Yetmişli yıllardaydı Tokat'ın Artova ilçesi kaymakamlığına yazı işleri müdürü alınacaktı ve bir kişi müracaat etmişti. Kaymakam da o kişiyi görevlendirmek istiyordu. O kişinin adli sicili temiz olmasına rağmen bir türlü onay alamıyordu kaymakam bey. Yasal hiç bir engeli yoktu ama devletteki kaydı (gençliğinde içinde bulunduğu kimi oluşumlar) sebebiyle kaymakam bey o kişinin atamasını yapamamıştı!
1990-2000 yılları arasında Yörünge adında bir haftalık dergi yayınlıyordum. Ünye temsilcimiz Mustafa Çalık Fatsa'da yanlış hatırlamıyorsam 1991 yılında yapılan İlyas Salman'ın da katıldığı devrimciler programını ve meydana gelen olayları izlemiş ve haber olarak dergimize göndermişti.
1998 yılında telefon etti. Askere gitmiş İzmir orduevinde görevlendirmişler ama hakkında devrimci diye bir bilgi notu sebebiyle başka yere vermek istiyorlarmış. Meğer Fatsa'da kabristanda çıkan olayları takipten dönerken yolda jandarma çevirmiş ve çocuğu devrimci diye fişlemişler.
Beş vakit namazında dindar bir genç olan Mustafa benden Yörünge'de çalışıyor olduğunu belgeleyen bir faks göndermemi istedi.
28 Şubat uygulamalarının başladığı dönemdi, biz de yoğun biçimde takip ediliyor ve gözaltında tutuluyorduk, ona ,"Mustafa devrimci olarak kal! Ben faks geçersem bu kez irticacı damgası yersin." dedim o da kabul etti.(Mustafa bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin)
Bunları neden yazdım.
Sabıkanız temiz olabilir yasal bir engel olmayabilir ama geçmişiniz kimi görevlere engel teşkil edebilir.
Yerel seçimlerden önce CHP'nin HDP ile ittifakı her ne kadar resmi değilse de aşikârdı. Seçim kazanıldığında elbette ki bunun bir karşılığı olacaktı diye yazmış ve söylemişizdir.
İçişleri Bakanı bütçe görüşmeleri sırasında terör irtibat/iltisaklı 557 kişinin İBB'ye alındığını açıkladığı zaman CHP cenahı 'madem öyle neden tutuklamıyorsunuz' kabilinden çıkışlar yaptılar.
Nitekim İçişleri Bakanlığı aşağıdaki açıklamayı yaparak gereken işlemleri başlattığını duyurdu:
"İstanbul Büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşları ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden, 455'inn PKK/KCK, 80'ninin DHKP-C, 20'sinin MLKP, 2'sinin MKQ, ayrıca bazılarının FETÖ ve diğer örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğu yönünde ihbar, şikayet ve elde edilen tespitler üzerine, konunun tüm yönleriyle soruşturulması için Bakanlığımızca özel teftiş başlatılmıştır.
Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne DİAYDER referansıyla PKK Terör örgütü irtibatlı ve iltisaklı kişilerin yerleştirildiğine yönelik İstanbul İl Jandarma komutanlığı tarafından yapılan tespitler sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamedeki iddia ve tespitler de bahse konu özel teftiş kapsamındadır. Kamuoyunu saygıyla duyurulur."
Evet, "Devletse neden bir adım atmıyor" diyen CHP'ye devlet böyle cevap verdi ve gereken adımı attı.
Bunun üzerine CHP sızlanmaya başladı.
Bakan Soylu "Bizim kimsenin belediyesiyle işimiz yok. Biz terörle mücadele ile mükellefiz." demesine rağmen CHP kanadı teftişten rahatsız olmuşa benziyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP'nin desteğini alabilmek için CHP'nin diyet ödediği anlaşılıyor.
Ama CHP'nin gözden kaçırdığı en önemli gerçek, Türkiye'de artık vesayet sisteminin bittiği ve CHP'nin düdüğünün ötmediğidir.
Bu bir teftiştir. Sonucunu beklemek gerekir.
Kurumların mahkum ve engelli istihdamı kanun emridir.
Evet, terör iltisaklı birinin yasal engeli yoksa istihdam edilebilir ama durumuna uygun görevler verilmeli, halkı güvenlik konusunda endişeye sevk edecek görevlerde istihdam edilmesi hususunda hassas davranılmalıdır ve güvenlik soruşturması istenmelidir.
Suçlu birinin bile mahkemesi kesinleşmeden sabıka kaydı oluşturulmadığını biliyoruz. Dolayısıyla sabıka kaydı temiz diye terörle irtibatlı/iltisaklı birilerini işe alırsanız bu tür teftişlere hazır olacaksınız.
CHP kimseyi işten çıkarmayacağına dair namus sözü verdiği halde İBB binlerce çalışanı işinden etmiş onun yerine Kasım ayı sonu itibariyle isimleri AK Parti İBB Meclis Grubu tarafından tek tek tespit edilmiş 45 bin 29 kişiyi işe almıştır.
Bakanlığa sadece 33 bin isim intikal etmiş, bakanlık onlardan ancak 12 bin kişinin incelemesini yapmış ve yukarda verilen 557 irtibat iltisak tespit edilmiştir.
Devlet elbette terörle mücadele bağlamında bu tasarrufu görmezden gelemez.
Hiç kimse, terör örgütüyle irtibatlı/iltisaklı olan birinin su ya da doğalgaz sayacını okumak için ikamet ettiği binaya girmesine razı olamaz. Ya da terörle irtibatlı/iltisaklı birinin İBB'deki önemli mevkileri işgal etmesini istemez.
İBB kendisine güveniyorsa buna itiraz etmemesi ve siyasi mesajlar vererek terörle mücadeleyi sulandırmaması gerekir.
İnşallah bu işin sonu İBB başkanını görevden almaya kadar uzanmaz.
İBB başkanının cilaları zaten dökülmeye başladı.
Bırakın süresini tamamlasın da halk o balonun nasıl söndüğünü gözleriyle görsün.
Görevden almak beceriksiz bir adamı kahraman yapmak demektir.