En son 3 yıl görev yaptığı Bursa’da hayata geçirdiği başarılı projelerle 7’den 70’e herkesin gönlünü fetheden, arkasından sular dökülerek unutulmaz güzel izler ve duygularla uğurlanan Vali Münir Karaoğlu yeni görev yeri olan Antalya’da yoğun bir tempoyla çalışmaya başladı.
Türk turizminin adeta mihenk taşı olan Antalya’daki gelişmeleri yakinen takip ederek, ülkemiz ve Antalya turizmi için yapılması gerekenleri ve yeni projeleri Münir Karaloğlu’na sizler için sordum.
“Küresel şehir olma potansiyeli olan bir şehirdir Antalya, Türkiye’nin vitrinidir” diyerek söze başlayan Karaloğlu “Antalya’yı hep beraber gözümüz gibi korumalıyız, topyekun birlik ve beraberlik ile dayanışma içerisinde olmayız” dedi.
Turizm ile beslenen bir şehir olan Antalya’nın son dönemlerde içinde bulunduğu sıkıntının farkında olduklarını belirten Vali Karaloğlu, bu sıkıntıların kalıcı değil geçici, Antalya’nın bu sıkıntıyı aşacak güçte olduğunu söyleyerek, bu daralmayı doğru yönetirsek hem Antalya hem Türkiye için bu durumu fırsata çevirebileceğimizi kaydetti. Ancak bu geçici daralmanın sebebini iyi tahlil ederek bundan sonraki buna benzer ortamlar oluştuğunda yapmamız gerekenleri bugün yapmamız lazım.
Peki neler yapmalıyız?
“Turizmi çeşitlendirmek, hedef pazarları ve ürünleri çeşitlendirmek, yeni bir anlayışla çağın gereklerine uygun yeni bir tanıtım ve pazarlama stratejisi oluşturmak, iç turizmi yatırım yaparak hareketlendirmek. Antalya sahillerinde kaliteli yat limanları yapılarak yat turizmini doğru bir şekilde hayata geçirerek kalıcı, uzun vadeli şehre daimi gelecek bağlanacak potansiyel üretmeliyiz. Yatını bir şehre bağlayan hayat boyu o şehre bağlanır...
Antalya turizminde yeni hedef kitleler oluşturmalıyız. Planlı programlı, altyapısından en ince ayrıntısına kadar tüm detayları en iyi şekilde faaliyete geçirmeliyiz. Antalya, sahillerinden tarihi ve kültürel değerlerine, otellerine kadar dünya turizminde çok önemli bir turizm potansiyeline sahip bir şehirdir. Antalya’yı hep beraber gözümüz gibi korumamız lazımdır. En son yapılan G20 zirvesi ve diğer yapılan uluslararası organizasyonlarda da bu gücü ortaya konmuştur. Antalya bu gücünü ispatlamıştır. Türkiye olarak Antalya’ya sahip çıkmalıyız. Esnafından taksicisine, sanayicisinden otelcisine kadar kenetlenerek bu süreçleri Antalya en iyi şekilde geçirecektir. Esnafların kira sorunu var, gayrimenkul sahiplerinin yeni duruma uygun olarak kiracılarını koruması ve gözetmesi gerekir. Antalya’da herkes çok kazanırken kiralar çok yüksekti o durumda normaldi ama bu duruma göre yeniden gayrimenkul sahiplerinin düzenleme yapması gerekir.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ve tüm sektör paydaşlarıyla Antalya’da bir araya geleceğiz. Var olan sorunları ve sorunlardan çıkış yollarını hep birlikte arayacağız. Önümüzdeki Ramazan Bayramı tatiliyle birlikte Antalya’daki otellerimizde yoğun bir şekilde iç turizm hareketliliği yaşanacak” dedi.
Son olarak tüm İslam aleminin şimdiden Ramazan Bayramı’nı kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.