AK Partili olmak ne anlam ifade eder? AK Partili deyince yönetim, teşkilat, seçmen olmak üzere üç kategoriden bahsedebiliriz.
18 yıl sonra AK Parti’yle ve AK Partililerle ilgili farklı yorumlar, beğeni veya eleştiriler yapılıyor. 18 yılda konjonktür değişir, politikalar değişir, ülkenin zorlukları ve meydan okumaları değişir, nesil değişir, kadrolar değişir, her alanda her şey değişir. Ama 18 yılın sonunda seçmenin gönlündeki yerini koruduğu için iktidarını devam ettiren ve bu değişim dalgasını yönetmeyi beceren bir AK Parti var.
Seçmenler ve teşkilat mensuplarıyla milyonlarca insanı kapsayan büyük bir siyasi hareketten bahsediyoruz. İçinde yanlış yapanlar ve şımaranlar da olur, büyük bir erdemi koruyanlar ve hakikat çizgisinde duranlar da olur. Bu büyük bir ailedir.
AK Partili olmak, 2001 yılında “tarih karşısında sorumluluğumuzu hatırladığımız zaman” başlar.
Dünyayı değiştirme ideali ve azmi, Erdoğan’ın liderliğinde siyaset üzerinden dönüştürücü bir aksiyona yol açar.
Siyaset adil, hakkaniyetli, şefkatli, erdemli, özgürlükçü bir düzen inşa etmek, insanların mutluluğunu sağlamak ve âli değerleri yüceltmek için başvurulacak en temel yöntemlerden biri olarak görülür.
Erdoğan’ın liderliğinde kurulan AK Parti ‘büyük bir umut’ olarak siyaset sahnesinde doğar.
28 Şubat sürecinin silindir gibi toplumun üzerinden geçtiği yıllarda siyasete soyunmak, siyasetten ümitvar olmak, sonucu belirsiz bir sevdadır.
Gerçekten de sevdanız, heyecanınız, ıstırabınız ve umutlarınız yoksa; yüreğiniz ve cesaretiniz yetmiyorsa; ufkunuz ve vizyonunuz gelişmediyse böyle bir yolda yürüyemezsiniz.
AK Partililer zor zamanda bu yola çıkmış dava adamlarıdır. Onların dünyaya ve Türkiye’ye söyleyecek sözleri, büyük iddiaları vardır. AK Partililer (O. Serdengeçti’nin tabiriyle) virgülsüz, dur durak bilmeyen bir dava adamlığına doğru yol alırlar. Erdoğan’ın oluşturduğu sevgi halesi, sandığa gidip oy vermekten öte bir yol arkadaşlığını ve dava birlikteliğini ifade eder.
AK Parti kadroları ve teşkilatları adeta ‘lider ruhuna sahip’ büyük ve birbirine kenetlenmiş bir aile olarak ortaya atılırlar. AK Partili olmak dava adamlığı/adanmışlık, samimiyet/sahicilik, cesaret, çalışkanlık ve millet aşkına sahip olmak demektir.
Üç beş ay ömür biçilen bir partinin iktidara gelmesi, her türlü müdahaleye, psikolojik harekâta, tezvirata ve entrikaya karşı ayakta kalması büyük bir iştir.
AK Partililer tüm bu süreçlerde sapasağlam, dimdik durmuşlar, sözünün ve davasının eri olarak cepheyi terk etmemişlerdir.
E-muhtıralarda, kapatma davalarında, 17-25 Aralık gibi ahlaksız operasyonlarda, 15 Temmuz gibi kanlı kalkışmalarda AK Partililer büyük bir fedakârlıkla serden geçmeyi göze almışlardır.
Erdoğan liderliğinde gerçekleşen reformlar, icraatlar, hizmetler Türkiye’ye çağ atlatırken AK Partili olmak millete hizmetin adıdır.
Mağdurlar, muhtaçlar, yoksullar AK Parti’nin bu büyük ailesinin şefkat kollarını germesiyle rahat nefes almışlardır. AK Partili olmak büyük bir sosyal seferberliğin neferi olmak anlamındadır.
Küresel güçlerin mazlumları ezdiği, hakkı hakikati yok etmeye çalıştığı zamanlarda AK Partili olmak hakikati haykırmak, mazlumun umudu olmak anlamına gelmiştir.
15 Temmuz’dan sonra ülke olarak varlık yokluk mücadelesi verirken AK Partili olmak, hainlere ve karanlık güçlere karşı mücadelenin lokomotifi olmak anlamına gelmektedir.
AK Parti’ye de, AK Partililere de eleştiri yapmak, çok söz söylemek mümkündür. Ama bu büyük ailenin ferdi olmak ayrı bir mensubiyet duygusunu ifade eder. Bu mensubiyetin yüklediği sorumluluğu taşımak ve hak-hakikat-adalet çizgisinde doğru yolda yürümeye çalışmak ise büyük bir vebal ortaya koyar. AK Partililere düşen bu çizgiyi daha yukarıya çekecek, milyonların hukukunu ve tarihi yürüyüşünü akamete uğratmayacak bir sorumlulukla hareket etmektir. Muhasebe ve özeleştiri kadar lazım olan şey, samimi bir kenetlenmedir.