Bu ismi oluşturan kelimelerin tek tek anlamlarını irdeleme zamanı geldi galiba.
47. Başkanı olarak 'hızlı' bir başlangıç yapan Donald J. Trump'ın ilk döneminde yüksek perdeden dillendirilen ayrılık, yeni icraatleri sonrası tekrar gündeme geldi: Kaliforniyexit
Türkiye ekonomisinin 5 katı, Amerika ekonomisinin 7'de 1'ini oluşturduğu için şakası bile tatsız Amerika 'Birleşik' Devletleri için.
Nedir pek işin aslı?
Independent California Institute web sitesi online anket düzenliyor.
Ankete katılan Kaliforniyalıların ise %61'i Kaliforniya'nın barışçıl bir şekilde ayrılması durumunda daha iyi durumda olacağını söylerken %77'si Kaliforniya'nın eyalet sınırlarını daha çok bir ülke gibi kontrol etmesi gerektiğini, %63'ü ise özerklik kazanmak için sert taktiklerin kullanılmasını destekliyor.
Sadece bu da değil.
'Sınır dışı etme' kararını uygulama kararı veren eyaletlerde Salı günü itibarıyla hareketlenme başladı: Chicago, Los Angeles, New York, Boston, Miami, Washington, D.C., Denver, Houston, San Antonio, Dallas.
Hatta literatüre yeni bir kavram daha girdi: İngilizce 'self-deporting' yani Türkçesi 'gönderilmeden gitmek'.
Diğer taraftan kaçak göçmenlere yönelik toplu sınır dışı uçuşları başlatıldı.
Buna karşılık Kolombiya Devlet Başkanı ABD'den sınır dışı uçuşlarını kabul etmeyeceğini söyledi.
Federal yargıç ise eyaletler ve göçmen hakları gruplarının açtığı davalarla ilgili olarak Başkan Donald J. Trump'ın doğumla gelen vatandaşlık hakkını yeniden tanımlayan kararnamesini anayasayı açıkça ihlal ettiğini söyleyerek geçici olarak veto etti.
Bütün bunların yanında 'sıra dışı' bir girişimde daha da bulundu Başkan Donald J. Trump.
Donald J. Trump'ın 3. kez seçilmesine imkan tanıyacak anayasa değişikliği tasarısı meclise sunuldu.
Hatırlatalım, 'süper çoğunluk' ile Donald J. Trump 47. ABD Başkanı seçildi.
Yani 'geliyor gelmekte olan'.