Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ın Milli Savunma Bakanlığı'na getirilmesi yeni dönemin en büyük sürprizidir.
Çok isabetli bu kararı, yeni dönemin devlet aklı olarak anlıyorum ve alkışlıyorum.
Maalesef Türk Silahlı Kuvvetleri, kurum olarak çok yıprandı. Bunun temel sebebi; vesayet sistemini kuranların, TSK’yı, milli iradenin karşısına dikmeleridir. Ordu içine cuntacılık virüsü sokularak, milletin ordusu, milletin değerlerini ve demokrasiyi savunan hükümetlerin başında sallanan Demokles kılıcına döndürülmüştür.
Laikliği koruma ve Atatürkçülük adına subay eşlerinin başörtüsüne, imam hatiplerin geleceğine karşı “gerekirse silah kullanırız” manşetlerini atanlar ve attıranlar unutulur mu? Millet vicdanında açtıkları yaralar unutulur mu?
Cuntacılar, 27 Mayıs 1960 darbesinden itibaren 10 yılda bir kendi anladıkları “demokrasi”nin balans ayarlarını yaptılar.
Milletin ordusu, milletin seçtiklerinin kâbusu olmuştu. Hele Menderes ve iki bakanının, türlü hakaret ve işkencelerle idam edilmesi milletimizi perişan etmiştir.
En son 15 Temmuz hain darbe girişimi ile TSK’nın, kılcal damarlarına kadar Batı’nın taşeronu dini görünümlü bir ihanet şebekesinin kontrolüne geçtiği görülmüştür. Ordumuz kurum olarak tarihinin en büyük zafiyetini yaşamıştır. General, amiral, kurmay subay rütbelerinde göz bebeğimiz silahlı kuvvetlerimizin yarıdan fazlasının FETÖ’cü olduğunun tespiti, herhalde fecaatin boyutunu anlatmaya yeter. Hala da temizlik devam ediyor.
Çok şükür bu zafiyet, bir yıkıma, felakete sebep olmamıştır. Tam tersine FETÖ ve PKK ile mücadelede büyük başarılar kazanılmıştır. FETÖ’cü hainler derdest edildikçe, ayıklandıkça, cezalara çarptırıldıkça zafiyet giderildiği gibi hızlı bir toparlanma, disiplin ile olması gereken emir komuta sağlanmıştır.
İşte bu neticede en büyük payı olanlardan biri Sayın Hulusi Akar’dır.
Genelkurmay Başkanlığı'na Orgeneral Yaşar Güler’in, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na Orgeneral Ümit Dündar’ın, Genelkurmay 2. Başkanlığı'na Korgeneral Metin Gürak’ın getirilmesi ile PKK ve FETÖ ile mücadelede milletimizin gönlüne su serpilmiştir.
Sayın Akar’ın Milli Savunma Bakanı olmasıyla ilgili asıl söylemek istediğim ise yeni dönemde sivil-asker ilişkilerinin, beklenen demokratik zemine oturacak olmasıdır.
İşte bu noktada Hulusi Akar ismi, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Güler ismi ile birlikte büyük önem taşımaktadır.
Sayın Akar’ın Milli Savunma Bakanlığı, Sayın Güler’in Genelkurmay Başkanlığı dönemi, Türkiye’nin demokratikleşmesinin güvencesi olacaktır.
Artık asker; demokrasinin, tarihimizin ve devlet geleneğimizin gereği olarak sivil iradenin emrindedir.
Artık bu topraklarda sivil irade ve asker, demokratik olgunluğun örneklerini verecektir.
Artık sivil-asker bilek güreşi olmayacaktır.
Artık darbeci medya, asker içinde kışkırtacak cunta heveslileri bulamayacaktır.
Biz ordumuzu kışlada ve cephede çok seviyoruz. Tanklarımızla; Sincan sokaklarında hükümetlere korku salmak için yürütülürken değil, Fırat Kalkanı’nda, Zeytindalı harekâtında vatanımızın bütünlüğünü, sınır güvenliğimizi korumak için ilerlerken gurur duyuyoruz.
Yeni dönem, ordu millet kaynaşmasının, devlette sivil asker ahenginin yaşanacağı, demokrasinin gerçekten bütün kurumlar tarafından işletileceği bir dönem olacaktır.
Yeni dönemin en büyük hayırlarından biri TSK’nın, sivil iradenin emrinde, yerli ve milli savunma imkânları ile gücünün zirvesine çıkacağı dönem olacaktır.
İleri demokrasi, güçlü yönetim, güçlü ordu…
NOT: Bu yazı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanacağı açıklamasından önce yazılmıştır.