Enerji ‘eski’ Bakanı Taner Yıldız’la memleketi Kayseri’yi gezdim. 7 Haziran öncesi de gelmiştim bu ‘kadim’ şehre. Biraz durgun, biraz ‘omzunun üstünden bakan’ bir tavrı vardı.
O ‘tavır’ değişmiş.
Bakan’a bu gözlemimi aktardım, “Dersimizi aldık da ondan” dedi.
Aldıkları üç önemli dersi sıraladı:
“Çözüm süreci çok ön planda çıktı. Konuyu anlatamadığımızı gördük. Meydanı PKK’ya bıraktınız eleştirileri dahil. Ülkenin yönetimine has olan mahremiyet AK Parti’nin üslubunu etkiledi, anlatımını kısıtladı.
İkincisi, AK Parti’ye sürekli savunma ihtiyacının hissettirilmesi. Çözüm sürecini yaparken de savunma ihtiyacı hissettik, terörle mücadelede Kandil operasyonları dahi savunma ihtiyacı hissediyoruz. ‘Niçin operasyon yapmıyorsunuz, çözüm sürecinde taviz veriyorsunuz’dan ‘niçin operasyon yapıyorsunuz’a gelindi. Her ikisi de eleştirel.
Üçüncü konu da bizim alıştığımız sevincin şımarıklıkla karıştırılması. Bunu hak ettiğimiz yerler oldu, hak etmediğimiz yerler oldu. Sevinçle şımarıklık ayrı şeyler. Balkona çıktığımızda başbakanımızın önemli mesajları oldu. Bazı arkadaşların sevinç gösterileri ise şımarıklık olarak yorumlandı.”
***
Bir özeleştiri de AK Parti’nin diline ilişkin: “Özgürlüklerin, demokratikleşmenin, reformların konuşulduğu bir AK Parti söylemi, yerini güvenlik söylemlerine bırakmak durumunda kaldı.
Güvenlikle alakalı mecburen aldığımız tedbirler bizim özgürlükler ve reformlarla alakalı üslubumuzu gölgeledi.”
Bir başkası da ‘kibir’e ilişkin: “Kendine güven hissiyle kibrin karışması da var. Kişi yaptığı işten emindir ama bunu yaptığı taktirde kibre giriyor. Bir de iktidara alışmanın getirdiği güven hissi.”
Peki bunların hepsi ‘algı’ mı?
Yıldız’ın izahı şu: “Bizim bir şeyi kabul etmememiz onu ortadan kaldırmıyor. Yanlış bir algı varsa algıyı düzelteceksiniz, gerçeği yanlışsa o zaman gerçeği düzelteceksiniz. AK Parti halka karşı hep açık oldu, bunun hiç zararını görmedik.”
En kritik soru; “1 Kasım’da ne olur?”
“Seçmenin büyük kısmı 7 Haziran’a üzüldü. Ama ‘çok pişman oldular ve döndüler’ demek mübalağa olur. Seçmen bize ‘Siz zeki çevik ve düzgün insanlarsınız. Bundan sonra karşımızda daha iyi bir AK Parti profili oluşursa değerlendiririz’ dedi. Oluşacak. Hiçbir şey olmamış gibi yapmayalım ama mübalağa da etmeyelim.”
3 dönemliklerin yeniden adaylığı etkili olmuş görünüyor. Yıldız da bunu tespit etmiş: “Genel anlamda, üç dönemliklerden isimlerin listeye daha çok güven kazandırdığı kanaati var.”
***
Kayseri’de milliyetçi duygu yüksektir, MHP’nin 7 Haziran sonrası tavrı nasıl yorumlanıyordu?
“MHP’den daha çok Devlet Bahçeli konuşuluyor. Koalisyon görüşmelerindeki tavrının MHP’nin tavrına aykırı olduğu kanaati var. Ama AK Parti’den MHP’ye geçen oyların kayma gerekçeleri ortadan kalkmadan gelme gerekçeleri oluşmuyor. AK Parti’nin Terörle mücadeleyi hakkıyla yapacağına inanan kişiler geri dönüyorlar.”
‘Gül Etkisi’ni de sordum Taner Bey’e. Abdullah Gül geçen hafta ziyaret etmiş Kayseri’yi. Siyaset dışı, eş dost görüşmeleri olmuş ağırlıkla. Siyasi bir beklenti var mıydı Gül’e yönelik?
“Kayseri AK Parti’yi sever. Gül de AK Parti’nin kurucusu, elbette çok seviliyor. Ama bir siyasi beklenti var mı derseniz, yok. Çünkü Kayseri Abdullah Gül’ü tanıyor. Böyle bir beklenti yok, böyle bir konu da yok.”