Evet, yarın, Amerikan emperyalizmi, son yıllardaki en seviyesiz, en ilkel konuşmaların, en çok da Trump tarafından ve yandaşlarınca dillendirildiği bir diğer seçimin son gününde..
Neticesi her nasıl olursa olsun, bütün dünyayı ilgilendiren ve hatta muhtemel olumsuzluklarının bile, bütün dünyayı korkutan ve düşündüren bir şeytani güç, bir çeşit 'catoblepas..' söz konusu çünkü..
'Catoblepas' (katoblepas), 'esâtir'de, (mithologie'de) varlığından söz edilen ve çok obur oluşundan dolayı devamlı büyüyen ve güçlenen ağır bedeni devrilince, kendi ağırlığının altından kalkamayıp ölen bir masal yaratığı olarak anlatılır; özellikle, 'Greko-Latin' kültüründe..
Emperyal güçlerin, doymak bilmez güç açlıklarının sonunda varılacak nokta da odur..
50 yıl öncelerde, dev bir süper-güç olan Sovyet Rusya Komünist İmparatorluğu'nun yıkılıp parçalanacağından söz edildiğinde, masal ve maval gibi gelirdi nicelerimize.. Ama, 1991'de, kendi içinden çöküverdi.. Hele de, adalete dayanmayan nice büyük güçlerin, nice Nemrud ve Firavun'ların ve düzenlerinin de nasıl yok olup gittiğini ve 'Bir varmış- bir yokmuş'a dönüşlerini hatırlamak bile yeter..
Böyle büyük maddi güçler dağıldığında, hayatiyet iddiası taşıyan her bir inanç veya ideoloji gruplarının da, meydana gelen boşluktan istifadeyle, varlıklarını ispat etmek yolunda mücadeleye girdikleri- girecekleri de bir tarihi vakıadır.
*
Şimdi, aynı muhtemel son, kendisini 'Yeni Roma İmparatorluğu' olarak gören/ gösteren Amerikan tipi 'catoblepas'ın parçalanmasıyla da ortaya çıkacaktır. Kendi içinde siyah ırktan 50 milyona yakın bir kitle, Hispanikler denilen on milyonlarca İspanyol asıllıların ve cetleri soykırıma uğramış olan Kızılderililerin ve diğer etnik veya dini azlıkların her birisi de, bir çöküş halinde meydana çıkmak isteyeceklerdir, elbette..
Amerika'nın sonu hasta yatağında sade bir ölüm olsa, pek oralı olunmaz.. Ama, bu emperyal güç Doğu Akdeniz'deki 'kuduz fino'su ve yapışık kardeşi Siyonist İsrail gibi, her tarafa saldıra -saldıra ölürse.. İşte o zaman dünyanın nasıl tedbirler alacağını tahmin etmek bile mümkün olmayabilir..
11 Eylül 2001'de, New York'taki meşhur 'İkiz Kuleler'in vurulması sırasındaki büyük sosyo-psikolojik travmanın etkisiyle, Amerikan emperyalizminin, o zamana kadar tanımadığı bir tuhaf saldırganlık hecmesine nasıl düştüğünün daha bir kısmı görüldü.. Filistin'de, Siyonist Yahudilere 75 yıldır işlettikleri korkunç cinayetlerden ayrı olarak, Irak ve Afganistan'da da yüzbinlerce sivil Müslümanın katline yol açan askeri müdahale ile işgalleri ve bu yolla diğer ülkelere verdikleri 'gözdağ'ları nasıl unutulabilir?
*
Şimdi, 'Ben kazanamazsam, Amerika'da iç-savaş çıkar..' diyen bir Trump'tan tutunuz, rakibi olan hanım Kamala için, bir hanıma yapılabilecek en ağır ahlâksızlık ifadelerini kullanan ve de diğer taraftan da, taraftarlarına milyonlarca İncil'i imzalayarak dağıtan ve, 'Siyonist İsrail'in Gazze ve Lübnan bombardımanlarına devam etmesini' Netanyahu'dan açıkça isteyen..
Rakibi Kamala'yı destekleyen selefi Amerikan Başkanı Obama'yı 'aptal' diye niteleyen, geçen ay yaptığı bir konuşmada da, "Yahudi olan, Yahudi olmayı seven ve İsrail'i seven herkes Demokrat'a (yani, 'Demokrat Parti'nin adayı olan Kamala'ya) oy veriyorsa aptaldır..' diyen..
26 Ekim günü Michigan'da düzenlenen bir mitingde de, (Bush döneminin Başkan Yard. Dick Cheney'nin kızı) Liz Cheney'in Kamala'yı destekleyeceğini açıklaması üzerine, onu "Kamala, gezegendeki hemen hemen her Müslüman ülkeyi işgal etmek isteyen Müslüman düşmanı savaş kışkırtıcısı Liz Cheney ile birlikte kampanya yürütüyor. Ve size söyleyeyim, ülkemizdeki Müslümanlar bunu görüyor ve biliyor. Liz Cheney'nin babası da Ortadoğu'yu işgal etmekten, milyonlarca Arap'ı öldürmekten sorumluydu. Kızı da bir aptal, tıpkı babasının aptal olması gibi." diyebilen bir tuhaf siyasetçi Trump.. Çünkü, Amerika'da 'Müslüman düşmanlığı' yaparak siyaset meydanında yükselen ve Başkan seçilen de kendisiydi..
*
Geçenlerde Amerikalı bir yazar, 'Trump'ın yalanları başkanlık tarihinde eşsizdir. Franklin Roosevelt, Amerikalıların Nazi saldırganlığına karşı yılda 50.000 uçak inşa edeceğine söz vermişti.. Yardımcıları bu büyük sayıyı nereden bulduğunu sorunca, Roosevelt, faşizmi yenmek için daha geniş düşünmek gerektiği'ni belirtmek için bunu uydurduğunu söylemişti..
En büyükler bile bazen yalan söyler, ulusal kazanç için olsa da.. Trump ise, kendisi için yalan söylüyor. (...) Ne de olsa, elinde 'Amerikan gücünün büyük sopası', 'nükleer silahlar' var...'
Ama, o 'nükleer sopa' da gerçekten de oldukça büyük ve etkili.. 1945'ten beri Moskova, Pekin, Tahran ve Pyongyang'daki düşmanlarımızı en pervasız hırslarından uzak tutuyor, ayrıca müttefikleri de hizaya getiriyor. (...)Dünya, şimdi, onunla geçireceği muhtemel dört yılın daha korkusunu yaşıyor.. (...) Çünkü, Trump'ın müttefiklerimiz arasında, (...) hiçbir güvenilirlik rezervi yoktur. İkinci bir Trump başkanlığı sırasında, en anlamlı müttefiklerimiz, ABD'nin katılımı olmadan ve dolayısıyla ABD'nin yardımı olmadan kendi güvenlik düzenlemelerini ilerletmeye kesinlikle kararlı olacaklar.' diyordu.
*
BÖYLE BİR KURTLAR SOFRASINDA, KAMALA SEÇİLİRSE, N'OLUR?
*
Bu arada, Kamala Harris'in seçim öncesi son günlerde inanç ve dine odaklanma yönündeki dua hayatı ve kampanyasıyla ilgili son açıklamalarına tepkilerini paylaştı.
Hindu bir annenin ve Jamaikalı Anglikan bir babanın kızı olan Kamala Harris, çocukluğu boyunca Hristiyan bir kadından etkilenmiş, geçen hafta, CNN'e verdiği mülâkatta, "her gün" ve "bazen günde iki kez" dua ettiğini söyledi..
Bazı din adamları Kamala Harris'in inancına dair kamuoyuna yaptığı açıklamayı takdir ederken, hepsi de sonuçta önemli olanın sözler değil, eylemler olduğunu belirttiler.
Kamala, etkili bir Katolik rahip ve Fox News'in din yorumcusu olan Jonathan Morris tarafından da desteklendi. Morris, " Tanrı korkusu olan insanlar olduklarını ifade edebilecek adaylara ihtiyacımız var" dedi.
Bu arada, Trump da, K. Harris'in, Wisconsin mitinginde, "İsa Mesih Kraldır" ve "İsa Rab'dir" diyen göstericilerle "alay ettiğini" söylüyor..
Kamala Harris, ayrıca son zamanlarda çok sayıda kilisede kampanya yürütüyor ve sık sık Kutsal Kitap ayetlerinden alıntılar yapıyor. Ancak, Harris'in, "kasıtlı olarak Hristiyanlarla alay ettiğini ve onları aşağılayan" bir grubun üyeleriyle birlikte bir fotoğrafta görülmesi de aleyhine kullanılıyor..
*
Evet, görüldüğü gibi, hiç bir ciddiyeti olmayan, seviyesiz ve samimiyetsiz iddialarla yarın yapılacak olan seçimlerin sonucunu merak etmeye değer mi?