Vahid Halilhodziç; ayıptır, yazıktır ve günahtır. Ayıp, oynamak istenen futbola... Yazık Trabzonspor’un verdiği paralara...
Günah futbol seyretmeye çalışan sporsevere.
Trabzonspor golü atmış da rahatça pas yapıp rakibin üstüne gelmesini ve ara pasları ile farkı arttırmayı bekliyor. Zaten savunma ağırlıklı kadro ile hücum nasıl olur ben de merakla bekledim.
Ağır ağır pas yapmak, yandan şişirme toplarla gol aramak hem Trabzonspor’a yakışmıyor hem de pozisyon üretmiyor.
***
Tesadüfen girilen posizyoncuklar hariç futbol adına hiçbir şey yok.
Başakşehirspor dakikalar ilerledikçe görüyorsun ki, Trabzonspor sadece transfer şampiyonu görüntüsünde. Daha ne beklenir anlaşılır gibi değil diye yazıyordum ki, Başakşehirspor Halis Özkahya’nın da katkılarıyla golüne kavuştu. Halis kardeş, Sefa Yılmaz’a yapılan faul değilse faul hangisidir. Bir sezonda hakem yanlışlarıyla futbola başlayamayacak mıyız?
Golden sonra Trabzonspor hareketlendi ama bu Bordo-Mavililer’in beklediği hareketlilik olmadı. Cardozo, Yusuf Erdoğan da oyuna girdi ancak istenilen oyunu Trabzonspor ortaya koyamayınca doğal olarak gol yollarına da fazla sarkamadı. Bordo-Mavililer 90+4’te beraberliği penaltıyla kurtardı.
Sonuçta Avrupa’da iyi giden Karadeniz temsilcisi, ligde tökezlemeye devam etti. 3 hafta sonunda 6 puan kaybetti. İnşallah bu maçtaki kayıplar son olur. Çünkü bu futbolla Trabzonspor’un işi çok zor.
***
Vahid Hoca, Trabzon’a ikinci defa geldin. Trabzonsporlular’a futboldan anlamayan üçüncü dünya ülkesi vatandaşı muamelesi yapma.
Yusuf varsa Fatih Atik oynamaz.
Trabzonspor defans ağırlıklı sahaya çıkmaz. Zeki Yavru’yu sağ bekte yemeye çalışma. Orta sahada daha verimli olduğu aşikar.
Futbolun dili birdir; uyum süresi diye bir şey yok. Varsa da bu kadar uzun sürmemeli.
Halis Özkahya; aferin devam!