“KARA Cuma” ya da orijinal adıyla “Black Friday”. Amerika’da alışveriş çılgınlığının yaşandığı, televizyonlarda izlediğimiz insanların birbirlerini ezerek indirimli ürün almaya çalıştıkları işte o kara gün. Bu alışveriş çılgınlığına tepki olarak doğmuş “Buy NothingDay” yani hiçbir şey almama günü.
Kara Cuma bu sene 25 Kasım gününde yapıldı. İndirimlerden faydalanmak ucuz ürün almak isteyenler yine her zamanki görüntülerle karşımıza çıktı. Ne zamandır istediği büyük ekran televizyonu almak için tanımadığı insanları ezenleri gördük ekranlarda. Ülkemizde yeni satışa çıkarılacak olan bir markanın lansmanı sırasında elindeki ürünü paylaşamayan ünlülerin görüntüleri magazin gündemine bomba etkisi yarattı. Televizyon kanallarından şaşkınlıkla izledik derby maç heyecanında ki çekişmeyi. Black Friday günü yaşanılan alışveriş çılgınlığındaki acımasızlığı görünce birileri duygusal açıdan rahatsız olmuş olacak ki onlarda karşıt bir kampanya başlatarak hiçbir şey almama günü ilan etmişler. Hem çevresel sorunlara, hem de tüketim toplumun geldiği noktayı dikkat çekmek için başlatılan kampanyada dünya üzerinde ses getiren kampanyalardan birisi. Marka değeri olan bir bayan çantası için 10 bin TL = $ 3600 ödeyebilirsiniz bu sizin seçiminizdir ya da çok bilindik bir başka marka bir tek elbise için yine bir ailenin bir yıllık gelir düzeyinden yüksek meblağları da ödeyebilirsiniz. O elbiseye, o çanta çok yakışacaktır eminim!
Bunları yazarken aklıma okuduğum bir haber geldi. Bildiğiniz üzere bu kış sert geçiyor. Gazete başlıkları “Çanakkale’de barakada yaşayan 52 yaşındaki Ünzile Türkmen, donarak hayatını kaybetti” yazıyordu. Hava soğuktu evet ama haberi okuyunca dondum kaldım. Ruhum havadan daha soğuk oldu. Haber gittikçe daha da üşüttü beni. Diyordu ki; Akçin Çayı’nın kenarında boş araziye kurduğu barakada yaşayan 61 yaşındaki Ahmet Türkmen, 5 yıldan bu yana yatalak hasta olan eşi Ünzile Türkmen’in karnını doyurmak istedi. Sepet örerek geçimini sağlayan Ahmet Türkmen, eşinin aç olmadığını söylemesi üzerine, sobayı yaktıktan sonra bazı işlerini halletmek için dışarı çıktı. Biliyorum okuyunca sizde üşüdünüz!
Türkmen ailesi dünyada yalnız değil. Mesela günde 22 bin çocuk yoksulluk yüzünden ölüyor. Mesela 1 milyar çocuk yoksulluk içinde yaşıyor, başka bir mesela daha; bir yıl içerisinde 1,4 milyon çocuk sağlıklı içme suyu bulamadığı için ölüyor. Dünya nüfusunun yüzde 50 si Türkmen ailesi gibi yoksul. Rakamlar da bizi üşütüyor.
Tüketim toplumu kavramı ne zaman literatüre girdi bilmiyorum. Mesele ne zaman almak ya da almamak gününe kadar geldi onu hiç bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey var; tanımadığım bir insan bile donarak ölüyorsa unutalım bildiğiniz tüm günleri. En geniş ekran televizyon ya da en lüks marka çanta bile artık içimizi ısıtmaya yetmeyecek.