Fenerbahçe ilk önce Mönchengladbach karşısında farklı galibiyetini, ardından Beşiktaş derbisini hem iyi futbol sergileyip, hem de skoru yakalayarak Alex’i, Sarı-Lacivertli takımın tarih yapraklarına gönderiverdi.
Fenerbahçe tempolu futboluyla rakibi Beşiktaş karşısında maçın başından sonuna kadar sahanın her yerinde üstünlük sağlayandı. Karşılaşmanın başlarında kaleci Volkan’ın çok önemli kurtarışları dikkatimizi çekerken, sağ kanat akınlarında Gökhan Gönül, olağanüstü performans sergileyerek birbirinden güzel iki tane gol atan adam oldu. Hele ilk attığı gol, futbol kitaplarında ders olarak gösterilecek nitelikteydi. Dirk Kuyt’la top alışverişi, verkaç sonucunda böylesine güzel bir gol attığı için kendisini kutlamak isterim. Yetmedi... İkinci yarıda hem kendi adına ikinci golü attı ve takımını da skora taşıyan oldu.
Bu arada Fenerbahçe’nin ilk golünü atan Moussa Sow’u da tebrik etmek lazım. Jenerik bir golle maçın perdesini açan isim oldu.
Gökhan Gönül’ü maçın adamı olarak gösterirken Caner’i de en az Gökhan kadar alkışlamak isterim.
İlk yarıda Meireles, ikinci yarıda Cristian Baroni orta saha patronluğunu eline alarak oyunu yönlendiren isimler oldu ve beğenimizi kazandılar.
Beşiktaş’ta Manuel Fernandes sanki takımın el freni. Olağanüstü bireysel egolarını sahada tatmin etmeye çalışarak inanılmaz top kayıplarına girdi. Ondan beklenen takımını hücuma yönlendiren pasların sahibi olmasıydı. Ama o bunların hiçbirisini yapamadı.
Samet hocanın Beşiktaş’ın savunmasının solunda Escude’yi bu maçta tercih etmesi, eğer çaresizliğin bir ürünüyse hoşgörülü olmak isterim. Ama orada oynatabileceği başka bir futbolcu da ne sahanın kenarında var ne de ortasında... Beşiktaş’ın bu maçta Fenerbahçe’ye karşı direnci kısa metrajlı oldu. Üstüne üstlük maçın bitimine yarım saat kala 10 kişi kalınca Fenerbahçe’nin bu galibiyette skoru yakalamasına mahkum kaldı.
Bu derbide Fenerbahçe, Alex’le keşke sezon başında yollarını ayırsaydı, bugünlerde sadece futbol ve Sarı-Lacivertliler’in kazandığı maçları yazar-çizer olurduk. Alex hiçbir şekilde gündemimize oturmazdı.
Artık Alex’i unutalım, Fenerbahçe’ye bakalım derim.