Futbolu yakından izleyenler ve sevenler muhtemelen Almanya’nın Dünya Kupası’nı kazanmasına hiç şaşırmamışlardır.
Futbolun, teknik beceri ve temaşa sanatının yanında, aynı zamanda, emek, çalışma ve yatırım olduğunu bilenler de yine muhtemelen bu muhteşem başarıdan mutlu olmuşlardır.
Almanya’nın Kupa başarısı öyle havadan gelmedi, adım adım oluşturulan bir başarı süreci söz konusu.
İsterseniz sondan başlayalım.
Almanya Dünya Kupası’na Ronaldo’lu Portekiz’i açık farkla yenerek başladı, başka maçları geçiyorum, Brezilya’yı ezerek geçti, finalde de Messi’li Arjantin’i devirdi ve Kupa’yı kaldırdı.
Ancak, Almanya’nın Dünya Kupası zaferine yürüyüşü Portekiz maçıyla da başlamadı.
Şayet dünya futbolunu izliyorsanız, aslında Bayern Münih’in son senelerdeki yükselişi, başarıları Rio de Janeiro’da, Maracana stadındaki final sonucunun da erken habercisi idi.
Bayern Münih geçmiş çok parlak dönemlerinden, Beckenbauer’li dönemlerinden sonra önemli bir düşüş yaşadı, adeta sıradan bir Avrupa takımı oldu ama daha sonra büyük bir hamle gerçekleşti, çok büyük yatırımlar yapıldı ve ortaya son senelerin o muhteşem Bayern Münih’i çıktı.
İki sene önce, Barcelona’nın ve Messi’nin dünya futbolunda tavan yaptığı bir dönemde, Bayern Münih’in Barcelona’yı iki maçta da arka arkaya çok farklı sonuçlarla nasıl devirdiğini unutmayalım, hatırlayalım.
Almanya futbolunda Dünya Kupası zaferiyle taçlanan tırmanışının Bayern Münih ile de sınırlı olmadığını, Borussia Dortmund gibi takımların yükselişini de, başarılarını da unutmayalım.
Futbolda artık Dünya Kupası şampiyonluğu gibi başarılar öyle tesadüfi de değil ya da bir-iki çok parlak, yıldız futbolcu ile gelmiyor galiba; gelse idi, Ronaldo’lu Portekiz, Messi’li Arjantin Kupa’yı kaldıran takımlar olurlardı.
Futbolda kalıcı başarı akıllı yatırımlar, rasyonel planlamalarla geliyor.
Sahi, biz Rusya’da oynanacak Dünya Kupası için bugün ne gibi yatırımlar yapıyoruz acaba?
Bugünkü TFF ile böyle bir yatırım hamlesi, planlama zaten yapılabilir mi?