Almeida, gönlünde Ada’da oynamak olduğunu söylediğinde birçok Beşiktaşlı ‘mutluluk mesajları’ yayımladı!
Yalnızca uzun süre gol atamayışına tepki değildi bu. Aklı başında gerekçeler içeriyorlardı.
Onlarla aynı kanıdayım. Almeida’yı sıradan gördüğüm için değil. Oyun karakterinin Beşiktaş kadrosuyla uzlaşmadığını ve artık Beşiktaş’ın onu heyecanlandırmadığını gördüğümden. Almeida’nın Dünya Kupası motivasyonu bittikten sonra kendini yeterince Beşiktaş’ın amaçlarına verebileceğini düşünemiyorum. Tatili, çalışmalara geç katılımı derken iyice soğur.
Kimi oyuncu çalıştığı kulübün ağırlığını hissetmiyor. Parasını, vereceği emeğinin karşılığında kazandığını unutup, lütfettiğini sanıyor!
Formasını kanıksamış oyuncular futbol değerleri taşısalar da verimde geri kalıyorlar.
Bence Almeida Ada’ya gitmeli.
Onun fizik gücü, düz ve kaba oyunu, premier ligin üçüncü sınıf takımlarına yeter. Topu çabuk kullandığı için Ada’ya uyar. Orada güvenilir bir ‘kulübe adamı’ olur. Çünkü zorunlulukta ve maçta zaman azalmış iken işe yarar. Ancak iki tür temel sorunu da olur. Orada, kendisinin de söylediği gibi, durmadan koşması gerektiği için fizik gücü yetmez, onu yetirmeye kendini zorlarsa adaleleri patır patır atar. Ve eğer gol vuruşlarını geliştiremez ise oradaki çabukluğu Beşiktaş’taki gibi abukluğa döner. Golden uzak kalır.
Onun için ‘kulübe oyuncusu olur’ diye düşünmekteyim. Bu gerekçelerle önde gelen takımlar onu hiç istemez.
Kuşkusuz bu onun sorunu.
Biz kalıp Beşiktaş’a sorun olmaması ile ilgiliyiz.
Takımın bulunduğu yarışın coşkusunu içinde taşıyamayan oyuncular bir kadroda uzun süre tutulmamalı. Almeida bunlardan biri.
Aslında yalnız o değil, yıl içinde iyiliklerini, katkılarını gördüğümüz Gökhan Töre’nin de iyi bir teknik değerlendirme ile ele alınması ve ikinci adam olarak düşünülmesi, birinci adam olarak elde tutulmaması gerekir. Çünkü o da rakip kontrolüne çok açık, verim çıkışları çok düşük bir oyuncu.
Ya Oğuzhan? Eğer fiziksel güç gelişimini yapamaz ise o da futbol doğası çok yerinde olmasına karşın en fazla ikinci adam olur yaptığı görevde.
Bir kadroda yüzde 90 adam işe yaramalı. Beşiktaş’ta bu oran çok düşük. İş yapmayanlar çoğunluk. Vermeden alıyorlar. Bu konuyu yeni bir yazıda işleriz...