Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından gençlerin kültürel aktivitelerini arttırmak amacı taşımak gibi yapıcı bir niyetle düzenlenen Altın Pars Kısa Film Yarışması geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Yarışmada yarışan yerli ve yabancı kısa filmler çeşitli ödüllere kavuştular. Ankara, Samsun ve Diyarbakır’ı mekan tutan yarışma faaliyetleri arasında yerli ve yabancı filmlerin gösterimi, yerli ve yabancı konukların katıldığı değişik atölyeler ve Türkiye sinemasından seçme uzun metraj filmler daha çok gençliği kapsayan ilgilileriyle buluştu. Değişik kategorilerde ödüllerin dağıtıldığı yarışma kapsamında Yerli Kısa Film Ödülü’nü de Bir Maç Günlüğü adlı kısa film kazandı.
* * *
Film, bir kahvede maç seyreden bir seyirci topluluğunu gösteriyor, öte yandan dışarıda gaz bombalarından kaçan, eylem yapan bir başka topluluk da var. Maçın seyrine kendini kaptıran içerdekilerle, dışarıdaki topluluğun yolları hiç kesişmiyor. Maç seyircisi grubun insani profili üzerinden bir eleştiri getiren film, aynı grubun dışarıda daha ulvi bir mesele üzerine eylem yapan insanları kale almamasını, iki ayrı grubun farklı yönelimlerde olduğunu dile getiriyor. Ne var ki, içerdeki insanlar hal ve tavırlarıyla, tepki ve heyecanlarıyla ülkenin çoğunluğunu oluşturan ortalama insanlar. Filmde hakim olan jakoben tavır, halkın çoğunluğunu oluşturan insan tipine yukarıdan bakma gibi farklı niyetli bir tavrı üstlenmiş gibi görünüyor. Filmin iddiası bir yere kadar geçerli olabilir ancak daha köktenci bakıldığında, futbol olgusunun ortalama insan-eylemci demeden hemen bütün bir toplum yekununu tesiri altına aldığını, insanların günlük gündemlerinin kahir ekseriyetini işgal ettiğini tartışmaya açmak gerekmez mi?
Kurumların önayak olduğu böylesi kamu yararına faaliyetleri düzenleyen organizasyonların, seçilen jürilerin, atölyelere katılan uzmanların niteliği de herhalde yine kamu yararı ve sorumluluğunu taşıması gerekiyor. Belli bir niteliği taşıyan yapılanmalar kuşkusuz kendi formasyonları, eğilimleri, değer yargıları doğrultusunda kararlar alma aşamasında olacaklardır. Filmde sözkonusu edilen dışarıdaki eylemin, sembolik bir dille yakın geçmişte toplumu ve ülkeyi sarsmaya dönük bir eylemler zincirine gönderme yaptığı hafif bir içgörüyle görülebilir. Toplum sorumluluğu taşıyan kurumların ortaya koyacakları yapıcı faaliyetleri yürütecek belli bir insani değerler manzumesine sahip toplum sorumluluğu duyarlılığı taşıyan kuruluşlar da mevcuttur. Bu faaliyetleri hayata geçirecek ehil çevreler belli bir liyakatle davranarak, bu coğrafyanın özgül varlığıyla, medeniyet temeliyle, içkin algı ve insani niteliklerini harekete geçirecek çalışmaları rahatlıkla sergileyecek kalibrededir. Ramazan-ı şerifiniz mübarek olsun.