"Terör örgütü, Türkiye'nin salgınla mücadeleye yoğunlaşmasını, hem sınırlarımız içinde, hem de sınırlarımız ötesinde saldırılarını artırmak için fırsata çevirmeye çalışıyor. Güvenli bölgelerimizin taciz edilmesine saldırıların ve tacizlerin anlaşmalar hilafına artarak sürmesine daha fazla sabretmeyeceğiz. Şayet terör örgütünü ve rejimi onların hamiliğine soyunanlar kontrol edemeyecekse, biz kendi gücümüzle hepsini de yola getirmesini biliriz. Gelişmelerin seyrine göre, önümüzdeki dönemde bu çerçevede yeni adımlar atabiliriz."
Başkan Erdoğan, “Rusya-ABD Anlaşması: Esed-İran’sız Suriye, PKK’ya “Kuzey Irak statüsü…” başlıklı yazımın(1) henüz mürekkebi kurumadan yaptığı açıklama, PKK’yı, “toprak bütünlüğü korunmuş gibi gösterilen” Suriye’de “fiili devlet” konumuna getirmeye çalışanlara net bir yanıttır.
Suriye’deki ABD-PKK ittifak bölgesine “Kuzey Irak statüsü” kazandıran bir planı yürütenler hedeflerinden vaz geçer mi, hayır!..
Bu planın en önemli aşaması olan “Türkiye’de, PKK’ya devletleşme sağlayan bu plana ‘ikna olmuş yönetim kurma’ çalışmasının” başladığına ilişkin çok sayıda işaretler alıyoruz.
Emperyalizm için artık “Erdoğan’sız Türkiye” yeterli değildir, Türkiye’yi yönetmesi için hazırlanan yeni kadronun “Kuvayı Milliye karşıtı” ve “milli beka mücadelesine siyasi genetik olarak düşman” bir kadro olması da gerekmektedir.
· AKŞENER GİTTİ, KAFTANCIOĞLU GELDİ…
Amerikan devletinin “derin kanadının” tercihlerini yansıtmasıyla ünlü Foreign Policy dergisinde çok değil üç yıl önce yere-göğe sığdırılamayan isim Meral Akşener’di. Bir dönem, FETÖ’cü hakimlerin peş peşe aldıkları genel kurul kararlarıyla MHP’yi ele geçirmeye çalışan, başarılı olamayınca da partisini kuran Akşener için derginin attığı başlık arşivlerde duruyor: "Erdoğan'ın haremine girmeyi reddeden 'dişi kurt' onu yenebilir mi?" (2)
Başlıkta İngilizce “she-wolf” olarak geçen anlatım aslında Asena’yı anlatıyor.
“Cesur, milliyetçi büyük anne” olarak tanımlandı, Erdoğan’ı durdurabilecek tek politikacı olarak değerlendirildi. Belki de, “derin Amerika”nın Akşener’den umudunu erken kesmesinin ana nedeni, aynı yazıda, “tek kusurunun” ülkücü camiada yüksek desteğinin olmasının gösterilmesiydi.
Doğrudur. Emperyalizmin, Suriye’nin Kamışlı’sını ikinci Erbil yapacak bir planda, milliyetçilere değil, başka birilerine ihtiyacı var.
Belki de bu nedenle, aynı dergide bu kez uzun bir Canan Kaftancıoğlu övgü yazısıyla karşılaştık.
· “ANTİ-ULUSALCI” KİMLİK TERCİH NEDENİ
Foreign Policy’nin Kaftancıoğlu için tercih ettiği başlık, Akşener’den hayli farklı bir portrenin üzerinde çalışıldığını gösteriyor: Motosiklet Süren Solcu Feminist Erdoğan’a Karşı Geliyor…(3)
Ermeni –sözde- soykırımını onaylamış, devleti için “seri katil” demiş olması, yazıya göre emperyalizm için önemli, ama şu cümle tercihin ana nedenini gösteriyor:
"Onun siyaset tarzı, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e sadakatle bağlı olan, ancak hem azınlıklara hem de dindar Müslümanlara karşı düşmanlıkla özdeşleştirilen kendi partisinin milliyetçi hizbinin zımni bir reddidir."
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir FETÖ kaset kumpasıyla CHP’nin başına getirilmesinden bu yana, Gazi Mustafa Kemal’i kurucusu olduğu partiden “fikren silip atan” bir yönetim anlayışını Amerikan emperyalizminin kurumsal yayın organında görmek önemlidir.
Oyun açık oynanmaktadır.
Eğer PKK Suriye’den başlayıp, İsrail için vaad edilmiş topraklarda aşamalı olarak devletleşecekse, emperyalizmin tercihi tabii ki Meral Akşener değil, Canan Kaftancıoğlu olacaktır.
Zaten “Erdoğan öyle ya da böyle gidecektir” açıklamalarının yeri geldiğinde darbe imalarının nedeni de okyanus ötelerinden kulaklara fısıldanan yeni senaryolardır.
Millet izin verir mi, geçiniz.
(1) https://www.star.com.tr/yazar/rusya-abd-anlasmasi-esed-iransiz-suriye-pkkya-kuzey-irak-statusu-yazi-1536484/
(2) https://foreignpolicy.com/2017/04/24/can-the-she-wolf-who-rejected-the-harem-take-on-sultan-erdogan-meral-aksener/
(3) https://foreignpolicy.com/2020/05/01/canan-kaftancioglu-turkey-erdogan-chp-profile/