Bayram vesilesiyle Antalya'da sıla-i rahimdeyim. Bayramın 3. günü meydana gelen teleferik kazasının olduğu saatte şehirde çocukları gezdiriyordum. Hatta teleferiğe binmeye de niyetimiz vardı ama bizim ufaklık korktuğundan vazgeçmiştik. Kazayı duyar duymaz çocukları eve bırakıp hâdisenin olduğu yere gittim.
Tam anlamıyla can pazarı yaşanıyordu. Teleferik direğinin devrilmesi sonucu bir teleferik kabininin altı çıkmış ve içindeki insanlar yere düşmüştü. İlk aldığımız haber bir vatandaşımızın vefat ettiğine dairdi. 7 yaralı ve diğer kabinlerde mahsur kalanlar vardı. Mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 24 saat süren müthiş kurtarma operasyonuyla burunları kanamadan kurtarıldılar.
Kolay bir operasyon değildi. Mahsur kalanları havadan tek tek alan kurtarma personeli bir yandan rüzgârla boğuştular diğer yandan teleferik telleriyle. Antalya Valisi Hulusi Şahin ve AFAD Başkanı Okay Memiş'in koordinesindeki kurtarma personeline ne kadar teşekkür etsek az. Çabalarına bizzat şahit oldum.
Seçim dönemi Antalya'da bir süre kalıp Antalyalıların mevcut belediye yönetimine dair şikâyetlerini dinlemiştim. Şikâyetler arasında, direği devrilen teleferiğin bakımsızlığı da vardı. Maalesef yaşanan kaza gösterdi ki vatandaşların Tünektepe Teleferik Tesisi'ne dair şikâyetleri bir kuruntudan ibaret değilmiş.
Kazanın olduğu ilk zamanlarda olay yerinde Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i göremedik. Sadece Sayın Böcek'i değil kurtarma ekiplerini de göremedik. Gördüğümüz şuydu: Muhittin Böcek yönetimindeki Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin bu tür bir kazaya karşı hiçbir tedbir ve hazırlığının olmamasıydı.
CHP yönetimi ve medyası suçu üzerlerinden atmak için, 5 yıl önceki seçimi kaybedip belediye başkanlığını Böcek'e bırakan AK Partili Menderes Türel'i suçlayıcı haberler yaymaya çalıştılar. Lâkin bu ahlâksız tavır kendi cenahlarında bile itibar görmedi hatta sosyal medyada "Utanmasalar işi teleferiği ilk icat edene kadar götürecekler" diye alay konusu oldular.
Hâdise çok açık: Tüm sorumluluk Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde. Evet insan canı üzerinden günlük politika yapılmaz ama burada ciddi biri durum var. Nihayetinde mevzubahis olan insan canı. Hataları dile getirmek gerek ki tekrarlanmasın. Savcılık soruşturma başlattı. Bilirkişi heyeti ön raporunu da hemen hazırladı. Raporda Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ihmâli görülüyor.
CHP medyasının cevval gazetecileri, program yapımcıları ve spikerleri İstanbul Beşiktaş'ta 29 kişinin ölümüyle sonuçlanan bar yangınında olduğu gibi Antalya'daki kazada da sağıra yattılar. Nemalandıkları belediyelere söz etmek onlar gibi 'bağımsız gazetecilere' yakışmaz!
Sivil asker devlet tam kadro oradaydı. Başta AK Parti Milletvekili Mustafa Köse ve Ak Partili bölge vekilleri de kurtarma çalışmaları bitene kadar olay yerindeydiler. Hadiseyle alakalı hiçbir şey gizli kalmayacaktır, takipçisiyiz!