Fetullahçı Terör Örgütü’nün nasıl bir ihanet şebekesi, nasıl sinsi bir yapı olduğunu asla unutmamalıyız. Yargıda, emniyette, silahlı kuvvetlerde, idari yapıda kurdukları hâkimiyet, 15 Temmuz darbe teşebbüsü ile gördük ki, hepimizi şaşkınlığa uğratan boyutlardadır. Cumhurbaşkanlığı yaverlerinden, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının emir subaylarına varıncaya kadar her tarafı sarmış bir güçten bahsediyoruz.
Evet, bu örgütün 15 Temmuz’da, bir iç savaş çıkarma ve Türkiye’nin güneydoğusunda bölücü terör örgütü PKK’ya bir devlet kurdurma ihanetini önledik. Ama bu yapının, Üst Akıl için önemini koruduğu, son kullanma tarihinin henüz gelmediği, 15 Temmuz yenilgisine rağmen FETÖ’nün bitmediği kesin.
Mehdi olduğuna inanan F. Gülen, Pensilvanya’dan verdiği talimatlarla milletimize ve devletimize karşı açtığı/kendisine açtırıldığı savaşı sürdürüyor, sürdürecektir... PKK’ya ve DAEŞ’e verdiği desteğin ihanet boyutu ortada... İçte ve dışta Türkiye’yi zor durumda bırakmaya, ülkemize boyun eğdirmeye yönelik her gayretin, oyunun, kumpasın içinde FETÖ var.
Kendilerini çok iyi gizleyen FETÖ’nün açığa çıkmamış kripto elemanları acaba şimdilerde neyin peşinde? Hangi kumpasların, hangi sinsi algı operasyonların içindeler?
Birincisi, FETÖ ile mücadele eden insanları itibarsızlaştırma operasyonu var. Medya ve sosyal medyada kullandıkları tetikçiler eliyle, kimi AK Partili siyasetçi, kimi AK Partili belediye başkanı olan ve üç yıldır FETÖ ile en kararlı mücadeleyi veren insanları, 25 Aralık’tan önceki duruş ve söylemlerini ısıtıp ısıtıp hatırlatarak, FETÖ ile mücadelede surda bir gedik açmaya çalışıyorlar. Kullandıkları medya tetikçilerinin hepsi, ne şekilde esir alındıklarını bilemediğimiz kripto FETÖ’cüler. Kripto FETÖ’cüler çünkü Gezi olaylarında, 25 Aralık’ta, MİT TIR’larının durdurulma ihanetinde, yerel ve genel seçimlerde bu tetikçilerin hepsi Erdoğan ve AK Parti düşmanlığının öncüleri ve sözcüleriydiler. 7 Haziran öncesinde PKK sevicisi, HDP destekçisi de bunlardı. 7 Haziran’da AK Parti’nin tek başına iktidar olma imkânını kaybedince etekleri zil çalanlar da bunlardı. CHP-HDP hükümeti için erken hayaller kuranlar da bunlardı... 1 Kasım seçimlerinden sonra ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kelimenin tam anlamıyla yalakalık yapmaya baladılar. Şimdi de sureti haktan görünerek FETÖ ile mücadeleyi sulandırmaya, bu mücadelede üç yıldan beri ön safta bulunan insanlara karakter suikastı yapmaya çalışıyorlar.
İkincisi, kripto FETÖ’cülerin bir algı operasyonu daha var. FETÖ ile mücadele eden insanların arasına fitne sokmaya çalışıyorlar. Sanki kendileri mihenk taşıymış gibi ahkâm kesiyorlar. Böyle yaparak kendi müptezelliklerini perdeliyor, yeni dönemde de eski vesayetin yeni aktörleri olarak rol kapmaya çalışıyorlar.
Üçüncüsü, FETÖ’yü perdeleme adına laikliği, Kemalizm’i gıdıklayarak, cuntacıları unutturarak mütedeyyin kitleyi ezikliğe mahkûm etmeye çalışıyorlar. Eziklik içinde olan, onurunu, itibarını, her şeyini kaybeden F. Gülen ve FETÖ’cülerdir. İnsan içine çıkamaz hale gelmişlerdir. Kripto FETÖ’cüler, tıpkı 28 Şubat’taki gibi mütedeyyin kitleyi bir tehdit odağı gibi göstermeye, bütün cemaatleri düşman ilan etmeye ve vesayetin ağababalarını aklamaya çalışan algı operasyonu yapıyor.
FETÖ’cü kriptolar son olarak AK Parti’ye tuzak kuruyorlar. Gözaltı ve tutuklamalarda devreye giriyor, binlerce insanı jurnalleyerek geniş bir kitlede mağduriyete sebep oluyorlar. Ayrıca AK Parti kadroları içinde “gizli FETÖ’cüler” fitnesinin ateşini tutuşturuyorlar.