Acun Ilıcalı popüler isim, yazan kim olursa olsun okunuyor.Fatih Altaylı da sonunda bu topa girdi.Yazdığı özetle “Acun televizyonculuğu onu eleştirenlerden çok daha iyi bilir, herkes işine baksın.” Mantığı sakat bir cümle bu.Diplomasi eğitimi olmayan Fatih Altaylı, alanında profesör olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu eleştirebilir ama televizyonculukta Acun kadar başarılı olamayanlar ağzını açamaz, öyle mi?
***
Altaylı’nın haklı gibi gözüktüğü tek yerden devam edeyim. “Bankacıdan, devlet memurundan televizyon yöneticisi olabilir de bunca yıldır başarılı işler yapan televizyoncudan mı olmaz” Süper laf ama içi tartışmalı.
Türkiye’de özel televizyonculuğun duayeni sayılan diğer tüm genel müdürlerin başka sektörlerden geldiği ortamda TRT’den gelme tek isim olan, başta Kanal D bir sürü kanala uzun süre birincilik yaşatan Faruk Bayhan, Ciner Grubu’nun Kanal 1’ini, çok büyük bütçeye rağmen tutturabildi mi? Bu Kanal 1’deki ilk deneme de değildi. Mesela 2006 yılında Dünya Kupası’nı yayınlayan da Kanal 1’di. Kanalın başında da bana göre televizyon dünyasının dahi isimlerinden Oğuz Koloğlu olmasına rağmen diğer programlar tuttu mu?Yani yarışa az seyredilen bir kanalla başlıyorsanız başarı için televizyonculuk bilgisi yeterli olmuyor.
Aslında Altaylı’nın bu yazısını Turgay Ciner’in okuması lazım.Show Tv’nin Genel Müdürü teknikten gelme ve iyi insan olarak bilinen Semih Kaya var ama işi asıl yöneten avukat kökenli Medya Grup Başkanı Kenan Tekdağ ve kanalın durumu da ortada...
***
Gelelim Altaylı’nın çelişkiye düştüğü yere. Kanal D’de birkaç ay genel müdür yardımcılığı yapmıştı Altaylı. Sonra Kanal D Haber’in sonra Sabah’ın sonra da Haberturk Gazetesi’nin başına geçti.
Röportajlarında görevini hep işini en iyi yapacak kadro kurmak olarak niteledi. Yani iyi yönetici olmak için illa o işi en iyi yapan olmak gerekmiyor.Kaldı ki yönetici olmakla kanal sahibi olmak arasında ciddi bir fark var. Zarar döneminde duruma göğüs gerecek finansal büyüklük gerekir.
***
Acun Ilıcalı televizyonun dahi çocuğu mu, tartışmasız öyle. Aldığı kanalla yarışa geriden mi başlayacak, o da öyle.Bugün ki durumuyla büyük gruplar ile senelik büyük sözleşmelere imza atabilir mi, şüpheli. İşler istediği gibi gitmezse diğer patronlar kadar dayanacak maddi büyüklüğü var mı, hayır yok. Bu soruları yok saymak hem okura hem de Acun Ilıcalı’ya haksızlık olur.