Almeida Cenk!

Giderek düşen verimliliği ve özellikle bir türlü geliştirmediği gol vuruşları yüzünden unutuverdiğimiz Almeida’yı anımsadım MİY-BJK maçını izlerken. Cenk Tosun neden oldu buna. Gol vuruşlarıyla elbet. Hiç farkı yoktu Almeida katılığından. Portekizlinin ‘gerektiğinde’ esneklik göstermeyen düz oyun yapısı ve yaratıcılık aramayan vuruş tekniği çok gol kaçırmasına neden olmaktaydı. Cenk yakaladığı pozisyonlarda aynı tutumu gösterdi ve maç sonrasında kendisinin de ifade ettiği gibi, gole ulaşmak için yapabileceklerini yapmadı vuruştan önce.

Bunu fark etmesi, kendini geliştirmeye çalışacağının işaretiydi.

Geliştiremez ise sürekli Ba ve Mustafa’nın arkasında kalacağını unutmamalı.

*    *      * 

Son gün Sosa geldi; Holosko’dan sonra, zaten devre dışı tutulan G.Süzen, M.Eneramo ve Sezer Öztürk de kadrodan düşürüldüler.

Hani pek iş düşmeyen üçüncü genç kaleciyi (Emre) saymaz isek kadro net 20 kişi artık.

Bu sayıya bakarken, geçen yıl 30’u aşan oyuncu sayısını anımsarsak “eyvah!” diyebiliriz.

Ama 20 kişinin 19’unun bugüne değin yapılan maçlarda oynadıklarını ve ‘iş yaptıklarını’ akla getirirseniz, kadro sayıca daha az olsa da üretkenlikte geçen yıldan zengin!

Beşiktaş yönetimi transferleri eksik bıraktı ve aşırı gecikti. Bir stoper ve bir sağbek de alabilmeliydiler. Bunu başaramadılar. Üç cephede yarışacak kadronun ideal sayısı, ‘tümü iş yapan 24 kişi’ olmasıydı. Ne var ki yapılanlara göz attığımızda eldekilerin ‘tümünün işe yarayacağını’ görerek çok karamsarlığa düşmemek gerektiğini de düşünebiliriz. 20 oyuncunun 19’u (Uğur hariç) bu yılki maçlarda sınanacak derecede oynadı ve neredeyse tümü, verebilecekleri kadarını vermeye başladılar.

Hani yöneticileri yeni transfer diye İsmail’den, Mustafa’dan, Kerim’den söz etmekteler ya, bu yaklaşım gerçekte boşlukta kalsa da verim anlamında yerine oturmakta.

Orta alanda önemli boşluk vardı. Dilerim son gün transferi Sosa burada uyum sağlar ve hemen yararlı olmaya başlar.

Bundan sonrası Biliç’in yönetme becerisine ve sakatlıkların, cezaların doğmamasına kalıyor. Bir de kadronun ne denli dayanıklı olup olmadığını bilmiyoruz. O da 15 eylül-5 ekim arasındaki 20 günde oynanacak, kimisi 2 gün aralıklı 6 maçta ortaya çıkacak. Kadro ‘yıpranmadan’ o yükü kaldırırsa Beşiktaş tadından yenmez!