İki takım da hazırlık dönemi içerisinde olmasına rağmen enteresan bir şekilde sanki lig başlamış da onuncu maçlarını oynuyorlar görüntüsü verdiler.
Çok rahattılar. Kademe anlayışları, paslaşmaları ve uyumları harika.
Hele Bursaspor sezonu iyi futbol oynayarak kapatmasından dolayı futbolcuları transfer taarruzuna uğramış hatta Fernandao’sunu kaptırmış ayrıca Volkan’ı da kadro dışı. Buna rağmen çok rahatlar. Lige hazırlar.
İlk pozisyon Bursaspor’dan geldi ama golü Galatasaray attı.
Galatasaray organize ve tecrübe olarak bir kademe önde olmanın rahatlığı ile topu dolaştırıp bek bindirmeleri ile pozisyon yakalamaya çalışan iyi bir takım görüntüsünü ilk yarıda ortaya koydu.
Takımların ikinci yarı oyunlarında herhangi bir değişiklik olmadı. Pas yüzdeleri yüksek, kademe anlayışları gayet iyi ama pozisyon var mı? Maalesef var desek hata ederiz.
Hadi Galatasaray skor avantajını korumaya çalışıyor. Bursaspor’un biraz daha agresif oynaması gerekmez miydi?
Sonuçta Galatasaray ilk yarıda geçen sezonun kahramanı Yasin’le bulduğu golle 1-0 kazanmayı başardı ve Hamzaoğlu ile bir yıl içinde 3 kupayı müzesine götürmeyi başardı. Ayrıca Süper Kupa’yı da 4. kez kazanarak, ligden ve Türkiye Kupası’ndan sonra bu kulvarda da Fenerbahçe’yi geride bırakmayı başardı. Helal olsun.
Muslera aynı bir ahtapot gibi. Süper Kupa finalinde de yaptığı 3 kritik kurtarışla zaferin baş mimarlarındandı. Burak Yılmaz ise hayal kırıklığı yarattı. Oyundan çıkıncaya kadar Burak sahada var mıydı, yok muydu belli değildi. Takımlar transferleri yapmış ama yine eski kadrolar gözde.
Galatasaray iyi kapattığı sezonu iyi bitirmenin hamlelerini çok iyi yaptı. Podolski beğendiğim bir futbolcu ama maalesef bu maçta çok varlık gösteremedi.
Dün akşamki Bursaspor takımını beğendim ama eksiklerini gidermesi gerek.