Ali Erbaş o kılıçla demir kubbenizi deldi

Rabbim, Gazzeli kardeşlerimizin sığınağı secdeleri onları orada muhafaza eyle. Zaferlerle teskin eyle, Ayasofya Mescid-i Aksa'yı zafer secdeleriyle müjdelesin... Ya Muntakim, Ya Kahhar...

Zalimler vuruyor... Rabbim "Gazzemiz de Gazamız da mübarek olsun" diyeceğimiz sabahlara uyandır. Bomba seslerinden kulaklarını kapayarak uyuyan çocukları vuruyorlar... Vuran zalimlerin de gözleri ebedi kapansın...

Yürürken her şeyi duyabilir insan, göğün sesini açan Allah'a şükrederek, bir de siz yürüyorsunuz diye ürüyenlerin sesini duyurur.

Kervanından eminsen bütün ürüyüşler, Nemrut'un burnuna çektiği sinek kanadıdır.

Sen, karanlığa kılıç salladığında onlar salya çanaklarına kaşık sallıyordu.

Sana burun bükenlerin bileğini bükecek iman sende.

Senin inandıklarına dogma diyenlerin anadan doğma cehaletiyle uğraşacak değilsin.

Baksana nasıl da ihtişamlı bir böğürtü içindeler , senin sağ elinde güneş, sol elinde ay olsa vazgeçmediğin imanın onları azdırıp azdırıp nasıl da kayalara savuruyor.

Şu fukaraları, şu yırtılmaktan yama tutmayan ar damarına tünemiş kuyrukluları bağırtan şeyin adı hakikat.

Böyle yazmıştım, yine yazıyorum. Onları çileden çıkaran şey senin çilen. Çilen , yani davan. Ayasofya'da ilk bayram namazının sevincini " Ali Erbaş minbere yine kılıçla çıktı" diyerek gölgelemeye çalışıyorlar.

Minbere Fethin geleneği kılıçla çıkan Ali Erbaş, Doğu Türkistan, Arakan, Suriye, Yemen, Kudüs ve Filistin'deki bütün zalimlere elindeki kılıçtan daha keskin bir şey söyledi " Mazlum kardeşlerimizi zalimlerin zalimliğine teslim etmeyeceğiz" dedi adeta.

Ve içimizdeki kuru sıkı cerahat torbaları da her zamanki gibi kılıca takıldı. Neredeyse delinmiş Demir Kubbeye kendilerini yamayacaklar. Neredeyse , Netanyahu'nun döktüğü ecel terine çanak tutacaklar. Bugün , Netanyahu'ya Deva olan canlılar bir zamanlar bizimle Beyazıt Meydanında " Kahrolsun İsrail" diye haykıranlar değil miydi?

Bir koltuk hırsına ilk kıblenizi feda edecekleri hiç aklınıza gelir miydi ?

Bir koltuk hırsına Hamzaların katillerinin koltuklarını kabartacak sefil cümleler kuracakları hiç aklınıza gelir miydi ?

Ayasofya'nın esaretine sevinenler kılıcın ucundaki fethin özgürlüğüne ağıt yakacaklar tabi .

Hep soruyorum , bu kadar düşmanlık fazla değil mi ? Bırakın da kılıç İsrail'i tutuştursun sizdeki bu duman niye? Gazeteleriniz öldürmekten yorulan zalimlere yelpaze !

Bugün Mescid-i Aksa'nın avlusundan Erdoğan sesleri yükseliyorsa sebebi, Kudüs'ün ruhunu teslim etmeyen 55 yıl boyunca tek başına Aksa'yı bekleyen Osmanlı askeri Iğdırlı Hasan Onbaşı'nın adamlığına davasına denk olduğu içindir.