Yunanistan ekonomisinin çıkmazı ve IMF’nin rolü, küresel çatlak yaratma yolunda. Başrolde yine Brezilya var.
İki hafta önce IMF’nin Yunanistan’a yardımı onaylaması sırasında Brezilya temsilcisi itiraz etmiş, -Yunanistan’a yardımın faydası yok, batacaklar- demişti.
Brezilya’nın IMF temsilcisini istişare için geri çağıran Maliye Bakanı Mantega önceki gün “Yunanistan’ın kredi dilimini destekliyoruz, ama Yunanistan ve diğer sorunlu Euro ülkelerine yönelik IMF destekli programlar gözden geçirilmeli. Bu sıkı programlar gerçekçi hale getirilmeli, ekonomiler canlanmalı” dedi.
Brezilya bu kez sesini yükseltmeden kritik bir çıkış yaptı.
Üstelk Mantega konuştuktan birkaç saat sonra Başkan Obama, Beyaz Saray’da Yunanistan Başbakanı Samaras’ı ağırladı. Obama: Yunan ekonomik programı çok cesur ve zorlu. Borcu ödemek ve kemer sıkmak gerekli, ancak ekonomik büyüme ve istihdam da gerekli- dedi.
Böylece Brezilya ile ABD farklı gerekçelerle aynı şeyi söylediler: IMF-AB-Avrupa Merkez Bankası üçlüsünün krizdeki Euro ülkelerine şart koştukları -kemer sık- politikası işe yaramıyor.
İkisi de aynı şeyleri söyledi ama ABD ile Brezilya’nın duruşları farklı. Obama Samaras’a -Aman programdan sapmayın, isteneni yapın, devam edin- diyor. Hatta bir yoruma göre Yunan hükümetinin dağılma ihtimaline karşı -Aman dağılmayın- diyor, hükümete siyasi destek veriyor. Ama sonuçta: Dua var, para yok.
Brezilya ise -Program büyüme sağlamıyor- diyerek geniş bir sorun listesini tartışmaya açıyor. Sonsuz kemer sıkma, halkı ve ekonomiyi felç ediyor, bu programlar çare değil, IMF doğru olanı yapmıyor, IMF’nin ekonomik tahminleri tutmuyor ve olayın ucu: IMF tercihleri ekonomik değil, siyasidir- sonucuna gidiyor.
Kemer sıkarak borç düşürme ve her durumda borcu aksatmadan geri ödeme modelinin ısrarcısı, Almanya.
Yan konu olarak: Borç düşmezse büyüme olmaz kuralı- meşhur ekonomistler Rogoff-Reinhart’ın teorisiydi. Birbiri ardına başka bilim adamları: Bu teori yanlış, biz de aynı rakamları kullanıyoruz, ama sonuç öyle değil- diyor.
Diğer yan konu: IMF’nin kime ne para vereceğine Brezilya değil, ABD-Avrupa karar veriyor. Oy sistemi öyle.
Peki aşırı borçlu ve krizdeki Euro ülkeleri için kurtuluş kemer sıkmadan nasıl olacak? Hem sıkı program uygulayacaklar, hem yeni bir ekonomi yaratacaklar, hem borç ödeyecekler... Öyle bir sihirli çare yok. Olmadığını son üç yıldır uygulamalı görüyoruz.
Obama ve Mantega’nın söylemedikleri şu: Bu ekonomilere ya daha fazla ve sürekli para akıtmak lazım ya borçlarını silmek lazım ya da Euro’dan çıkmaları lazım. Üç çareyi Almanya ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) duymak bile istemiyor. Bakmayın AMB Başkanı Draghi’nin top çevirmesine. Asıl formül, eşeğin ölmemesi ve bahar gelince çayırların yeşermesinin beklenmesi.
Mantega ve Brezilya’da bir boyut daha var: Brezilya IMF temsilcisi masaya vurarak konuştu. Mantega yumuşak sesle söylüyor. Bilenlere göre masaya vurmak Brezilya’nın merkez-sol yönetimine iç politikada avantaj sağlıyor. Mantega ise dış kaynak ihtiyacı artan Brezilya’nın piyasalar ve IMF ile itişmesini istemiyor. Zaten Brezilya’nın IMF temsilcisi görevine geri dönecek. Bu arada Mantega’nın neden yumuşak konuştuğuna bir başka neden: Brezilya AB ile Ticaret Anlaşması yapmak istiyor.
Sonuçta vurarak ya da severek söylenen aynı. Euro Bölgesi yapısal krizinde yalnızca zaman geçiriliyor. 22 Eylül Alman seçimine kadar zaman geçirilsin, tamam... Sonra? Sonra yeni Alman hükümetinin daha cömert olabileceği iddiaları var. Ama Yunanistan sorun ise program hedeflerine zaten varılamadı, orada da zaman geçirildi ve genç işsiz oranı yüzde 65. IMF bile -programda 11 milyar Euro açık olacak- diyor. Bu açığın çaresine bu yıl sonundan başlayarak bakılmak zorunda. Sonra yine IMF -7.4 milyar Euro Yunan borcu silinmek zorunda- diyor. Yani hem para vereceksin, hem de alacağını sileceksin... IMF, fiilen katıldığı bu oyunun tutmayacağını söylüyor. IMF paydaşları -oyunu sürdürün- diyor. Bir yerde yol ayrımına gelinecektir.
twitter.com/selimatalayny