Son açıklanan büyüme rakamlarına göre Türkiye, AB ülkelerinin tamamından fazla büyüdü... Fazlalık dediğim öyle “az bir fazlalık” da değil! AB’nin “motoru” denen Almanya’nın rakamsal olarak 3 katı, diğerlerinin birkaç katı hatta fazlası...
Peki nasıl büyüyoruz? 2003-2013 arasında 230 milyar dolar GSMH’dan 830 milyar dolara geldik... 3 kattan fazla büyüdük... Peki 2013-2023 arasında da “3 kat büyüyebilir miyiz?”...
Bu noktada cevap vermeye başlarken ilk etapta “Türkiye, 10 yılda ekonomisini nasıl 3 katına çıkaracak” diyenlere bir not düşmek istiyorum; “2003-2013 arasındaki 10 yılda 3 kattan fazla büyüme oldu ve 2013-2023 arasındaki 10 yılda büyümeyi sağlayacak enerji de nükleer santraller başta olmak üzere, HAZAR BÖLGESİ ve KUZEY IRAK enerji hamlesi ile” sağlanmış durumda!
Peki daha neler yapılabilir, yapılmalı?
Kısaca maddeler halinde olanı ve yapılması gerekenleri tartışalım;
- Dünya üzerinde 1945 sonrasında kurulan sistem “ana parçaları” ile birlikte değişiyor ve en önemlisi “yerleşik merkezler” yer değiştiriyor. Londra düşerken yerini İstanbul alıyor ve gerekli adımlar atılabilirse “yeni sistem içinde” New York-İstanbul-Şangay-Hong-Kong-Tokyo çizgisi çiziliyor.
- Ortaya çıkan yeni yapı içinde “en güçlü” olmaya aday merkez İstanbul. Nedeni de oldukça net; 2001 sonrasında “oluşan tehdit algılaması” ile “New York-Londra” hattından kaçmaya başlayan paranın adresi artık İstanbul... Neden derseniz; Türkiye’nin konumu ve en önemlisi “tarihten getirdiğimiz” gerçeklerimiz, ÖZÜMÜZ... VE YAPABİLECEKLERİMİZ!
- Gelişen trend ve dinamikler ışığında görünen çok net; “katılım bankacılığının” merkezi Türkiye olacak ve kamu bu alanda büyük atak yaptı.
- Türkiye, Orta Doğu-Orta Asya ülkeleri başta olmak üzere para transferlerinde LONDRA’nın devre dışı bırakıldığı “yeni sistemi” geliştirmek zorunda! “Biz merkez olduk” deyip hala İngiliz’e komisyon vermek öze yakışmaz, kimse bizi ciddiye almaz! İSTANBUL METAL BORSA’sı acilen yapılandırılmalı!
- “TL ZONE”u oluşturmalı ve kendi paramız üzerinden “periferimizle” iş yapabilir hale gelmek için adımlar atılmalı. Sayın Erdoğan yolu açtı...Tezin arkası bürokratik ve siyasi olarak doldurulmalı ve üstüne düşenler gereğini yapmalı.
- Avrasya Menkul Değerler Borsasını acilen kurmalıyız ve “periferimizdeki” bütün ülke şirketleri Türkiye’de işlem görecek şekilde “eğitim-oluşum” politikamızı düzenlemeliyiz.
- “Faizsiz Enstrümanların” geliştirilmesi ve vergilendirilmesi ile ilgili yeni düzenlemeler yapılmalı ve “var olan finansal yapıya haraç vermeden” yeni bir DÜZEN kurmalıyız!
Sevgili dostlar, yukarıda sadece yapılabileceklere birkaç örnek verdim... Konuya bir detay daha eklemek istiyorum. Bürokrasi de SİYASET ile birlikte ATILMASI gereken adımlarda YOLU açmalı ve açmak için elinden geleni yapmalı. Türkiye’de çok önemli koltuklar var ama günlük karmaşa içinde farkında değiliz tam olarak.
Sonuç: Türkiye, YENİ DÜNYA DÜZENİ ile ortaya çıkan potansiyeli kullanacak ve “YENİ BİR FİNANSAL DÜZEN” oluşacak... Yaşasın Halkın refahının ana amaç olduğu yeni düzen... Yaşasın YENİ BÜYÜK GÜÇLÜ TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE... Bu gerçekler ışığında BÜYÜME rakamlarına bir daha bakalım!
Önemli not: Londra metal borsasına rakip olmasın diye geçmişte aceleyle yok edilen İstanbul Altın Borsası gerçeğini de not etmedik diye düşünmesinler! İngiliz istedi diye “Metal Borsalarımızı” kapatarak bize “masal anlatanların” masallarını dinleyecek vakit yok! YOLA DEVAM! Gereken her adım atılacak, atılıyor!