Ümit Özdağ'ın gemileri yaktığı günden beri bir gizli anayasa konuşuluyor İyi Parti içinde. Öyle ki Millet İttifakı bileşenlerinden birinin de HDP olduğuna ve dominant ortak CHP'nin, HDP'ye kapalı kapılar ardında bazı sözler verdiğine kanıt aranıyor sanki.. Yani 'o anayasa çalışması ortaya çıkarsa var böyle bir ilişki, çıkmazsa yok' öyle mi?.. Ya hu daha dün PKK'nın eli kanlı terör örgütü ele başı İsrail Medyasına konuştu. Jerusalem Post'a.. Ne dedi?.. "Biz de millet ittifakını destekliyoruz" demedi mi?.. Daha ne anayasasından söz ediyoruz burada?.. Soru gayet net; PKK terör örgütünü mutlu eden bir ittifaktan Meral Akşener'in bir rahatsızlığı var mı, yok mu?..
***Eğer çalının arkasından dolaşmayı tercih edenler olacaksa onlara ön kapıdaki başka bir tabloyu göstermek isterim.. PKK'nın şehir yapılanmasına bir operasyon yapıldı önceki gün takip ettiniz mi?.. O operasyonda Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz da gözaltına alındı.. Tamamının PKK terör örgütü üyesi olduğu onlarca kişiyle birlikte CHP'li belediyenin başkan yardımcılığı koltuğunda oturan bir isim.. Evinde yapılan aramalarda örgüte ait paçavralar, Öcalan posterleri falan bulundu.. Özgeçmişine baktım yerel yöneticilikte parlak bir kariyeri, onu vazgeçilmez yapacak meziyetleri, ilçeye yaptığı muhteşem katkılar falan yok. Bitlisli eski bir kameraman.. O halde Şişli gibi bazı Avrupa ülkelerinden bile büyük bir ilçenin başkan yardımcılığı koltuğuna nasıl getirildi bu kişi?.. İyi parti, ittifak ettikleri CHP'nin, bir yerlere koltuk sözü vermiş olabileceğini düşünüyor mu acaba?
***Hadi gelin bugünkü Belediye Başkan yardımcısı skandalının bir yol kazası olduğunu düşünelim bir an için.. İyi de operasyon hakkında daha hiç bir şey belli değilken belediye başkanı Muammer Keskin; ".. o bizim adamımızdır, yedirmeyiz.." diye açıklama yaptı.. Sayın Başkan, hele bir sakin kafayla bakıp beklemek gerekmez mi?.. Belki de "bizim adamımız" dediğiniz kişi tam da "sizin adamınız" değildir.. İyi Parti acaba Şişli Belediye Başkanı'nın bu sahiplenişi hakkında ne düşünüyor?.. Gerçi bir şerhi olsaydı, Sayın Keskin'in "Kürdistan"lı kampanyası sırasında düşerdi o şerhi.. Değil mi? Hatırlayın.. Muammer Keskin, 2019 yılında belediye başkan adayı iken Feriköy'de bir düğüne katılmıştı. Salonda Keskin'e, HDP İlçe Başkanı Mutlu Öztürk eşlik etmişti. Burada bir konuşma yapan Öztürk, HDP'nin Cumhur İttifakı'nı zayıflatmak için batıda aday çıkarmama kararı alması sonrası Şişli'de CHP'yi destekleyeceklerini açıklamıştı. HDP'li Öztürk, konuşmasının devamında da Türk bayrağı ve Atatürk posteri önünde "Kürdistan'da kayyumun el koyduğu bütün belediyeleri geri alacağız" ifadelerini kullanmıştı. CHP'li Keskin bu sözler karşısında ağzını açıp tek kelime etmemişti.. Uzun sözün kısası. Gizli bir anayasa çalışması yapıldığını ispat etmeye çalışıp belge arayacak bir şey yok.. Sadece bir kaç küçük örnek bile tabloyu net bir şekilde ortaya koymaya yetiyor.. Önemli olan samimiyet.. Samimiyet var mı, yok mu?..