Tam bir yıl önce bugünlerde Ethem Sancak beyi ziyaret etmiştim ESMedya’da. Çay kahve eşliğinde sohbet ederken, “Star’da yaz...” dediğinde, gözlerim parlamıştı. Zira, Türkiye’nin yerli medyası içinde büyük önemi olan Star’da yazmak yürünen yolda kervana bir omuz vermekti benim için.
Bir yıldır bana verilen bu köşeyi hiç boş bırakmadım. Bazen duygularınıza, kalbinize, gönlünüze dokundum. Belki kanattım da...
Bazen çok teknik kaldım haber kıvamındaydı yazdıklarım...
Ama ne duygu yüklü yazılarıma ne haber kıvamındaki soğuk yazılarıma bir gün dahi müdahale edilmedi.
Özgürce yazdım Star’da.
Şimdi yine yerli ve yine yürünen yoldaki kervanın bir başka noktasında, karınca misali su taşımak için buradan ayrılıyorum.
Ethem Sancak Bey’e “Bana müsaade eder misiniz?” diye sorduğumda, “Biz seni severiz. Elbette müsaade ederiz, biz buradayız, ama biriz” cevabını aldığımda, bana düşen sadece “hamdolsun” demek oldu. Ethem Sancak Bey’e şükranlarımı sunuyorum.
Star Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Ahmet Bayraktutar kardeşime, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak ağabeyime bir yıldır kahrımı çeken editörüm Sabriye Ergin hanımefendiye teşekkür ediyorum...
En fazla teşekkürü ise Star okuyucusu hak ediyor.
Zira “Devenin iğne deliğinden geçtiği” fitne günlerinde bu memleketin son 13 yılına damgasını vurmuş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek isteyen yabancı ve yerli işbirlikçilerine karşı “dik duran” milletin birer ferdidirler onlar!
Bu kez yazıyı kısa tutayım ki Nuh Albayrak, “yazının tamamı star.com.tr’de” ibaresi koydurmasın köşenin sonuna:)
Allah’a ısmarladık. Hakkınızı helal ediniz. Benden yana helal olsun.
Gidiyorum...
Lakin uzaklara değil hemen yanı başınıza inşallah.
Zira omuz omuza uzun bir yolculuğu birlikte yürümeye ahdettik.
Kardeşliğimiz daim, menzilimiz birlik olsun diyerek...
Vesselam, vesselam, vesselam!