Son yıllarda LGBT ile büyük bir saldırıya uğramakta olan aile yapımız adına yeni ve güzel adımlar atılması memnuniyet verici. Toplumun temel taşı iken adeta yalnızlığa itilen ailenin güçlendirilmesi için daha da kararlı adımlar atılması gerekiyor.
Fıtrata uygun olarak kadın ve erkekten oluşan aile yapısı sadece bizim ülkemizde değil bütün dünyada büyük bir saldırı altında. Küresel güç odakları doğal ve fıtri olanı bozmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Siz sivrisinek vızıltısının hoparlöre bağlanıp büyük ses çıkardığına bakmayın. Farklı yöntemlerle aileyi bozmak için çaba gösterenlerin sahaya sürdükleri son piyonları bir avuç sapkın LGBT topluluğu.
Ama elbette bunu küçümseyip aileyi küresel güç odaklarının ifsat oyunlarına feda edecek değiliz. Devlet ve toplum olarak bu konudaki hassasiyetimizi her zaman gösteriyoruz, göstermeye de devam edeceğiz.
LGBT konusunda hassas olan tek devlet biz değiliz. Rusya da bu sapkın topluluklara karşı aile ve toplumu korumak için büyük mücadele ediyor.
Putin, 30 Eylül'de yaptığı son açıklamasında "Tamamen akıllarını mı yitirdiler? Okullarımızda birinci sınıftan başlayarak çocuklarımıza, yozlaşmaya ve yok oluşa götürecek sapkınlıkların dayatılmasını mı istiyoruz gerçekten? Onlara kadın ve erkekten başka bir cinsiyet daha olduğunu aşılamalarını ve cinsiyet değiştirme ameliyatı olabileceklerinin öğretilmesini istiyor muyuz? Ülkemiz ve çocuklarımız için bunları istiyor muyuz gerçekten? Bizim için bunlar kabul edilemez, bizim farklı, kendi geleceğimiz var... " demişti.
Putin'in LGBT ve benzeri dayatmalara yapmış olduğu bu çıkış yeni değil. Devlet politikası olarak kamu spotu mahiyetinde sosyal mecralarda videolar dahi döndürülmüştü. LGBT toplulukları Rusya'da yasaklı ayrıca...
Ülkemizde de yeni bir gelişmeyle LGBT mücadelesinde; Anayasa'nın 24. ve 41. maddelerinde yapılacak değişiklikle, bu konuda büyük bir adım atılacak. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa çalışmalarında 24'üncü madde ve 41'inci madde çalışmalarının tamamlanarak teklife/meclise sunulacak aşamaya geldiğini söyledi.
Anayasa'nın 41. maddesinde yer alan "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır." ifadesi "muğlak" olduğu için değiştirilerek "Aile, kadın ve erkekten oluşur." tanımı getiriliyor.
Sapkın LGBT topluluklarının en çok istismar ettiği bu ifadenin değiştirilmesi çok önemli bir gelişme. Bu değişikliği düşünenlere şükran duygularımızı ifade etmekle birlikte bu değişikliğin "eksik" olduğunu da söylemek istiyoruz.
Eğer bu madde şöyle olmuş olsaydı çok daha işe yarar olurdu: "Aile, kadın ve erkekten oluşur. Hükûmet, bu yapının bozulması niteliği taşıyan her türlü eylem ve harekete karşı mücadele eder. Alınacak tedbirler kanunla düzenlenir."
Aileyi bozmak için her türlü imkânı seferber edenlere karşı sadece kâğıt üzerinde kalacak bir ibare yeterli olmayacaktır. Her şeyden önce toplumsal zihin dünyamızda yapılacak eylem planlarıyla LGBT ve benzeri şer odaklarının zararları toplumun her kesimine anlatılmalıdır.
Ülkenin tarihi değerlerini, kadim medeniyet anlayışımızla ülke içi ve uluslararası alanda tanıtma görevini ifa eden Kültür ve Turizm Bakanlığı, ailenin medeniyeti ve kültürü yaşattığına dair çalışmalarla aileyi korumayı hedeflemelidir.
Ailenin bütünlüğünü ve parçalanmış aileleri korumaya, bu amaçla gerekli planlamaları yapmaya, eğitim faaliyetlerinde bulunmaya yönelik ifada bulunan Aile Bakanlığı, toplumun her kesimine, ailenin ifsat olması durumunda bir geleceğimizin olmayacağını anlatmalıdır.
İnanç değerlerini önceleyerek toplumu aydınlatma, din ve eğitim hizmetlerini yerine getirme, en önemlisi de ahlak bilinci aşılama hizmetlerini aile merkezli yöneterek yapacak olan Diyanet İşleri Başkanlığı, toplumun kozası olan aileyi geleceğe taşıyacaktır.
Geleceğimizin sermayesi olan çocuklarımıza ailenin, anne-babanın kıymetini ve yerini takviye ders ve stratejilerle aşılayacak olan Milli Eğitim Bakanlığı, yüzyıllardır süren medeniyet geçmişimizi aynı hassasiyetle yarınlara taşıma görevini üstlenmiş olacaktır.
"Türkiye markasını güçlendirmek" hedefiyle yola çıkan, kamu adına Türkiye'nin hem ulusal hem uluslararası düzeyde nitelikli temsilini üstlenmekte, bu doğrultuda çalışmalarını yürütmekte olan İletişim Başkanlığı'nın; bu coğrafyanın, geçmiş-gelecek bütünlüğüyle, medeniyet değerlerinin aile kültüründen neşet ettiğini gösterecek ve anlatacak çalışmalar içinde olması marka değerimizi artıracaktır.
Kısaca sinema, kitap, sanatsal faaliyetler, eğitim ve benzeri çalışmalarla, bilinçlendirme ve farkındalık çalışmalarıyla desteklenecek olan bu Anayasa değişikliği çok daha güzel neticeler verecektir.