Atatürk Kültür Merkezi yıkılmasın....’Peki niye?‘Öyle işte’Türk medyasını değerlendirmek için boşu boşuna hangi haber, nasıl verildi diye saymayı boş verin artık.Çok daha basit bir yolla değerlendirme yapmak mümkün...
***
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz başta olmak üzere AKM’de sahneye en fazla oyun koyan yönetmenlerden biri Kenan Işık’tır...
Kimse gidip Kenan Işık’a AKM salonlarının durumunu sormayı, yangından sonraki kötü onarımın işleri nasıl güçleştirdiğini sordu mu mesela?
Sorsalar, orkestra duymayan sağır sıraların hangisi olduğunu öğrenecek ve yazacaklardı.
Sadece Kenan Işık yetmez, o salonlarda çalışmış diğer yönetmenlere, oyunculara da sormak gerekir aslında...
***
Bir başka komedi daha anlatayım size...
Türkiye’de kaç Atatürk Kültür Merkezi var biliyor musunuz?Google bir yazıp sorgulayın, bir sürü Atatürk Kültür Merkezi çıkıyor.
Nadide bir eserin adının her yerde olması bile onun bu özelliğine zarar verir aslında...
***
Binanın depreme dayanıklı olup olmaması ayrı bir mesele... İçinde sanat yapılan bir bina için, öncelik, sanat etkinliklerinin sağlıklı gerçekleşip gerçekleşmediği değil midir?
Restorasyon, güçlendirme alternatif oluyor da, yıkıp daha iyisini yapmak neden alternatif olamıyor? Bu konuda her şeyi konuştuk ama asıl konuşmamız gerekeni ıskaladık. Ana meselenin değil yan unsurların konuşulduğu bir tartışmadan doğru sonuç nasıl çıkacak peki?
Tarihçesi oldukça ilginç bir binadır AKM...Yapımına CHP döneminde 1946’da başlandı, ödenek yokluğundan Bayındırlık Bakanlığı’na devredildi, 1956’de Demokrat Parti devrinde inşaatına devam edildi. Açılış 27 Mayıs darbesinden sonra 1969’da yapıldı, binaya da
İstanbul Kültür Sarayı adı verildi.
23 yılda tamamlanan bina açıldıktan 19 ay sonra yandı.Yangın sırasında Arthur Miller’in Cadı Kazanı oyunu oynanıyordu.
Şimdi daha iyi bir bina için ‘istemezük’ diyenler acaba bunu hangi sanatsal gerekçelere dayandırıyorlar?
Yoksa Cadı Kazanı devam mı ediyor?