Yarın tarihi önemde bir seçim var. Çıkacak her sonuç milli iradenin tezahürüdür. Bu seçim öncesi bir araya gelen milli olmayan unsurların neler yaptığı ortada. Yurtiçi ve yurtdışı birçok kurum ve kişinin Türkiye’yi kaosa sürüklemek için şer ittifakı kurdular.
ABD’nin derin adamları da Türkiye’deki seçime çok ilgililer. Şu an ABD’de etki gücü düşük ama hala belirli çevrelerle irtibatı olan isimler 7 Haziran sonrasını hesaplıyorlar. Bunların başında neo-conlar geliyor. 2016 seçimlerinden sonra ABD’de de yeni bir başkan gelecek. Ortadoğu ve bölgede yeni bir döneme girilecek.
Türkiye’yle ilgili bu kişilerin başında neo-con Alan Makovsky geliyor. 28 Şubat’ın mimarlarından Makovsky geçen hafta Türkiye’ye geldi. Ankara’da Yelken Restoran’da bir grup işadamı ve düşünce adamıyla buluştu. Önce Makovsky’nin kim olduğunu bir hatırlayalım. 6 Ocak 2013’de Yeni Şafak’ta Makovsky hakkında şunları yazmıştım:
“Batı Çalışma Grubu kimin eseriydi? Şayet Karadayı’nın BÇG’den haberi yoksa ortada sıkıntılı bir durum var demektir. Çünkü Çevik Bir demek ki Karadayı’ya güvenmiyordu ve askeri hiyerarşiyi ihlâl ediyordu. Eski Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, 12 Şubat 2006”da o zaman Sabah’ta çalışan Metehan Demir’e, ‘BÇG Çevik Bir’in işiydi’ açıklamasını yapmış.
O zaman akla hemen şu soru geliyor: Acaba BÇG’yi Çevik Bir’e öneren ya da böyle bir yapı kurulmasını öneren kimdi? Bu kişi Alan Makovsky olabilir mi? Şöyle bir geriye gidelim.
Hasan Cemal, “Türkiye’nin Asker Sorunu” isimli kitabına Cengiz Çandar 28 Şubat’la ilgili hayli çarpıcı bir yazı yazmıştı. O yazıda Çandar, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 8. katında Madeline Albright ve Alan Makovsky öncülüğünde yapılan bir toplantıdan bahsediyor. Erbakan’ın darbesiz devrilmesi için en çok bastıran kişilerden biri Alan Makovsky’ydi.
Washington merkezli The Washington Institute for Near East Policy (WINEP) think tank’in kurucularından olan Makovsky’nin Çevik Bir’le özel ilişkisi vardı. Türkiye’yi iyi bilen Makovsky aynı zamanda sıkı bir İsrail yanlısı.
Makovsky ve Çevik Bir’in Nisan 1997’de İsrail’de buluştukları ve Makovsky’nin Bir’e bazı telkinlerde bulunduğu iddia ediliyor. Hatta Çevik Bir’in 2002 Sonbaharında Martin Sherman’la birlikte kaleme aldıkları Formula for Stability: Turkey Plus Israel (İstikrar Formülü: Türkiye Artı İsrail) makalesinde Alan Makovsky”den birçok alıntı var.
O yazıda Çevik Bir özetle şöyle diyordu: ‘Erbakan için, İsrail bir ebedi düşman ve Arap ve İslam dünyasının kalbinde bir kanser. Erbakan, İsrail ile ilişkileri dondurmaya söz verdi. Ordu, dedi ki: Ülkenin yüzünü İslam’a dönmesini ve İsrail ile ilişkilerin riske atılmasını izlemeyeceğiz. Erbakan, kontrol altında tutuldu. Türkiye ve İsrail MGK baskısıyla İslamcı Başbakan istifasını sundu.’
28 Şubat’ın en kudretli ismi Çevik Bir’di. İsrail’in emir kulu gibi davranıyordu. Bir yandan ABD’deki İsrail yanlısı neo-conlar Erbakan’ı devirmek için planlar yapıyor, öte yandan Alan Makovsky Çevik Bir’e yol haritası sunuyordu. Hatta Bir’in JİNSA’dan aldığı ödülü organize eden kişi Makovsky’ydi.”
Tam seçimlere birkaç gün kala Makovsky’nin Türkiye’de bulunması asla tesadüf değildir. Bir zamanlar orduyla arası sıkı fıkı olan Makovsky bir yandan da iş dünyası üzerinden nabız yokluyor.
İsraillilerle de görüşen Alan Makovsky’nin neyin peşinde olduğunun kokusu yakında çıkar. Cumhuriyetçilerin Başkan aday adaylarından Jeb Bush’un yakın ekibine de stratejik destek veren Makovsky Türkiye’nin istikrarının bozulması için her şeyi yapıyor. Etki gücü ya da Beyaz Saray’da fazla dikkate alınmasa da İsrail ve Cumhuriyetçi çevrelerde sözü dinlenen biri.
Bu arada Alan Makovsky’nin Selahattin Demirtaş’la da görüşen ve onu etkileyen ABD Dışişleri Bakanlığı stratejistlerinden David Philips ve ekibine de yakın olduğunu hatırlatalım. Bu adamların insan kullanmakta ve onları kendilerine köle etmede usta olduklarını da unutmayalım.