6'lı masanın 11. Toplantısında "sinir bozucu" bir şey oldu, yine aday belirlemediler.
Ya ne yaptılar; "Erdoğan aday olamaz" dediler. Meclis'in karar vermesi gerekirmiş...
TBMM Başkanı Şentop dün sıradan vatandaşın anlayacağı şekilde konuyu noktaladı:
"Yeni sistemde cumhurbaşkanı, eski sistemdeki cumhurbaşkanıyla aynı değildir. Ayrıca 2018'den itibaren bütün vatandaşlara yeniden iki defa seçilme hakkı tanınmıştır, tereddütsüzdür. Hukuki bir tartışma yoktur. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bu, birinci dönemidir."
Aslında 6'lı masadakiler de Erdoğan'ın adaylığında bir problem olmadığını bal gibi biliyorlar.
Sabih Kanadoğlu'nun 367 numarasını hatırlatan çıkışları, bir tartışma başlatmak için. Seçimlere gölge düşürmenin peşindeler.
Üstelik daha önce Akşener de, Kılıçdaroğlu da, "Erdoğan aday olsun da boyunun ölçüsünü alsın" diye esip gürlediler.
Kılıçdaroğlu, Şubat 2022'de TV 100 kanalında katıldığı programda, "Erdoğan'ın adaylığına karşı üçüncü dönem itirazı yapacak mısınız?" sorusuna şu cevabı vermişti:
"Yok hayır. Net. Aday olmak istiyorsa buyursun gelsin, millet herkesin boyunun ölçüsünü verecektir. Bu tartışmalar artık geride kalmalı."
6'lı masadakiler kadar söylediğini unutan, bir söylediğini diğerini tutmayan siyasetçi örneği azdır.
Aniden Erdoğan'ın adaylığını tartışma konusu yapma kararı neden aldılar?
Kim nereden ne üfledi de bir anda döndüler?
ABD'den mi bir şey geldi, FETÖ elebaşı mı kışkırtıyor?
Şu sıralar Batı gazete ve dergilerde bir düğmeye basılmışcasına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a alçakça saldırılar var.
The Wall Street Journal'la başlayan, The Economist, Bloomberg ve The Washington Post'la devam eden saldırılara en son Alman Stern dergisi katıldı.
Seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılacak olması şer cephesini harekete geçirdi.
6'lı masadaki Erdoğan'ın adaylığını tartışma konusu yapma operasyonu da aynı gözle görülmeli.
Ortak açıklamalarda toz pembe hayaller çizseler de aralarındaki çatışma iyice derinleşmeye başladı.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı'nın Habertürk'ten Nagehan Alçı'ya söyledikleri tam bir Akşener operasyonu.
Akşener önce konuşturuyor, arkasından da "istifasını aldım" diye güya Kılıçdaroğlu'nu kandırıyor.
Daha önce Yavuz Ağıralioğlu üzerinden yürütülen Kılıçdaroğlu'nu hırpalama saldırısı bu defa Paçacı üzerinden sahnelendi.
Hem de 6'lı masa toplantısından önce.
Akşener'in, toplantıda Kılıçdaroğlu'nun yüzüne söyleyemediklerini Paçacı hem de ne ifadelerle söylüyor:
"Sokakta Kemal Bey'e itiraz görüyoruz, 'dürüst değil mi?' diye soruyoruz, 'dürüst' diyorlar. 'Devlet tecrübesi yok mu?' diyoruz 'var' diyorlar. 'E o zaman?' 'Ama olmaz...' Sokaktaki bu itirazı İYİ Parti olarak görmezden gelemeyiz."
6'lı masanın en büyük zaafı, kendilerine karşı dürüst değiller. Birbirlerine asla güvenmiyorlar.
Güvenmedikleri için de adayı belirlemeden önce kendilerini sağlama almaya çalışıyorlar.
Her parti lideri, Cumhurbaşkanı yardımcısı olmak, Bakanlar Kurulu'nda üye bulundurmak istiyor.
Ama bu konularda kavga ederlerken anlaştıkları konular varmış.
Fikret Bila'nın yazdığına göre; ilk bir haftada Merkez Bankası Başkanı, MİT Başkanı, Genelkurmay Başkanı, BDDK Başkanı, SPK Başkanı'nı değiştireceklermiş... Aynı bağlamda TRT Genel Müdürü, Anadolu Ajansı Genel Müdürü, RTÜK Başkanı ve Basın İlan Genel Müdürü de ilk etapta değiştirilecekmiş...
Bila yazmamış ama İHA'lara, SİHA'lara dokunacaklarını, sınır ötesi operasyonları durduracaklarını daha önce söylemişlerdi.
Devleti darmadağın etmenin hesabını yapıyorlar.
Biz inanıyoruz, 14 Mayıs akşamı 6'lı masadakilerin yiyeceği şamar, okyanus ötesinden, Pensilvanya'dan bile duyulacak.