Ayırımcılığın her türlüsü mümkün. Sosyal medya alanında ayrımcılık algoritmalar ile gerçekleşiyor artık. Yazılımdaki bazı ifadelerin "yasaklı" olarak işaretlenmesi bu ifadelerin kamuya dönük bir zararı varsa "doğru" ve "yerinde" olarak kabul edilebilir. Ancak yapay zekâ ve özellikle "makine öğrenimi" bulunan sistemlerde bazı grup veya kişilere "ön yargılı" davranılması talimatı veriliyorsa bu halde ruhumuzun duymadığı bir ayrımcılık türüyle karşı karşıyayız demektir...
AYRIMCILIĞI TESPİT ETMEK GÜÇLEŞİYOR
Bir kimsenin düşüncesi nedeni ile işe alınmaması, siyasi yatkınlığı nedeniyle işine son verilmesi, "bekar" diye kiralık ev bulamaması, engeli sebebiyle ulaşım imkanlarının kısıtlanması gibi durumlar bildiğimiz ayrımcılık türleri. Ama mecrası değişip iş sosyal medyaya gelince karşımızda farklı bir tablo çıkıyor.
ÖNÜMÜZE GELENİ SEÇİYORLAR...
Önümüze bir gün içinde yüzlerce paylaşım veya reklam geliyor. Ya peki gelmeyenler? Yapılan paylaşımların "silinmesi" ya da yaptığınız paylaşımların bir gerçeği içermesine rağmen "zararlı" olarak işaretlenip etkileşimine sansür uygulanması konusunda bir bilgimiz var mı? Evet, sosyal medyada bilgi yayılıyor ama hangi bilgiler kısıtlanıyor? Bence meselenin nirengi noktası burada. Kimin ne olduğunu anlamak için sorulacak tek soru da bu: Bizden neyi gizliyorsunuz?
DOĞRU SORUNUN PEŞİNDE OLALIM
Bizden neyi sakladıklarını her defasında sormak zorundayız. Sözüm ona neyi zararlı olarak görmüşler. Hangi kelimeleri, fotoğrafları veya hangi paylaşımları niçin yasaklı listeye almışlar, bunun peşine düşmek zorundayız. Bize "bin tekrarla satmak için uğraştıkları ayakkabı" için "reklam" adı altında defalarca servis ettikleri paylaşımdan rahatsız oluyoruz hepimiz. Bundan daha fazla bizi rahatsız etmesi gereken şey, saklanan ve sansürlenen gerçekler olmalı...
OLAYI KİŞİSELLEŞTİRELİM!
Bugünlerde dijital alanda çocukların psikolojisini etkileyen durumları sıkça okumaya başladık. Devlet görevini yapıyor, kapatma yaptırımı uyguluyor. Bu önemli ancak bu internet çağında yeterli değil. VPN aracılığı bu kuralların ihlal edildiğini hepimiz biliyoruz. Zararlı yayın yapan internet şirketleri konusunda daha sıkı tedbirler şart ve meseleyi "şahsileştirmek" zorundayız. Mesela Y'nin oyun odalarında dönen zorbalık nedeniyle şirketi kapatmanın yanında sahibi, mühendisi ve diğer yetkilileri hakkında da davalar açmak ve bu kimselerin "bizzat" sorumluluğuna giden yaptırımları uygulamak zorundayız.
BELİRSİZLİK HUKUKA AYKIRILIK DEMEKTİR!
BM tarafından 2021'de yeterli güvenlik önlemleri alınana kadar yapay zekâ sistemlerinin satışı ve kullanımına ilişkin acil bir moratoryum çağrısında bulunulmuş ve "...yapay zekâ teknolojileri, bireylerin insan haklarını nasıl etkilediklerine yeterince dikkat edilmeden kullanılırsa olumsuz, hatta yıkıcı etkileri olabilir" uyarısı yapılmıştı....
2020'de, İngiltere'de Temyiz Mahkemesi bir kararında* "AFR Locate" isimli yüz tanıma yazılımının hukuki mahiyetini ele almış ve özetle şunları söylemiştir: "...yazılımın kullanımına dair kriterler açık değildir...yazılımın herhangi bir ayrımcı sonucunun olup olmadığı, yeterince araştırılmadan kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu ise, bireylerin özellikle dolaylı ayrımcılık ile karşı karşıya kalmasına yol açabilir**".
YAPAY ZEKA ARAŞTIRMA KOMİSYONU
Meclis'te verilen önergenin kabulü ile bir "yapay zekâ araştırma komisyonu" kuruldu. Bu komisyonun kurulmasına dair önergelerde "derin sahte" ve "ülkelerin yatırım yarışına" atıf yapılıyor. Bunlar önemli ancak daha önemli olan boyutu, bu alandaki belirsizlik ve hak ihlallerine gebe olması. Ve bunu doğrulayabileceğimiz, sağlamasını alabileceğimiz imkanların bulunmaması. Oysa, "algoritmaya yapılan müdahaleler ve sponsorlu ürünlere yönelik şeffaflık eksikliği vasıtasıyla pazaryerinde satış yapan satıcılar arasında ayrımcılık yapıldığına" (4054 s.K. m.41) dair düzenleme ticari alanda var. Ancak toplumsal alanda böyle bir durumun düzenlenmediği açık...Peki ticaret mi önemli toplum mu?
* R (Bridges) v CC South Wales & ors, Case No C1/2019/2670 / UK Court of Appeal, 11.08.2020
** Nesrin Singil, Yapay Zekâ ve İnsan Hakları, Public and Private International Law Bulletin,
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1878577