Yaklaşık olarak 30 yıldır hakem camiasının içinde oldum ve dışarıdan takip ettim. Ancak böylesine düzensiz, dikkatsiz, teknolojiden ve eğitimden habersiz bir MHK Başkanı görmedim. Hakem atamalarında böylesine garip işlere hiç rastlamadım.
Geçen hafta da yazdım, sözleşmeli UEFA eğitmeni Rosetti piyasada yok, hakemler için tutulan psikolojik danışman “Tüm Süper Lig hakemlerinin önünde yapılan hatalı pozisyon analizleri hakemlerin psikolojisini bozar” dediği için MHK tarafından yapılması gereken eğitimler de bitmiş durumda. Psikolojik danışmanın da, “muhtemelen psikolojisinin bozulması” nedeniyle artık Riva’ya gelmemesinden dolayı hakemler ile ilgili yapılan hiçbir şey kalmamış durumda!
Böylesine garip hakem atamalarının yapılabilmesi için bu atamayı yapan MHK Başkanı’nın ya çok saf, ya da çok kurnaz bir zeka yapısına sahip olması gerekir. Trabzonspor ile UEFA Avrupa Ligi’ne kalabilmek için yarışan Antalyaspor’un Kasımpaşa ile oynadığı maça Trabzonlu hakem Barış Şimşek’in atanmasının mantığını bana kimse izah edemez! Eğer ki MHK Başkanı bu atama için “Ben her maça, her hakemimi atarım” derse, ben de ona “Madem bu kadar cesursun Trabzonlu hakem Barış Şimşek’i, Kadıköy’de oynanan Fenerbahçe-Trabzonspor maçına niye veremedin, yoksa birilerinden mi korktun Namoğlu?” diye sorarım. Bursa-Beşiktaş maçına, ligin ilk yarısında da aynı müsabakayı yönetmiş olan Bülent Yıldırım’ı tekrar atayan MHK Başkanı, yine aynı garip uygulamayla ligin ilk yarısındaki Trabzon-F. Bahçe maçını yönetmiş olan Ali Palabıyık’ı bu kez İstanbul’da oynanan aynı karşılaşmada görevlendirdi. Yahu Namoğlu, elinde 20’den fazla Süper Lig hakemi varken bu atamaların anlamı nedir? Başka hakem mi bulamıyorsun ki “sözleşmeli hakem” gibi aynı hakemleri ligin ilk ve ikinci yarılarında aynı takımların birbirleri ile oynadığı maçlara veriyorsun? Anlat bakalım Fener’in bir metre ofsayt pozisyonundan attığı golün hesabını şimdi nasıl vereceksin Namoğlu?