Geçtiğimiz günlerde Bolu Kartalkaya'da yaşanan hadise bütün ülkeyi yasa boğdu.
Acı büyük, yarası derindi.
Her yaştan insanın hayatını kaybettiği acı gecenin kör vakti geldi ve 03.21'de başlayan yangın kısa sürede bütün oteli sararak 78 canı hayattan kopardı.
Her Birinde Ayrı Hikâye...
Hayatını kaybedenler belli oldukça onlara ait hikayelerde, anılarda belli olmaya başladı.
İşte bunlardan biri...
Şevval Şahin...
Bu kişi rızkının peşinde koşan genç bir kızımız.
Kısa bir süre önce garsonluk yapmak üzere yanan otelde işe başlıyor.
Yangına en üst katta yakalanan kızımız alevler oteli sarmaya başladığında çaresiz ve panik halde babasını cep telefonundan arıyor ve ona soruyor.
"Baba otel yanıyor. En üst kattayım, aşağı inemiyorum. Pencereden atlamaktan başka çarem yok. Atlayayım mı?
Babanın yerine kendinizi koysanıza.
Evladınız çaresizlikten 12'nci kattan aşağıya atlayayım mı diye size soruyor ve siz bu soruya ne cevap vereceğiniz konusunda kıvrım kıvrım kıvranıyorsunuz.
Allah'ım Yardım Et...
Allah kimseyi böyle bir duruma düşürmesin, kimselere evlat acısı yaşatmasın...
Şevval kızımız soruyor, baba garibim konuşmanın verdiği şok ve şaşkınlıkla "kızım bekle atlama, ben yoldayım geliyorum." diyor.
İnanın televizyonda haberi dinlerken, babayı cenazede seyrederken ekran başında hüngür hüngür ağladım, bu yazıyı yazarken klavye başında gözyaşlarımı tutamadım.
Eminim sizlerde okurken aynı hisleri yaşayacaksınız.
Çok zor...
Allah sabır versin.
Ya diğerleri...
Yitip giden diğer aileler, evlatlar, ana babalar, torunlar...
Peki Bütün Bunlar Ne Uğruna...
İşte bütün meselenin özü bu soru.
Biz bu kadar acıyı neden yaşadık.
Dönüp baktığınızda bize bu acıları yaşatan olayın nedenleri arasında cehalet, iş bilmezlik, ihmal, para hırsı, kasıt gibi birçok faktörün olabileceği ortaya çıkıyor.
Peki bunlardan olma olasılığı en kuvvetli olanlar hangisi ya da hangileri?
Evet, esas sorulması gereken soru bu.
Yapılan basit bir inceleme ve araştırmada ortaya çıkan manzara şu.
Otelin günlük oda satış fiyatı 30.000 TL.
Tam donanımlı yangın tertibatını sıfırdan yapmanın otele maliyeti ise oda başı 6.000 TL.
Yani yangına karşı alınacak önlemlerin otele maliyeti bir günlük oda ücretinin yüzde 20'si.
Buradan otelin sahibinden sıralı tüm yetkililerine tek tek sormak istiyorum.
Hadi insan canını hiçe saydınız ve yangın tertibatını yapmak için harcamanız gereken paraya kıyıp harcayamadınız.
İyi de kıyamadığınız üç beş kuruşun bir yangın durumunda sizi tüm malınızdan edeceğini hiç mi düşünmediniz.
Böyle bir ihtimali düşünemeyecek kadar cahil misiniz, yoksa...
Düşünmek Dahi İstemiyorum...
İşte bu yoksadan sonrası gerçekten mide bulandırıyor, yoksadan sonrası işi başka bir boyuta taşıyor.
Çünkü ortalıkta dolaşan bazı iddialar, medyada yer alan bazı haberler sizlere bu soruları sorduruyor.
İddialara göre yakın zamanda otel yöneticileri otel ile ilgili sigorta işlemlerini başlatmış.
Süreç içinde iki sigorta şirketi oteli riskli bularak sigortalama işlemine yanaşmıyor.
Daha sonra bir sigorta şirketi ne hikmetse onca eksiğe rağmen oteli 300 milyon liraya sigortalıyor ve yine ne hikmetse bu işlemlerden sonra otel yanıyor.
Bu bilgiler sonrası mevcut ihmaller sigortadan para almak için bilerek mi yaratıldı sorusu akıllara geliyor ve bu şüphe beyinleri kemiriyor.
Ama öyle ama böyle yakın zamanda tüm sorular cevap bulacak, tüm gerçekler gün yüzüne çıkacak.
İnşallah işin sonunda geldiğimiz nokta bu konu olmaz...