Alişan ve Çağla Şikel, birlikte yeniden kamera karşısına geçecek, Show TV’de ekrana çıkacak. İlk çıktıklarında seyirciye son derece sempatik gelmişlerdi. Sonra Alişan’ın askerliği- ki orada tartışmalı tecilleri ortaya çıkaran da yine Ciner’e ait olan Haberturk Gazetesi’ydi- araya girmiş, ikilinin ilişkisi de neredeyse düşmanlık boyutuna gelmişti.
Türkiye’de televizyon seyircisi sandıkları kadar hafızasız değildir.Seyirci, o kavgaları, ağır sözleri mutlaka hatırlayacak, belki görmezden gelecektir. Beni asıl düşündüren Alişan ve Çağla’nın program sırasında ettikleri ve duydukları sözleri hatırlayıp hatırlamayacağı ve bunun performanslarına etkileri. Profesyonellik denilen şey, bu tür ağır tartışmaları hatırlamamayı kapsamaz aslında ama ne yapsınlar “ekmek parası”...
Gündüz maçları ve Digiturk...
TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in kulüplere yaptığı gündüz maçı çağrısı tahminen Digiturk’un hiç hoşuna gitmemiştir. Digiturk’un futbol yayınlarından elde ettiği gelirin ana damarı ticari abonelikler yani toplu gösterim yapılan kahvehane, lokanta, restorant ve benzeri yerlerden alınan abonelik ücreti. Bu tür yerler toplu gösterim için ciddi paralar ödüyorlar zira maç seyircisi akşam geliyor, yemek yiyiyor, en az 105 dakika oturuyor, maç akşamları full çekiyor. Gündüz maç oynanması demek bu gelirlerde düşüşe yol açar bu da iki sezon sonraki naklen yayın ihalesindeki bedeli düşürebilir. Kulüpler Birliği, Demirören’in çağrısına olumlu yanıt vermezlerse hiç şaşırmayacağım.
Küçük ve tatlı bir iftar...
Çarşamba akşamı TRT’nin İstanbul Ortaköy’deki binasında bir arkadaşıma uğradım.Baktım, ikinci kattaki alana geniş bir iftar sofrası kurulmuş, sordum TRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken çalışanlarına iftar veriyormuş.
Aynı katta olunca, ister istemez değil, isteyerek ve bilerek TRT İstanbul Bölge Müdürü Şakir Özbek ve Ahmet Böken’in konuşmalarını dinledim. Kahkahaları başlatan cümle Ahmet Böken’in devlet memuru maaşıyla iftar vermesinin zor olduğu ama devreye yapımcıların girdiği ve sponsorla işin halledildiği cümlesi oldu, sonra da orada bulunduğum süre içerisinde kahkahalar devam etti.Devlet kurumunda ekip ruhu olmaz denir ya, gözlemlediğim süre boyunca gördüğüm bunun tam aksiydi...