Anadoluda çok fazla üniversite konferansına gitme imkanı buldum. Konferans sonrası genel yargı “Tabii, Istanbul’da yaşarken bir şeyler yapmak kolay, sıkıysa gel bu şehirde oku” oldu hep. Bunu bazen sözlerle dile getirdiler, bazen bakışlarla.
Bu yazıyı anadoluda okuyan gençlere adamak istedim ben de. Gerçekten de anadoluda okumak bir genci dezavantajlı duruma düşürür mü? Düşürürse bunun önüne nasıl geçeriz?
Bu sorulara cevap bulmaya öncelikle büyük şehirlerde okumayı analiz ederek başlayabiliriz.
Büyük şehirlerde okumanın avantajları
- Öncelikle çok fazla fırsat var, tanışma fırsatları, sosyalleşme olanakları, etkinlikler, spor, sanat vesaire.
- Büyük şehirler insana yüksek özgüven veriyor, yani psikolojik bir üstünlük sağlıyor. Daha yüksek bir özgüvenle kendisine daha iyisini layık görebiliyor böylece genç. Bu da sonucu etkiliyor. Bir anlamda kendini gerçekleştiren kehanet.
- Daha çok seçenek var, staj için, part-time iş için, şirket gezileri için daha çok seçeneğe sahip olabiliyor büyük şehirlerdeki gençler.
Bir de dezavantajlarına değinelim büyük şehirlerde okumanın…
- Çok fırsat, çok etkinlik, çok var her şeyden evet ama bu kadar çok seçenek de heyecanı ve azmi azaltıyor gençlerde. Saatlerce ansiklopedi karıştırmanın heyecanı ile saniyeler içinde google’lamak arasındaki fark gibi, çok seçenek isteksizleştiriyor.
- Artıya yorulabilecek seçeneklerden çok olduğu gibi aksi de mümkün, tehditler de çok fazla. Örneğin gencin dikkatini dağıtmak için çabalayan tuzaklar, tehlikeli tipler, bağımlılık bulaştıranlar, kısacası şer odakları… Daha fazla tehlikeyle mücadele etmek zorunda büyük şehirdeki genç.
- Büyük şehirler gerçekten çok büyük, hayat keşmekeşle, trafikle, karmaşayla geçip gidiyor. Oysa sakin ve dingin bir hayatın öğrenmeyi, kendini geliştirmeyi kolaylaştırdığını birçok araştırmadan biliyoruz.
Aslında bu artı ve eksiler, anadoluda okuyan bir gencin de tersten eksi ve artılarını ortaya koyuyor.
Anadoluda okuyan genç dostum,
Dezavantajlı olduğunu düşünmeyi bıraktığın andan itibaren dezavantajlı değilsin.
Gördüğün gibi olumsuzlukları olduğu gibi, olumlu tarafları da var iki seçeneğin de…
Dezavantajları lehine çevirmen, kendi silahına dönüştürmen elinde.
Mesela neler yapabilirim, ne yapmalıyım diye sorarsan işte sana somut adımlar.
1- Mutlaka gidip yerel gazete ya da haber sitesiyle tanış derim, orada küçük bir görev al, medya güçtür, ulusalda da yerelde de. Yapabilirsen oradan bir köşe kapmaya bak. Yapamıyorsan gönüllü muhabir ol, emin ol bir çok yerde kapılar açacak.
2- Mutlaka üniversite kulüplerinde görev al. Eğer kulüp iş üretmekten çok çekişmelerle zaman kaybeden bir kulüpse (Maalesef üniversite kulüplerinde sıkça görülmekte bu) hemen kulüp değiştir, vaktini harcama. Kulüp mü bulamadın, hemen bir kulüp kur. Etkin ve aktif olmak için kulüpçülük büyük avantaj.
3- En küçük bir ilçenin bile mutlaka önemli girişimcileri oluyor anadoluda. O şirketleri, fabrikaları tespit edip patronlarıyla, yöneticileriyle tanışmanın yolunu bul. Örneğin 1. Maddedeki köşende röportaj yapmak ya da muhabir olursan haberini yapmak iyi bir yol olabilir. Ya da 2. Maddedeki kulübüne davet et. Ağırlayan, karşılayan, ilgilenen ekipte ol, iyi bir izlenim bırakırsan gerisi gelecektir.
4- Artık dünya çok küçük, her yer her yere çok yakın. İmkanın varsa mutlaka yılda 1-2 kez yurtdışına çıkmaya çalış, sakın imkanım yok deme. Biliyorsun öğrenci pasaportuna 25 yaş altı tüm öğrenciler harç ücreti ödemeden sahip olabiliyor, yani bahanen yok. Küçük birikimlerle erkenden bilet alarak çok ucuza her yere gidebilirsin. Git ve vizyonunu genişlet.
5- Bulunduğun ile en yakın olan büyük şehre gidiş gelip çok maliyetli olmasagerek. Sık sık git o şehre, günübirlik bile olsa bir Istanbul, Ankara, İzmir, Trabzon (sana neresi yakınsa) havası almak seni değiştirecektir. Git bir tiyatro izle dön mesela, bir konferans izle, gel.
6- Sosyal medyayı, twitter’ı, linkedin’i çok iyi kullan, youtube üniversitesi internetin olduğu her yerde ve herkese eşit mesafede, unutma.
7- Türkiye Teknoloji Vakfı’nın düzenlediği TEKNOFEST İSTANBUL, İnfoloji’nin düzenlediği Genç Türkiye Zirvesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği İstanbul Gençlik Festivali, Etohum’un düzenlediği Startup İstanbul, Webrazzi’nin Webrazzi Summit, MÜSİAD’ın VİZYONER, Genç MÜSİAD’ın UGİK Uluslararası Genç İşadamları Kongresi, TOBB’un Global Girişimcilik Haftası gibi etkinliklerden kendine en uygun olanlarını seç, bu etkinliklerden bir veya bir kaçına katılmaya çalış. Bunlardan bazıları katılımcıları seçip bir de ulaşım parasını karşılayarak davet ediyor üstelik.
Kısacası bahanen yok, bahane üretmek isteyenlere bahane her zaman bulunur ama sen bahane bulmayı değil bir çıkar yol bulmayı seç.