Hayat bizimle alay ederken konulara takılmayıp devam edince başarı da ardından geliyor belli ki... Çocuklarım Elvan ve Kerem’in geçen hafta yaşadığı iki ayrı olay bana bunu bir kere daha hatırlattı.
Elvan koca bir okul yılını, jimnastik derslerinin olduğu günler ‘Anne biliyor musun, bugün yine benimle dalga geçtiler, alay ettiler!’ yorumuyla tamamladı. Pazartesileri mutad gündem konumuz haline gelen bu alay konusunda neyse ki yıl sonuna doğru bir ‘görmezden gelebilme’ davranışı geliştirebildi Elvan. Efendim, konu kısaca şöyleydi; sınıfta jimnastiğe daha yatkın kimi çocuklar vardı. Elvan da çok istemesine karşın esnekliği o düzeyde olmadığından kimi hareketleri yaparken zorlanıyordu. Bu hareketler de benim çoğunu lise döneminde kazık kadar bir kızken yapmaya çalıştığım ters takla, mum duruşu ve amuda kalkma olunca konu benim için de hassas bir hal aldı. Elvan’a ‘Alay etmelerinden rahatsız oluyorsan, bunu onlara söylemelisin! Belki farkında değiller senin kırıldığının. Öğretmenine de durumu anlatabilirsin!’ türünden sözler sarf ede ede belli bir aşamaya geldik... Artık ‘Zaten hep aynı çocuklar alay ediyor, gülüyor. Sanki herkes her şeyi çok iyi yapmak zorunda. Ben de onlardan hızlı koşuyorum!’ kıvamına geldiğinde pek bir mutlu oldum.
Bu sefer konu döndü dolaştı Kerem’e geldi. Çok sevdiği arkadaşlarının birinin doğumgününde takımı yenilirken alay etmişler bizimkiyle. O da suratından düşen bin parça dolaşıp durdu ortalıkta. Bir ara ‘İstiyorsan gidelim!’ dedim, ‘Hayır!’ dedi, beş dakika sonra da yanıma gelip ‘Benimle niye dalga geçtiklerini anlamıyorum. Herkes kaybedebilir. Hem oyun oynuyoruz sadece’ deyince Elvan’a yönelik repliklerimin bir üst seviyesini tekrarladım bu kez. Evet, arkadaşına yaptığının ne kadar üzücü olduğunu söylemiş. Bunun üzerine beni can evimden vuran bir cümle söyledi Kerem: ‘Belki ben çok duygusalım, o yüzden kırılıyorum.’ Tabii ki şafak attı bende! O kadar özenle kaçınıyorum bu tür etiketlendirmelerden ama işte bir yerden kulaklarına geliyor bu tür yorumlar demek ki. ‘Bunun senin duygusallığınla bir ilgisi yok. Aslında zaman zaman hepimiz duygusal oluyoruz, arkadaşlarımızın tavırlarından etkileniyoruz. Ama bunu onlara söylediğimizde yeniden oyuna, işimize dönmek önemli. Bak sen burada üzgün üzgün otururken onlar eğleniyor. Ne dersin, tamam mı, oyuna devam mı?’ diye sordum. Biraz düşünüp ‘Oynamak istiyorum’ dedi. Az sonra da mendil kapmacada en hızlı koşanlardan biri olarak oyunu galibiyetle bitirmenin keyfini yaşadı. Hayat bizimle alay ederken bu konuya takılmayıp devam edince başarı da ardından geliyor belli ki. Bu da bana not oldu. ‘Alay ettiler benle hep!’ romantik bir şarkının sözleri sadece...