Yüreğimizi yakan haber Irak'ın kuzeyinden geldi.
Teröristler vatan topraklarına sızmasın diye karla kaplı dağlarda nöbet tutan Mehmetçik terör örgütü PKK tarafından hedef alındı.
ABD'nin lojistik, silah, para ve istihbarat bilgisi verdiği, eğittiği teröristler canımızı yaktı...
Tüm bu süreçte muhalefetse yeni normal inşa etme çabası içinde. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in ikinci kez şehitlerle ilgili taziye mesajı paylaşması bu yüzden. Ancak 11 yıldır devam ettirilen alıştırma sürecine karşın milli refleksleri hala körelmemiş olanlar, oyunu görüyor. Özel'in paylaştığı mesajın altına yazılan yorumlar bu durumun en açık kanıtı gibi. Millet Özel'in taziye mesajının samimiyetini sorguluyor.
Aslında oyunu kuranların tek bir hedefi var... Sınır ötesinde terör örgütü PKK/YPG'yi palazlandırmak, sınır içindeyse siyasi uzantılarının meşruiyetini artırmak. Farkındaysanız CHP'den aldıkları güçle artık Meclis'te HDP'lilerin sesleri daha yüksek çıkıyor. Terörist başı Öcalan'ın serbest bırakılmasını istiyorlar. Yani Kılıçdaroğlu'nun attığı tohumlar meyve vermeye çalışıyor.
Özetlemek gerekirse ABD, PKK'nın adını PYD/YPG yaparak dünyayı ve Türkiye'deki zihinleri karıştırmaya, terör örgütü yapılanmasına alıştırmaya çalışıyor. Bir başka harf oyunuysa siyasi uzantısında sürüyor. HDP, Yeşil Sol Parti, HEDEP, Şimdi de DEM Parti olarak isim değiştirerek karanlık geçmişini unutturmak istiyor. Ancak millet durumun farkında...
28 Mayıs'ta bu oyuna gelmeyeceğini gösterdi.
Ama yine de aynı tezgâhlar kuruluyor, Temcit pilavı ısıtılıyor.
Milleti yeni normale alıştırmak için hamleler yapılıyor.
Takdir milletin elbette.
"Tavşan tuzağıyla Bozkurt avlanmaz"
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, ama muhalefetin hedefinde iki milli bakan var.
Biri Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin,
Diğeri Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler,
Önce Bakan Tekin'e yönelik suçlamaya bakalım;
Muhalefet "irticacı, tarikatçı, cemaatçi yapılanmalarla protokol imzalıyorsunuz" diye tepki gösteriyor.
Bakan Tekin, "O STK'lar çocukların dağa gitmesini önlüyor" diyerek muhalefet sıralarına cevap verdi.
Bir de "Sanatçılar Girişimi" imza topladı.
Bakan Tekin'i "hemen görevden alın" diye çağrı yaptı. Gerekçeleri "laik, çağdaş eğitim elden gidiyor" şeklinde, oysa aynı isimler öğretmenler terör örgütü PKK tarafından katledilirken en ufak bir endişe dile getirmiyorlardı.
Burada dikkat çeken iki önemli unsur var. Biri 2019 yılında da aynı STK'lar hedef alınmış, "İBB kaynakları peşkeş çekiliyor" iddiaları ortaya atılmıştı.
Sonrasında konu yargıya taşındı. Tazminatlar, özür dilemeler peşinden geldi.
Ayrıca Bakan Tekin'in FETÖ dershanelerinin kapatılması sürecinde kritik görevde olduğunu, FETÖ'cülerin tüm tehditlerine rağmen geri adım atmadığını da hatırlatmak lazım. Yani çocuklarımızın FETÖ'nün eline düşmesini de önleyen isimlerden biriydi. Elbette muhalefetin iddia ettiği gibi MEB ile STK'lar arasındaki protokollerde bir yasa dışı durum,
suistimal varsa bunu da ortaya koymaları ve yargıya gitmeleri gerekiyor.
Meclis'te karalama siyaseti yaparak bir yere varmak mümkün değil zira...
Gelelim ikinci meseleye...
Tuzla Piyade Okulu'nda bir teğmenin 10 Kasım töreninde göğsüne tören gereği takması gereken Atatürk fotoğrafını takmamasının üstüne CHP mal bulmuş mağribi gibi atladı.
Milli Savunma Bakanlığı, "Disiplin ordunun temelidir ve disipline uymayanlar hakkında gereği yapılacaktır." diye bir yazılı açıklama yaptı.
Burada net olarak söyleyeyim, o genç teğmenin Atatürk resmini iğne yok bahanesiyle takmaması da birkaç teğmenin o teğmenin odasını basması da, amirlerinin bu sürece göz yumması da kabul edilemez. Zaten MSB açıklaması da bu duruma dikkat çekiyor. Ama buna karşın CHP Genel Başkanı Özel, Milli Savunma Bakanı Güler'i tehdit edercesine ifadeler kullanıyor... Özel'in "Yaşar Güler ya aklını başına alacak ya da biz aklını başına getireceğiz" ya da "15 Temmuz'dan hiç mi ders almadınız?" sözlerini nereye koyacağız? Zira Özel'in derdi gerçekten TSK'yı korumak mı sorusu ortada duruyor. Yani millet bu tür açıklamalarda samimiyet arıyor.
Şehit cenazesinden DEM Parti'ye koşan, TSK'ya "Kimyasal Silah Kullanıyor" iftirasını atanlarla Atatürklü pozlar veren,
Terörle mücadelede sınır ötesi operasyona hayır diyerek, Mehmetçik'in elini kolunu bağlamaya çalışan bizzat kendileri...
Hadi 15 Temmuz ifadesi için de iki kelam edelim...
"15 Temmuz'dan hiç mi ders almadınız?" Özel'in sorusu bu?
Peki siz hiç ders aldınız mı?
Zira genel seçimde FETÖ'cülerin, PKK/YPG'li teröristlerin umudu kimdi?
Meydan meydan dolaşan KHK'lıları göreve iade edeceğiz diye vaatlerde bulunduğunuzu bu millet unuttu sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Sözün özü, muhalefetin tek derdi milli olanlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kendi zihniyetlerine göre bir 'makbul vatandaş' imal etme peşinde koşanlar, medeniyetimizin ve tarihimizin binlerce yıllık müktesebatına sırt çevirmişlerdir." açıklamasını buraya not düşelim. Ve "Tavşan tuzağıyla bozkurt avlanmaz" sözüyle yazımızı bitirelim.
Kalın sağlıcakla...