Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin’in Tel Hamis Tugayları tarafından pusuya düşürüldüğü ve yanındaki sekiz kişiyle birlikte öldürüldüğü bilgisi Türkiye açısından netlik kazanmış durumda. Son gelen haberlere göre Bahoz Erdal’la birlikte bir Amerikalı da öldürülmüş. Artık YPG armalı olanlardan mı, o kadarını bilemiyoruz.
Türk yetkililer yerli istihbarat kaynaklarından emin ancak yabancı istihbarat kaynaklarından da teyit bekliyor. Bu ihtiyat payı sadece yüzde 100 emin olmak adına değil biraz da istihbarat paylaşımı yaptığımız kurumların pozisyonlarını açığa düşürmek adına bırakılıyor.
PKK’nın imkanı olsa Bahoz’u diriltip Kandil’den bir selfie paylaşırdı herhalde. Kaldı ki telsiz konuşmalarındaki suskunluk, Türkiye’deki pek çok kanlı eylemin de planlayıcısı olan Bahoz Erdal’ın öldürülmüş olduğunu doğruluyor.
PKK medyası ve PKK muhibbi yazarların yaşadığı derin üzüntüyü de ekleyince manzara netleşiyor zaten.
AP’den teröre açık destek
Bahoz Erdal’ın Suriye’de öldürülmüş olması, Türkiye’nin ısrarla anlatmaya çalıştığı PKK ve PYD arasındaki ilişkiyi doğruluyor, evet. Ancak mesele bu ilişkiye ikna edemediğimiz müttefiklerimizin daha fazla delile ihtiyaç duymaları falan değil. Onlar da çok iyi biliyor PKK ve PYD arasındaki ilişkiyi.
Kaldı ki Avrupa Parlamentosu’nda açılan terör örgütü sergisinde Abdullah Öcalan ve YPG-PYD bayrakları yan yana. Sizce PYD’nin PKK’dan farklı olduğunu düşünen bu insanlar, Fehman Hüseyin’in Suriye’de öldürülmüş olması üzerine “PKK yöneticisi olan bu adamın Suriye’de ne işi var? Hımm, demek PYD ve PKK arasında ilişki varmış” mı diyecek?
Fehman Hüseyin’in yönettiği HPG’nin Türkiye’deki hendek terörünü organize ettiği de biliniyor zaten.
Yani herkes her şeyi çok iyi biliyor.
Ve gözümüzün içine baka baka Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı’na parmak sallama cüretini gösteren Martin Shultz’un başkanı olduğu Avrupa Parlamentosu’nda terör örgütü için sergi açılabiliyor.
Bir ikiyüzlülük, ahlaksızlık ve uluslararası hukuku çiğneme örneğidir AB’nin sergilediği bu tavır.
Şu şartlar altında Türkiye’nin böyle bir birliğe üyelik talebinde bulunması söz konusu dahi olmamalıdır.
Avrupa Parlamentosu bu son sergi rezaletiyle birlikte teröre desteğini açık bir şekilde göstermiştir.
Suriye’de Kandil vesayeti
Bahoz Erdal’ın öldürülmesi peki hiç mi önem taşımıyor? Taşıyor elbette. Bir kere Türkiye’nin terörle mücadeledeki yöntem ve kararlılığının sonuç alıcı olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, PKK-PYD ilişkisinin bundan böyle yeni bir biçim alacağını ve PYD içindeki Suriyeli Kürtler ile Kandil baronları arasında ihtilaf olduğunu da gösteriyor.
Yakın gelecekte ABD’nin de isteği doğrultusunda PKK ve PYD ilişkisinin revize edilmesine şahit olabiliriz. Bunda, Türkiye’nin kendi yaklaşımında ısrarcı olması etkili olmuştur.
Suriye Kürtleri üzerindeki Kandil vesayetinin delinmeye başlandığı yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Türkiye’deki PYD-PKK karşıtı Kürt muhalefetinin toparlanmaya başladığını, Barzani’nin de onlara destek verdiğini hesaba katınca Bahoz Erdal’ın öldürülmesinin Suriye’de siyasi çözüme doğru kolaylaştırıcı bir etki yapacağı söylenebilir.
Türkiye’nin Rusya gibi İran gibi bölgesel aktörlerle birlikte Suriye’nin bütünlüğünden yana tavır aldığı ve PKK ve ABD’den başka Suriye’de federasyon ya da bölünme arzu edenin olmadığı da düşünülünce normalleşme şartlarına hız kazandıracak bir gelişme, Bahoz Erdal’ın öldürülmüş olması.