Ayçin Kantoğlu'nu seslendirdiği şiirlerle, hitabetinin ve zengin kelimelerinin gücüyle kurduğu öncülükle tanıdık... Çok dilli, çevirmen, şiire, tiyatroya, tragedyaya, mitolojiye, irfani kültüre merak düzeyini fevkalade aşan hakimiyetiyle eskiden beri takip ettiğim bir münevver. İlkin büyük kentleri bırakıp eşi ve ailesiyle gittiği bir sahil kenti olan Muğla üzerinden takip ettiğim akademisyenleri, yavaş yavaş dünya meseleleri içinde vicdani duruşlarıyla da tanıyacaktım...
Kantoğlu gibi bir entelektüelin, vicdani duruş ve cesaretle seçtiği taraf, insanlığın tarafıydı, bebeklerin, kadınların, ihtiyarların, yerlerinden yurtlarından çıkartılan babaların yanıydı onun tarafı... Gazze'nin, neredeyse iki yıldır feci şekilde kanatılan, Siyonist teröristler tarafından feci şekilde imha edilen bir halkın yanındaydı...
Neredeyse tüm Anadolu'yu, üniversiteleri, dernekleri, vakıfları, buluşmaları, tek tek ziyaret ederek konuştu. O konuştukça insanların kelimeleri de çoğalıyordu, hepimiz işte yalnız değiliz bir yoldaşımızı daha bulduk duygusuyla çoğalıyorduk.
Onun sosyal medya hesabından fark ettik. Anadolu'dan Gazze'ye Bir Nefes Platformu üst başlığıyla bir araya gelen sivil kişiler, Gazze'ye en yakın yer olan Mısır üzerinden, Gazze'nin Refah Kapısı'na doğru bir yürüyüşe geçmeye karar verdiler...
Maksatları Ebu Ubeyde'nin vicdani çağrısını işittiğimizi ona bir cevap olarak sunabilmekti. Yürüdüler, yürüdüler... Gazze'ye giremeseler de Gazze'nin içine kıstırılmış o mazlum ve asil halkla iletişim kurmayı başardılar...
Bu büyük bir iştir... Sivillerin sadece iyilik ve insanlık adına ayağa kalkışları ve Gazze'ye doğru yürümeye başlayışlarına melekler bile eşlik etmiştir... Burada Gazze sevdalılarının sözlerini paylaşmak isterim:
'...Ebu Ubeyde'nin çağrısına bir cevap olması umuduyla yola çıktığımız Gazze'ye en yakın noktaya gitmeyi hedeflediğimiz seyahatimizi dün sabah itibari ile tamamladık. Bizimle birlikte gelen STK'ların yardımlarının dağıtımına refakatimizi ve Gazze'ye en yakın noktalara ulaşmak için Kahire'den Refah'a karayolu ile devam etmeyi mümkün kılan Mısır Kızılay'ından alınmış olan resmi izin belgemiz, ülkeye ayak basmamızla iptal edildi. Refah sınır kapısına ulaşmak gayretiyle Filistin Elçiliği ile yaptığımız temaslardan bir netice elde edemedik. Bütün bu engellemelerin arkasında Siyonizm'in olduğunu ve coğrafyadaki siyasete etki etmeye, onu şekillendirmeye çalıştığını biliyoruz. Mısır hükumeti ve halkı Gazze'den çoğu acil tıbbi müdahale gerekçesi ile çıkartılmış 100 binin üzerinde soykırım mağduruna alicenaplığı ile ev sahipliği yapıyor. Gazze'nin dışına çıkmış mağdurlara STK'ların emanetlerinin tamamının eksiksiz ulaştığına şahitlik ve aracılık ettik. Bizi engelleyen Siyonist İsrail'e, açlığa mahkum ettiği Gazzeliler için Gazze'nin en kritik bölgelerinden birinde Anadolu'dan Gazze'ye Bir Nefes Platformu adına bin kişiye hizmet verebilecek bir mutfak açarak cevap veriyoruz. Ondan hiç korkmuyoruz. Fail olarak düşmanıyız.
-Mısır'dan mutfağın tüm gıda malzemesi dahil her ihtiyacının ilgilisine ulaştığı ve kurulumunun yapıldığı teyidini alarak ayrıldık. Bu hususta bize yardımcı olanlara şükran borçluyuz.-
İsrail Gazze'ye bir ordunun gelmeyeceğini biliyor, onun bilmediği bir toprak olmaya ahdediyoruz. Platformumuz akçeli işlerin içinde olmadığı- dernekleşmediği- vakıflaşmadığı- insanlık ortak paydasında din, dil, ırk sorgusunun yapılmadığı, hiç bir baskın siyasi ve ideolojik fikrin hükümdar edilmediği ulusal ve uluslararası aktivistlere, STK'lara açık bir platform olma hüviyetini koruyarak mevcudiyetini devam edecektir. Sivil inisiyatifin, sıradan insanların, tahmin edilemez, öngörülemez potansiyellerini ortaya çıkarmalarına yardımcı olmayı ümit ediyoruz. Gazze sana geldik, dışında ve içinde sana kavuştuk, soykırım durana, Filistin özgür olana kadar senden ayrılmayacağız.'
Evet, kalktılar, doğruldular, yürüdüler ve gittiler... Allah onlardan razı olsun...
Keşke aralarında olsaydım...
NOT: Yazıyı bitirdikten sonra Ayçin Hanımın bir notunu daha fark ettim, paylaşmasam olmazdı:
'Filistin sefaretinden edindiğim malumata göre Gazzeli ailelere ulaşan yardımların %80'i Türkiye'den gidiyor. Milletimle gurur duyuyorum...'