İYİ Parti (İP) Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Başkanlık Divanı'nda, 6'lı masanın kararları doğrultusunda önemli değişikliklere gitti.
Neydi bu değişiklikler, ne anlama geliyor?
1. İP teşkilatlarını kuran, partide "ikinci adam" konumuna oturan Koray Aydın, Teşkilat Başkanlığı'ndan alınarak Siyasi İşler Başkanlığı'na kaydırıldı. Akşener, teşkilatları doğrudan kendisine bağladı. Bugüne kadar hiçbir parti başkanı teşkilatları doğrudan kendisine bağlamadı.
Böylece "tek adam" yönetimi İP'te de sağlama alındı.
Böyle bir durum birkaç ay önce CHP'de olmuştu. Kılıçdaroğlu, olağan kurultayı 2023 Haziran sonrasına erteleyerek milletvekili adaylarının tek seçicisi olma hâkimiyetini perçinledi.
CHP ve İP'teki bu tek adam operasyonları, "Biden Projesi" doğrultusunda atılan adımlardır.
Biden; Erdoğan'ın, Türkiye'de muhalefet ile doğrudan ilişki kurularak devrilmesini açıktan beyan etmişti. İki partinin de başkanları, yönetimde mutlak hâkimiyeti sağlayarak, projeyi teminat altına alıyorlar. Gaye, aday belirlendiğinde CHP ve İP içinde çatlak ses çıkmasını önlemek.
Artık 6'lı masa, tek sesli bir nikâh tazeleme törenidir...
2. Yavuz Ağıralioğlu tasfiye edildi. Türk Dünyası ve Yurt Dışı Türkler Genel Başkan Yardımcılığı görevinden alınarak Başkanlık Divanı'nda yer verilmedi.
Ağıralioğlu, İP'in milliyetçi, muhafazakâr vicdanını temsil ediyordu. Akşener'e rağmen çizgisini değiştirmeyen çıkışları oldu. "Bu ülkeye demokrasi gelecekse bunun yolu Diyarbakır'dan geçer" diyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na çok sert tepki gösterdi.
Ağıralioğlu, "HDP, PKK ile olan örtülü-örtüsüz irtibatına son vermeden, terörle arasına mesafe koymadan, evlatlarımızın katiline 'terörist' diyemeden, meşru ve kamuoyunun dikkate alacağı bir parti olamaz. Biz, terörün gölgesinin düştüğü hiçbir yerde olmayız." (25 Şubat 2020) çıkışını da yaptı.
Ama Akşener'in, Demirtaş'ın kahvaltı davetine evet demesine sesini çıkarmadı/çıkaramadı.
Ağıralioğlu, sözlerinin gereği davranışı sergileyemedi.
Akşener kendisini rencide ederken, istiskal ederken, itibarsızlaştırırken, daha önce Grup Başkan Vekilliği'nden ve Parti Sözcülüğü'nden alınırken boynu bükük kaldı.
Şimdi içine düştüğü durum, milliyetçilik ve vatanseverlik konusunda dürüstlüğüne inandığım bir insan için gerçekten üzüntü verici.
3. Ağıralioğlu tasfiye edilirken, İP'in vicdanını asla temsil etmediğine inandığım bir isim yönetimde gücünü korumaya devam ediyor.
Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem'den söz ediyorum. Eşcinsellere verdiği destekle gündeme gelen Erdem, 3 kızı ve eşi ile birlikte 2019 yılının Haziran ayında New York'a giderek LGBT onur yürüyüşüne katılmıştı.
(LGBT: Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel veya Travesti)
Ortaya çıkan videoda İP Genel Başkan Yardımcısı şunları söylüyordu:
"Daha durun daha hiçbir şey görmediniz. Hiçbir şey başlamadı. Bütün New York bugünü, büyük bir an olarak kutluyor. Buraya gelen insanlar geymiş, vesaireymiş, LGBT'ymiş, heteroseksüelmiş öyle bir ayrım yok. Bugünü müthiş bir insanlık günü olarak kutluyorlar."
Bahadır Erdem, 30 Haziran 2018'de sosyal medya hesabından, İstanbul Valiliğinin "LGBT Onur yürüyüşü"nü yasaklamasını eleştiriyor şöyle diyordu: "Devlet LGBT'yi onursuzlaştıramaz..."
Ne oldu İP'te? Proje sağlama alındı.
Yavuz Ağıralioğlu gitti, Bahadır Erdem yükseliyor...
Bu durum, projenin nasıl esaslı olduğunu, proje sahiplerinin nasıl ısrarcı olduğunu gösteriyor.