Kişiden kişiye değişmekle birlikte alkol alımından kısa bir süre sonra ortaya çıkan ilk belirti çakır keyiflilik olarak bilinmektedir. Bunu takip eden süre içinde kişide öforik neşe, fazla konuşma, gereksiz cesaretlilik, kavgacılığa meyil, sır saklayamama gibi enerjik ve mutlu ruh hali gözlemleniyor.
Önce mutluluk sonra depresyon
Alkol uyarıcı ve ısıtıcı olarak bilinmesinin tersine depresyon ve ısı kaybına neden olan bir öğedir. Ayrıca su çekici ve asidoz özelliği nedeniyle beyin, beyin zarı ve beyin omurilik sıvısını azaltarak, damarları genişleterek baş ağrısına ve dengesizliğe yol açmaktadır. Beynin oksijen kullanma yeteneği alkolün etkisiyle azalıyor. Özellile irtifa alındıkça düşen oksijen basıncı altına beynin olumsuz etkilenmesi daha da artar. Bu nedenle yüksek irtifada çalışan dağcılar ve pilotlarda alkolün zihinsel ve fiziksel performansa olumsuz etkileri karada olduğundan 2-3 kat fazladır. Ayrıca alkolün alındığı ortamın havasızlığı, gürültü, sigara dumanı, uykusuzluk, kötü beslenme gibi etmenler de alkolün etkilerini artırır. Alkolün olumsuz etkilerinin azaltılması için ılık duş ve şekersiz kahve içmek gibi öneriler yapılsa da en geçerli olan dinlenmedir.
En iyisi denememek
Kronik alkol kullanımı gastrit, siroz, polinevrit, myokardit, vasküler bozukluklar, ateroskleroz, vitamin yetersizlikleri gibi organik, sözünde duramama, yalan, şüphecilik, kavgacılık gibi kişilik bozukluklarına, ruhsal ve sosyal problemlere de yol açar. Sosyal veya düzenli alkol kullanmayan bireylere alkol kullanın tavsiyesi vermek vücut sağlıkları için tehlikelidir. Buna rağmen nadiren alkol kullananlara ertesi gün en az 800 mikrogram folik asit desteği almalarını önerebilirim.
KANDA TEHLİKELİ GEÇİŞ
Kan alkol düzeyi yüzde 50-100 mg: Çakırkeyiflilik, sarhoşluk
Yüzde 100-150 mg: Sarhoşluk
Yüzde 150-200 mg: Performans bozulması ve intoksikasyona gidiş,
Yüzde 300 mg: Koordinasyon bozukluğu, bilinç kaybı,
Yüzde 400-500 mg: Koma ve ölüm olasılığı vardır.