2019 senesinin Ağustos ayında Diyarbakır’da terör örgütü PKK’ya karşı direnişe geçen Hacire Ana’nın çaktığı özgürlük kıvılcımının üzerinden 16 ay geçti.
Hacire Ana, başta kendi çocuğu olmak üzere Kürt halkının çocuklarını kaçırıp PKK’ya gönderen Halkların Demokratik Partisi’nin Diyarbakır il binası önünde oturma eylemine başlamıştı. Hacire Ana’nın eyleminin cemiyetteki yankısı karşısında HDP’li yöneticiler, kaçırdıkları çocukları sakladıkları evlerden birinde tuttukları Hacire Ana’nın oğlunu serbest bırakmak zorunda kaldılar. Hacire Ana oğluna kavuşmuştu. Bugünler Hacire Ana, terör örgütünden kurtardığı oğlundan olan torununu seviyor!
Hacire Ana gibi çocuğunu terör örgütü PKK’nın elinden kurtarma isteyen analar da HDP Diyarbakır il binasının önünde oturma eylemine başladılar. Bir anda 17 ana aileyle birlikte eyleme durunca ve Türkiye’nin her yerinden analara destek ziyaretleri başlayınca HDP Diyarbakır il binasını taşımak zorunda kaldı. Analardan kaçtılar!
Geçen 16 ayda HDP/PKK’dan çocuklarını almak için oturma eyleme başlayan aile sayısı katlanırken şimdiye kadar 19 aile, HDP/PKK’nın kaçırıp dağa çıkardığı çocuklarına kavuştular.
Anaların aralıksız devam eden direnişine HDP/PKK tehdit ve hakaretle mukabelede bulunuyor. Nasıl bulunmasınlar ki, son dönemde yakalanan ve teslim olan terör örgütü mensuplarının verdikleri ifadelerde Diyarbakır’daki anaların oturma eyleminin örgüt içinde çok etkili olduğu ve bu tesirin artmaması için örgüt elemanlarına Türk televizyon kanallarını izlenmesinin yasaklandığını söylüyorlar. Anaların ahlı gözyaşları terör örgütünü dize getiriyor.
HDP/PKK analara tehdidi fiiliyata dökmeye başladılar. 3 gün önce, Diyarbakır Anaları’ndan Ayşegül Biçer’in evine giren faili belliler evi yakmaya çalıştılar. Bir yandan kanser tedavisi gören diğer yandan HDP/PKK’nın dağa çıkardığı 16 yaşındaki çocuğuna kavuşmak için oturma eylemi yapan Ayşegül Ana saldırı anında neler yaşadıklarını anlatıyor:
"Gece 3 sıralarında yatmak üzerindeyken bir ses duyduk ve ardından büyük kızım seslendi, 'Anne duman kokusu geliyor' dedi. Kullanmadığımız odanın balkonunda içeri girilip, kapı açılarak perde ateşe verilmiş. Kapı da yanmış. Etrafı kontrol ettiğimde odamda alevler yükseliyordu. Hemen gidip su getirdim, çığlık attım. Küçük kızım ağlayıp titremeye başladı. İki dakika daha geciksek perdeler tamamen alev alsa yangını engelleyemezdik. Klima motorunun patlaması yanmamıza yeterdi. O sırada eşim, güvenlik güçlerine haber verdi. Onlar da gelip gerekeni yaptılar. Bunu bana yapan PKK ve uzantısı HDP'dir. Bunu çok iyi biliyorum. Defalarca tehdit edildim. Artık bizi diri diri yakmayı hedeflemişler. O kadar aşağılık insanlar ki evde iki kız çocuğunun olduğunu biliyorlar. Onlara bunu yaşatmaya hakları yok. Hem evlatlarımıza el koyuyorlar hem de gelip bize bunları yaşatıyorlar. Onları önce Allah'a sonra devletime havale ediyorum. Devletimin gerekeni yapacağına inanıyorum."
İki kızı ve kocasıyla diri diri yakılmaya çalışılan Ayşegül Ana “Tehditlere rağmen mücadeleyi devam ettiriyoruz” diyerek kararlılığını gösteriyor; tıpkı diğer Diyarbakır Analar’ı gibi!
Diyarbakır Analar’ın yapılan saldırılar karşısında mâlûm bayan örgütleri ise 4 maymunu oynuyorlar; görmedim, duymadım, bilmiyorum ve Batı’dan verilen her muzu yiyorum!
Onlar Batı’dan muz kapmak için her türlü maymunluğu yapadursunlar Diyarbakır Analar’ı HDP/PKK terörüne karşı oturma eylemini 24 saate çıkardırlar.