Fethullahçı Terör Örgütü’nün finansörü Akın İpek soluğu Londra’da aldı. Milletin paralarını kirli operasyonlarda kullanmak için 7.430 milyar Doları Pensilvanya’nın isteği doğrultusunda çeşitli yerlere transfer eden İpek’in medyası, Türkiye’nin son 10 yılında çok kişinin hayatının sönmesine sebep oldu.
FETÖ’nün finansörü Akın İpek medyası şimdi ağlaşıyor. Halbuki geçmişte o kadar çok kişinin canını yaktılar ki, yanlarında kimse yok. Ergenekon’un kasası dedikleri Kuddusi Okkır beş kuruşsuz öldü. Zavallı adamı FETÖ medyası mahvetti. Ailesi perişan öldü. Çok sevdiğim, eskiden paralel yapıya biraz daha sempatik bakan bir arkadaşım “Anladım ki, bu FETÖ’cülerde vicdan, acıma diye bir duygu yokmuş” dedi. Gerçekten de öyle. Türkiye tarihinin gördüğü en kepaze örgüt FETÖ’dür.
Akın İpek medyasının acımadığı adamlardan biri Orgeneral Ergin Saygun’du. Ağır hastalanan Saygun ameliyat olmak için GATA’ya yatırılmıştı. Saygun gerçekten de çok hastaydı. O zaman İpek’in Bugün gazetesi “Orgeneral Saygun’un GATA Keyfi”, “GATA’da Paşa Keyfi” diye manşetler atmıştı. Hem de hiç utanmadan. Bu manşetleri 10 gün üst üste devam ettirdiler.
Tayyip Erdoğan hasta olan ve yatan Saygun’u ziyaret etmişti. Akın İpek medyası ve adamları bunun üzerine Tayyip Bey’e hemen saldırmışlardı. En ağır kelimelerle Erdoğan’ı darbecilere destek vermekle bile suçlamışlardı. Bugün gazetesi yayın yönetmeni meczup Erhan Başyurt, Erdoğan’ı “Stockholm Sendromu’na kapılmakla” itham etmişti. Sadece Akın İpek değil, Zaman gazetesi ve diğer FETÖ medyası da Erdoğan’a isim vermeden en ağır laflarla saldırmışlardı. Böyle adi şeyler yazabilen insanlardı bunlar.
12 Aralık 2012’de Bugün gazetesi Ergin Saygun için aynen şunları yazdı: “Saygun’un GATA Haydarpaşa’ya yatırılışından Haziran 2011’e kadar odasının üst düzey generallerce toplantı merkezi haline dönüştürüldüğü iddia ediliyor. Saygun’un, bu tarihteki tutuklamaların ardından ziyaretçi sayısının aniden azaldığına dikkat çekiliyor. Ancak bazı dönemlerde Org. Hayri Kıvrıkoğlu ve eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ gibi komutanların gizlice Saygun’u ziyaret ettikleri belirtiliyor. Bu ziyaretlerde tutuklu askerleri kurtarmaya dönük yol haritalarının görüşüldüğü ileri sürülüyor.”
Şu yukarıda yazılanlar bile Akın İpek medyasının ne kadar vicdansız olduğunu özetlemeye yetiyor. Hasta olan, ameliyat olmuş bir adama zerre saygı göstermediler. Saygun’u ziyaret edenleri de neredeyse hain, gizli planların içinde gibi göstermişlerdi. Kanser tedavisi gören adama acımayan Akın İpek’in meczupları kendi yaptıkları kötülükleri çabuk unutmuşa benziyorlar. Haysiyetsiz ve utanmaz oldukları için günah bile çıkartmıyorlar.
FETÖ’cü Akın İpek medyasının en çok can yaktığı yer askeri casusluk davasıydı. Özellikle İzmir Askeri Casusluk davasında yaptıkları yayınlar masum insanların hayatlarını perişan etti. Aileler dağıldı. Çocuklar babasız kaldı. Bugün TV İzmir Askeri Casusluk davasıyla günlerce yayın ve belgesel yaptı. Bugün Gazetesi muhabiri Turan Görüryılmaz “Büyük Takip” ismiyle belgesel yaptı. Subaylar, astsubaylar, siviller perişan oldular. Türkiye’de 450’e yakın casus var yalanını yaydılar. Böyle ahlaksız, rezil insanlar bunlar.
Akın İpek medyasının son 8 yılda yaptıklarını yazsak bu köşeler yetmez. Hala bu insanlara iyi gözle bakanlar var. Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, KCK, Şike, reyting vb davalarla Türkiye’nin kalbini kırdılar.
Akın İpek ve medyasındaki adamları yaptıklarının bedelini en ağır şekilde ödeyecekler. Yargıdan kaçamazlar. Gerçi kaçan, yolunu bulan soluğu yurtdışında alıyor, Faruk Mercan gibi. Bunların hepsi aynı örgütün adamları. Polisle gazetecinin farkı yok. Ali Fuat Yılmazer neyse Ekrem Dumanlı o.
Tarık Toros, Erhan Başyurt, Selim Savaş Genç, Abdülhamit Bilici vb masum insanlara suç isnat edenler bunun bedelini ödeyecekler. O yüzden başta Ekrem Dumanlı olmak üzere Tarık Toros ve diğerleri yurtdışına kaçabilir. Devlet gerekli tedbirleri almalı ve bu FETÖ’cülere hesabı sormalıdır.