Piyade Kıdemli Yüzbaşı Sami Akbulut
Piyade Kıdemli Yüzbaşı Tuncer Güngör
Piyade Kıdemli Yüzbaşı Dursun Özsaraç
Tank Yüzbaşı Ramiz Turan
1974’te Kıbrıs’ta şehit verdiğimiz 498 vatan evladından “yüzbaşı” rütbesinde olanlar. Piyade Albay İbrahim Karaoğlanoğlu’dan başlayıp her rütbeden vatansever askerlerimiz şehit oldular o topraklarda...
Gençler bilmez...
20 Temmuz 1974 sabahında gün ağarırken paraşütlerle, çıkarma gemileriyle, Kocatepe-Dumlupınar üzerinden İzmir’e yürüyen dedelerinin şanıyla girdiler Kıbrıs’a...
Kıbrıs Harekatı, askerlik tarihine Müttefik Kuvvetler’in 1944 Normandiya çıkarmasından sonra yapılmış en zor harekat olara geçti. Sürekli savaşarak ilerliyorlardı, öyle ki, şehit olan arkadaşlarını bile geride bırakmak zorundaydılar, bir gazinin, “akbabalar şehitlerimizin üzerinde uçuyordu” sözleri hala beynimizde çakılıdır.
Milletle hellalleşip yol bağladılar Girne’den Anadolu’ya...
Kuvvayı Milliye’nin Ankara’sının dibine kadar yaklaşmış Yunan ordusunu Sakarya’da püskürtmemizden 53 yıl sonra üzerlerinde Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının emaneti üniformalarıyla bir kez daha bir milletin makus talihini yerle bir ettiler...
Ne zaman Kıbrıs’a gitsem şehitliğe varırım, şehit erlerin hemen hepsi yaşıtımdır...
· İhaneti benimseyerek yaşamak...
“Vatansızlığı”kendi iradenle kabullenmek, “ihaneti” içselleştirerek, benimseyerek yaşamak nasıl bir duygudur, bilemem, dedelerim Makedonya ve Kafkasya’dan “halifenin topraklarına” yaşama tutunmak için gelmişler, gidecek başka vatanım yok!..
Of’lu ninemin Çanakkale savaşında şehit düşmüş 7 genç akrabasının yattığı bu topraklara emr-i hak vaki olduğunda huzurla uzanıp, kadim toprağa karışıp gideceğim...
Yazıya Kıbrıs’ta şehit düşmüş yüzbaşıların aziz hatıralarıyla başlamamın nedeni ise, bugünlerde Rum kesiminin Larnaka limanında, yatında keyif süren (sözde) Yüzbaşı Kadir Karaman...
Yaşıtlarının kanıyla sulanmış toprakların öte yakasına sığınan ve hemen Rum-Yunan istihbaratı ile işbirliğine giren bir FETÖ’cü...
Yelkene meraklıymış, Kazak bayrağı çektiği yatıyla kaçmış, Rum basınına göre, Rum-Yunan istihbaratı da işbirliğinden çok memnunmuş...
15 Temmuz “yenilgisini” fark ettikleri an, milletten çaldıkları helikopterle ve üzerlerinde üniformalarıyla utanmadan Yunan’a sığınan diğer FETÖ’cüler gibi... Kuşkusuz, onlar gibi korunup, kollanacaklardır...
Hiç bir devlet, vatanına ihanet etmiş adamları sevmez, saygı duymaz, ama kucağına gelmişlerse, kullanır, işleri bittiğinde de “hainler çöplüğüne” atar, gider...
Hiç kuşkusuz olmasın, orada burada, yabancı istihbaratların koltuğunun altına girmiş kim varsa, bu acı gerçekle karşılaşacak, evlat ve torunlarına miras bıraktıkları ihanetin ağır yüküyle yaşayabildikleri kadar yaşayacaklar...
· Ergenekon kumpasının gizli trajedisi...
Konu (sözde) Yüzbaşı Kadir Karaman’dan açılmışken, bir başka yüzbaşının bunlar yüzünden yaşadıklarına da bakmak lazım. (E) Yüzbaşı (sonradan kıdemli albay rütbesine yükseltilmiştir) Muzaffer Tekin Kıbrıs’ta, ilk çıkarmada Piyade Teğmen rütbesiyle görev aldı. Kuşatma altındaki Mücahitleri kurtarma harekatındaydı, aldığı tepeye sonradan “Savaş Tepe” adı verildi. FETÖ’nün TSK’da kendi adamlarına yol açmak için ürettiği “Ergenekon kumpasında” tutuklandı, tam 7 yıl Silivri’de yattı, FETÖ’cü hakimler onu, iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 117 yıl hapis cezasına çarptırdı...Tekin, 65 yaşında kansere yenik düştü... Yaşadıkları, Kadir Karaman gibilerin ileride “paşa” olmasına dönük gizli planın sonucuydu.
Yatacak yerleri var mı, yok, toprak da kabul etmez bunları...
· “Altın Nesil” öyle mi...
Baktım, Pensilvanya’dakinin “Altın Nesil” laflarının başlangıcı 70’li yıllara kadar uzanıyor, 90’lardan sonra da hız vermiş. Kendini “eğitim fedakarı sivil toplum hareketi” gibi göstermesi, bütün o dersane ve okulların birer “askerlik şubesi” olmasına dayanıyormuş, devşirmiş... İyi-kötü zeki görülen çoğunluğu fakir aile çocuklarının beynini nasıl formatladığı ise, uzmanlık alanımı aşıyor, akademisyenlerin üzerinde çalışması gereken bir konu...
Formatlananlardan biri, kalktı, millet malı F-16 ile milletin meclisini vurdu, mahkemede sanki hiç bi’şey yapmamış gibi gösterisini sürdürüyor, “üretilmiş bu karakter” üzerinde çalışılmaya değer...
“Altın Nesil”in bir üyesi ise Larnaka limanında düşman istihbaratının koruması altında!..
Peh...
Ne nesilmiş ama...