Öncelikle şunu belirteyim: AK Parti başka partilere benzemez.
AK Parti’de davasını nefsinin önünde ve üstünde yer tutmayanların da yeri olmaz.
AK Parti’de ne kavga olur, ne ayrılık.
AK Partililer hem davasına, hem de liderine bağlıdır.
Davaya bağlılık aynı zamanda lidere bağlılık demektir.
İkisini birbirinden ayrı görenlere AK Parti’de yer olmaz.
AK Parti evvelemirde bir dava partisidir.
O dava öyle bir inanca yaslanır ki aynı zamanda lidere itaatı da şart koşar.
Liderine itaat etmeyenin bu yüzden davasından şüphe edilir.
Davasını dünyevi makamların üstünde tutmayanların da inancı sorgulanır.
Ahmet Davutoğlu hiçbir faninin elinin tersiyle itmeyeceği bir makamı bu dava ahlakı dolayısıyla itmesini bilmiştir.
AK Partililik böyle bir fedakârlığın ve feragatin timsali bir partidir.
Başka partilerde olup bitenleri görüyoruz.
CHP’nin başında başarısızlığı tescilli biri var.
Partisine her geçen gün kan kaybettirmesine rağmen koltuğunu bırakmamak için her türlü hileye ve desiseye karakteri gereği başvurabiliyor.
MHP’nin hali içler acısı.
Ama AK Parti bir genel başkanlık seçimine tam bir dava ahlakına yakışır olgunlukla gidiyor.
Teşkilatlarda hiçbir olumsuzluk yok.
AK Parti camiası tek yürek tek vücut.
Liderinin arkasında davasının emrinde kendi hedefine kilitlenmiş bir asaletin temsilcisi olarak Türkiye siyasetine yeni bir örneklik sunuyor AK Partililer.
Çünkü AK Partililer biliyorlar ki kendi partilerinin kaderiyle Türkiye’nin kaderi bir.
Kendi liderlerine umut bağlamış mazlum ümmetin kaderi bir.
AK Parti biterse mazlum ümmetin umudu tükenir.
AK Partililerin dava bilinci ulusal sınırların ötesinde.
Ulusal sınırların ötesinde AK Parti davasına ve liderine umut bağlamış milyonlarca insanın sorumluluğu ve geleceği de AK Partililerin omuzlarında.
Davutoğlu bu dava şuuruyla emaneti teslim ediyor.
En önemlisi de kendisi üzerinden fitne çıkartmak isteyenlerin oyunlarını başına çalıyor.
AK Partililer o yüzden hocalarını bu istikamette olduğu sürece her daim seveceklerdir, her daim gönüllerinde baş tacı edeceklerdir.
***
Şimdi herkes merakla soruyor: AK Parti’nin yeni genel başkanı kim olacak?
Hem çok önemli bir soru, hem de çok önemsiz…
Çok önemli, çünkü AK Parti sadece Türkiye’nin değil kendisine umut bağlayan milyonların da geleceğini tayin ediyor.
O yüzden AK Parti’nin başına gelecek kişinin kimliği çok önemli.
Önemsiz, çünkü AK Parti’nin başına kim gelirse gelsin aslolan AK Parti liderliğidir.
Biz AK Parti’ye lider seçmiyoruz, liderin gösterdiği istikamette büyük bir dava şuuru ve ahlakıyla partimizi başarıya taşıyacak birini seçiyoruz.
Bu ikisi arasındaki fark bizim için çok önemlidir.
AK Partililer liderleri başlarında olduğu sürece kimin genel başkan olup olmayacağını sorun etmeyen bir inançlılar topluluğudur.
Çünkü onlar biliyorlar ki kendi içlerinde genel başkanlık yapacak yetkinlikte çok sayıda isim var.
Hangisi gelirse gelsin AK Parti’nin başarıdan başarıya koşacağını biliyorlar.
***
Şimdi istişare zamanı.
Herkes fikrini söyleyecek.
Liderliğimiz istişare sonucunda bir isim önerdiğinde artık o isim hepimizin ortak ismine dönüşecek.
Hiçbir kaygımız yok bizim.
Tam tersine kendimizi yenileyerek çok daha güçlü bir biçimde yolumuza devam edeceğimize inanıyoruz.
İsim merak edenler yakında öğrenirler.
Ama herkes bilsin ki bizde isimden çok dava ahlakı ve şuuru belirleyicidir.
İsimlere yatırım yapanlar veya isimler üzerinden kendilerine yol yordam arayanlar kaybederler.
Dahası ve en önemlisi, isim eksenli siyaset yapanların AK Parti’de gelecekleri olmaz.
Bizde şucular-bucular olmaz.
Onun adamı-bunun adamı olmaz.
Hepimiz büyük AK Parti davasının neferleriyiz.
Bir büyük davamız ve çok güçlü bir liderimiz var.
Genel Başkanlık, Bakanlık ve Başbakanlık makamları bizim için emanet makamlardır, biline.
Birbirimize bağlılığımızı “emanetçilik” suçlaması üzerinden sarsmaya çalışanların fitnesine düşmeyecek bir dava bilincine ve ahlakına sahibiz, vesselam…