1 avuç kadar fındık-fıstık-ceviz-badem, 5 adet kestane, 3 adet tercih edilen kuru meyve, 1/3 simit veya diğer yağlı tohumlar, 2-3 adet tuzlu bisküvi, 1 kase yoğurt veya 2 top dondurmayı geçmeyecek şekilde mutlaka tek başına yenilmesi ne kan şekerini yükseltir ne de sonradan kan şekerini düşürme etkisi yaratır.