2003 senesinde The Washington Post gazetesinde yayımlanan makalesinde Ortadoğu'da 22 ülkenin sınırlarının 'demokrasi' uğruna değişeceğini yazmıştı.
2005 yılında ise Mısır'da yaptığı konuşmada, İslâm dünyasında ikâme ettikleri mevcud iktidarlarla artık çalışmayacaklarını deklare etti ve elemanlarının ipini çekti!
Condoleezza Rice'ı hatırlar mısınız? Zenci görünümlü soluk benizliyi... Batı'nın tüm vahşiliğinin sıfatında sûret bulduğu kadını!
11 Eylül uçak saldırısın ardından "Haçlı seferleri başlıyor" diyerek, ağzından değil zihninde kaçıran ABD Başkanı George W. Bush'un dışişleri bakanlarındandı Rice hanım. Makalenin başında bahsettiğim 2003'deki yazı ve 2005'deki konuşma ona ait.
"Haçlı seferlerini" başlatan W. Bush babasının yarım bıraktığı Irak işgalini tamamladı ve "tekerlerine çomak sokan" adam Saddam Hüseyin'i idam etti. Bugün, bir yalan üzerine Irak'ı işgal ettiklerini kendileri de itiraf ediyor. Hoş, "kitle imha silâhı" iddiası yalan değil doğru olsa n'olacak! Bir ülkeyi işgal etmeye, çoluk çocuğu katletmeye, tecavüze sebep olabilir mi! Ayrıca, sizin elinizde âlâsı var. Yarın gücü eline geçiren birileri de...
Haçlılar Ortadoğu'yu yeniden şekillendirirken merkez (Anadolu) ihmâl edilemezdi. 'Hasta adam' sonrası "Yabancılaşmış adam" eliyle Anadolu'yu ruh kökünden koparmak isteyen Batı, Atatürkçüler marifetiyle yaptıkları onca zulme rağmen Anadolu halkını ruh kökünden koparamadılar.
Atatürkçüler'in kullanım süresi bitmiş artk tasfiye olmalarının zamanı gelmişti. Anadolu halkının ruh kökünü ifsad etmek için yetiştirdikleri Fethullah Gülen'i devreye sokup, 28 Şubat'ta birlikte piyasaya sürdükleri iki unsurdan birini diğerine boğdurttular. İşte Ergenekon, Balyoz vb. operasyonlar, bir işi beceremeyen Atatürkçüleri ayak altından kaldırma işlemiydi.
Yok mağdur olmuşlar, yok hakları yenmiş... Palavra! Cumhuriyetin ilk yıllarına gitmeye gerek yok, 28 Şubat 1997'de FETÖ'yle birlikte yaptıklarınızı unutmadık. O vakit efendileri Anadolu'yu işgal etmeyi düşünmediklerinden "balans ayarıyla" yetindiler. 28 Şubat darbesinde efendileri yol verseydi, 15 Temmuz gecesinde yaşananların daha ağırını yaşardık. Hem o dönem Recep Tayyip Erdoğan gibi siyasî bir lider de yoktu. Merhûm Necmeddin Erbakan'ın yumuşak mizâcı darbecilere cesaret veriyordu...
Ümmetin umudu Anadolu'nun 15 Temmuz gecesi yazdığı destandan nemalanmaya çalışan Atatürkçüler, medyadaki işbirlikçileriyle kendilerini 'mağdur' diye pazarlıyor. İhale FETÖ'ye değil de onlara verirseydi gözlerini kırpmadan Anadolu insanını katledecek Atatürkçüler, ki geçmişte yaptılar, 'mağdur' maskesi altında ağlıyorlar. Yeter artık. İnin Anadolu insanının sırtından. Gidin, kaleminizi kıran efendilerinize ağlayın.
Ve artık zamanı gelmedi mi Müslüman Anadolu halkına her şeyi açıklamanın, itiraf etmenin...
Balyoz davasından yatmış emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, 15 Temmuz Anadolu'yu işgal teşebbüsü sonrası verdiği mülakatta, TSK içinde her daim NATO-Avrasya çekişmesi olduğunu söylemiş. Demek istiyor ki Gürdeniz, ya Amerika'dan yanasın ya Rusya-Çin'den. Hani Müslüman Anadolu halkının ruh kökünden taraf olan subay! Hani millî ordu!..
TSK içindeki NATO-Avrasya çekişmesi bir tek noktada yok. O hususta müşterekler: Müslüman Anadolu halkının ruh köküne, İslâm'a düşmanlıkta!
Bu sebepten;
15 Temmuz gecesi mağlup olan Fethullah Gülen değil!
15 Temmuz gecesi mağlup olan, Müslüman Anadolu'nun ruh köküne düşman olan tüm unsurlar!