Bir hafta önce Biliç “Fener maçı bir fırsattır” dediğinde, “Evet fırsat var, ama sen var mısın?” diye sormuştum.
Biliç takımı artık belli bir standarda oturtmalıydı. İniş-çıkışların arasındaki fark büyük olmamalıydı. Onun için “Sen var mısın?” sorusu akla geliyordu.
Biliç’in Beşiktaş’ı derbinin ilk yarısında vardı. İkinci yarısında, yoktu! Hızı ve çabukluğu azaldı. İstekliliği, oyun kalitesi düştü. Bunun önde gelen nedeni fizik güçteki dayanıklılık yetmezliğiydi. Güven kaybı doğdu. Çıkarken yapılan top kayıpları da bunun eseriydi.
Biliç buna mutlaka çözüm bulmalı.
Tek çözüm koşmak değil.
Fernandes, Oğuzhan, Töre maç içinde verimden düşüyor deyince önümüze koşu mesafelerini koyuyorlar. O da başımıza dert oldu. Koşu mesafeleri her zaman kesin bir başarıyı anlatmaz ki. Sayıları doğru anlamlandırmak gerekir. Koşarken ne yaptığı, koşunun doğruluğu, üretkenliği önemlidir. Koşunun hızı, devamlılığı, yerindeliği değerlidir.
Eğer adamınız, top kayıpları yaparak koşmakta ise, gerektiği zaman gerektiği yerde olabilme yeterliğini maçların ikinci yarılarında yitiriyorsa, teknik yönetmenin buna göre çözüm üretmesi gerekir. Bu da ya oyuncunun ‘üretken koşma’ yeterliğini 90 dakikaya çıkarmakla, ya oyuncu ya da oyunun yapısını değiştirmekle olur.
Kuşkusuz futbolcunun doğası uygun değilse, bu sıkıntıyı gideremezsiniz. Taa ki transferle sorunu çözene değin. Söz gelimi Beşiktaş orta alanında tempo düşüşünü Muhammed’i oyuna alarak durduramazsınız.
Almeida fizik olarak giderek yıpranmasına karşın derbide çok öne çıktı. Gol vuruşları, pasları, baskı uygulamaları, savunma desteği onu ‘ünlü’ yapan özelliklerini gösterebilmesinin ürünüydü.
Bu durum sözleşme uzatma dönemine rastlıyor. Yöneticiler yalnızca birkaç maçlık forma değil, ortalama verime bakarak onu değerlendirmeli. Portekiz’in Dünya Kupası’na gidecek olması da değerlendirmenin içine konmalı. Sözleşme sonrası Almeida’da durgunlaşma baş gösterebilir. Formunu saklayabilir...
Ya Fernandes?
Biliç Fernandes’in topu gevelemesinin önüne geçmeli. Eğer geçilemiyorsa, O gönderilmeli. Onun topla oyalanması, ille de çevresinde tur atışı, rakibin, savunma kademesi hazırlamasına ve takımca alan daraltma fırsatı bulmasına, pozisyon almasına yarıyor, takımın baskı yemesine yol açıyor. Bu adamın fiyatı ve kalması üzerinde çok derin düşünülmeli.