Sevgili dostlarım, bundan kısa bir süre önce bir yazı kaleme almış ve “YENİ BATI” kavramını ortaya attıktan sonra “Türkiye için BATI kavramının AB’den ABD’ye doğru hızla kaydığını-kayacağını” analiz etmeye çalışmıştım. Suriye’de gelinen son nokta ve AB-İngiltere çizgisinin kararsızlık-eylemsizlik çizgisinde boğulmasına karşılık, Amerika’nın tavrı tezi doğrularken birçok detayı da öne çıkardı...Burada bir de not düşmek gerekli; Amerikan Başkan Yardımcısı, Papa ve ardından Rusya Devlet Başkanı Putin’in Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı ziyaretleri YENİ BİR DEVİNİMİ net olarak ortaya koyuyor...
Bu noktada o tezime geri dönmek ve bazı bölümleri yeni gelişmeler ışığında yeniden paylaşmak istiyorum. Bakın o günlerde ne demişiz;
“...başlığı bir kez daha açarak konuya girmek ve bütün içinde ‘YENİ BATI’ ve ‘YENİ DÜNYA DÜZENİ’ vurgularımı da detaylı olarak sorgulamak istiyorum...Başlarken bir tespit yapalım: ‘yeni dünya düzeni ve oluşacak 3 güç odağı’ şimdiden tespit etmemizde çok önemli bir detay var; oluşacak Türkiye-Avrasya-Ortadoğu çizgisinin en önemli desteği, bu yeni düzende de ‘üç merkezden biri olacak’ olan Amerika’dan gelecek... Daha açık yazayım; Türkiye-Avrasya-Rusya-Ortadoğu denkleminde ‘önemli ve esnek olacak’ en önemli parça Amerika...Bu noktada konuyu açmak ve bir tanımlama yapmak istiyorum; Türkiye-Rusya-Amerika ve Türkiye-Ortadoğu-Amerika üçgenleri genleşme stratejilerimizde temel alacağımız yapılar... Bunun da anlamı çok açık; ne tam olarak Avrasya çizgisinde eriyip ‘stratejik ortağı’ kaybetmek, ne de Amerika ile ‘4 Temmuz ilişkisine’ dönüp ileri bakıp sorgulama yeteneğimizi yitirmek... Hedef ‘DENGE’ konumunda kalarak bağımsız bir şekilde ilerleyebilmek... Yaptığım tanımlamalarda bütün stratejiyi üstüne kurduğum en önemli kavram DENGE ve Türkiye ezilmeden-ezmeden dengeyi kurma şansına sahip birkaç ülkeden biri...Türkiye zaman zaman ‘çıkış ve ataklar’ yapınca, içeriden yürütülen DENGE politikasını anlayamayanlar ortalığa dökülüyor; vay Türkiye Batı’dan Doğu’ya mı kayıyor? Anlayamadıkları da burası; Türkiye kaymıyor, eksen çizerek yoluna devam ediyor ve BATI ile bağını da güçlendirip daha sağlıklı bir noktaya taşıyor. Bu noktada önemli detay ve soru; BATI neresi veya BATI dediğimizde nereyi işaret ediyoruz? Çok açık yazayım; YENİ DENKLEM içinde Türkiye için YENİ BATI artık tek başına AMERİKA! Avrupa’ya ve üstümüze külfet olabilecek maddi-manevi uzantılarına ihtiyacımız yok. Bana göre YENİ DÜZEN içinde yer alacak ‘3 GÜÇ’ arasında Avrupa zaten yok ve olmayacak...Sonuç: Türkiye yıllarca ‘BATI’dan kopmayacağım’ diye Avrupa ve uzantılarının yükünü, pisliğini, külfetini çekti. Kendini kullandırdı, aşağılandı, hor görüldü. Bugün artık buna ihtiyacımız yok ve en önemlisi YENİ DÜNYA DÜZENİ DENKLEMİ içindeki ‘BATI’ değişkeninde Avrupa diye bir parça da yok ve olması da imkansız. BATI GÜÇ ODAĞI’nı bütün değerleri ile tek başına artık Amerika kıtası temsil ediyor ve bu temsil güçlenerek devam edecek... Daha vurucu şekilde ifade edeyim; YENİ DENKLEMDE ETKİLİ Avrupa diye bir bileşen olmayacak...Son söz: YENİ DÜNYA DENKLEMİ üç büyük ana bileşenden oluşacak; Amerika Kıtası, Türkiye-Rusya-Avrasya-Ortadoğu çizgisi ve Japonya’ya kadar uzanan Çin-Hindistan-İran bileşkesi... Bu yapı içinde Türkiye bütün bileşenlerle birlikte olma şansına sahip ve geçmişten getirdiği doku buna müsait. Türkiye için iki kritik detay var; Amerika ile ana ortaklığı kaybetmeyecek hatta daha da derinleştirecek ve Avrupa ile vakit kaybetmeyerek ilişkiyi NET ŞEKİLDE tanımlayacak...Türkiye, gerektiği anda doğru zamanlama ile adımlarını atabilirse, YENİ DÜNYA DÜZENİ ve DENKLEMİ içinde ‘en noktasına’ varabilme potansiyelini taşıyan birkaç ülkeden biri! Bu gerçeği görmek ve gerekli adımların atılmasını sağlamak her Türk vatandaşının görevi! YAZIK OLMASIN binlerce yılın, bu coğrafyanın, bu toprakların hakkına...”
Sevgili dostlar, bu satırları son 1 yıl içinde ortaya attığım “YENİ BATI” kavramı ile birlikte sizlerle paylaşmış ve o günden bugüne de detaylandırmaya çalışmıştım. Suriye’de ortaya çıkan tablo, İngiltere’nin aklınca attığı “adımlar” ve AB ülkelerinin “İSTEYEREK ÇARESİZLİĞİ”, Türkiye’nin bundan sonraki yok haritasında sorgulayacağı “YENİ BATI NERESİ” sorusunu daha da öne çıkardı ve önemli kıldı.
Sonuç: Yeni bir YÜZYIL adımı atarken “yol arkadaşlarını” doğru ve sağlıklı ilişkiler içinde belirleyen bilen bir Türkiye, her alanda çok daha hızlı yol alacaktır. Bizden sorgulaması ve ortaya koyması...
Önemli not 1: Rusya ve ABD ilişkilerinde “eski Türkiye ile ilişki kurulmadığını” taraflar çok iyi sorgulamalı ve anlamalı...Özellikle ABD ile işbirliği ve gelecek sorgulamasında “4 Temmuz ilişkisine dönmeden” vurgusu çok önemli, bu ilişki karşılıklı saygı ve eşit işbirliği içinde gelişirse “iki ülke açısından da” çok daha iyi sonuçlar verecektir!
Önemli not 2: Avrasya’da, Çin’deki yatırımları ve FED güvencesindeki ÇİN parası dolayısıyla ABD’nin de doğrudan ve dolaylı olarak denklemde olduğu, ÇOK ÖNEMLİ yeni bir işbirliği ortaya çıkıyor. Türk kamuoyu bu gerçeği de vakit geçirmeden sorgulamaya başlamalı...