Seçim öncesinde HDP’nin söylediklerini hatırlayınız.
HDP’ye göre en büyük düşman AK Parti’ydi!
AK Parti “Kürt düşmanı” bir partiydi! Çözüm sürecini rafa kaldıran da AK Parti’nin kendisiydi! HDP’nin seçim boyunca bütün söylemi AK Parti davasının lideri Erdoğan’ı “Başkan seçtirmemek”, AK Parti’yi de iktidardan düşürmek üzerineydi. Dahası var...
“AK Parti iktidarı mı, MHP iktidarı mı” sorusuna HDP’liler rahatlıkla “MHP iktidarı” diye cevap vermekten kaçınmıyorlardı. Bir HDP sözcüsü alenen ve resmen MHP ile çözüm sürecini pekala yürütebileceklerini söylüyordu. Bir gün olsun seçim sürecinde MHP aleyhine tek kelime laf etmediler.
***
HDP marifetiyle o üst akıl AK Parti’yi iktidardan düşürdü. Seçim sonrasında “muhalefet bloku” üzerinden AK Partisiz bir hükümet senaryosu üzerinde bolca sözler edildi. AK Parti’ye karşı muhalefet bloğunun birlikte hareket etmesi gerektiğini savunan partilerin başında HDP geliyordu.
Erdoğan/AK Parti düşmanlığını herkesten daha fazla pervasızca sürdürmeye devam ediyorlardı. Önce muhalefet içinden bir hükümet kurulması fikrini ortaya attılar. HDP’nin önerisinde CHP öncelikliydi. Kılıçdaroğlu’nun Başbakanlığında bir MHP koalisyonu seçeneğine dışarıdan destek vereceklerini söylediler. Yani CHP ile MHP hükümet kurarlarsa HDP dışarıdan destekleyecekti. O CHP ki Kürt inkarcısı ve katliamcısı bir partiydi. MHP’yi anlatmama gerek yok.
Ama nedense AK Parti’ye karşı bu HDP, CHP ve MHP koalisyonunu çözüm süreci açısından daha tercih edilebilir buluyordu. MHP bu işbirliğini elinin tersiyle itti. HDP ile bir safta görünmeyi kendi varlık nedenini inkar olarak gördü ve HDP’li formüllerin hiçbirine sıcak bakmayacağını açıkladı.
Kılıçdaroğlu’nun Bahçeli’yi yaptığı “Başbakanlık” teklifi bu yüzden güme gitti.
Ha, bu arada hatırlatayım, seçim sürecinde HDP’nin İstanbul adaylarından biri -şimdi milletvekili- gönlü CHP’de olan Alevi vatandaşlarımıza aynen şunu söylemişti: “HDP’ye oy verirseniz asıl Kılıçdaroğlu’nun Başbakanlık yolunu açmış olursunuz.”
Doğru, HDP marifetiyle Kılıçdaroğlu’na Başbakanlık yolu açılmıştı açılmasına ama MHP liderinin derin sağduyusuyla bu yol ebediyen kapatılmıştı. HDP’nin CHP üzerinden kurguladığı senaryo Bahçeli’nin sağduyu duyarına çarparak boşa çıkartılmıştı.
***
Şimdi bu HDP kalkıyor AK Parti’den çözüm süreci adına taleplerde bulunuyor. İmralı seferlerine tekrar çıkmak için izin istiyor. Hem çözüm sürecini sabote ediyorlar, hem Öcalan’ı İmralı’ya gömüyorlar, hem de seçim sonrasında tekrar çözüm süreci ve Öcalan üzerinden yeni bir PR denemesinde bulunuyorlar. Bunu da gene AK Parti üzerinden yapmaya çalışıyorlar. Ha bir de utanmadan ve sıkılmadan AK Parti’den MHP ile hükümet kurmaması gerektiği yolunda telkinlerde bulunuyorlar. MHP ile kurulacak bir hükümetin “savaş hükümeti” olacağını belirtip örtük tehditler savuruyorlar. Çözüm sürecini sonlandıracak bu tür adımlardan kaçınılması gerektiği uyarısında bulunuyorlar. İlkesizliğin ve pişkinliğin bu kadarına pes doğrusu... Hangi yüzle AK Parti’den hala talepte bulunabiliyorlar, anlamak güç doğrusu...
Sevgili Yalçın Akdoğan’ın dediği gibi, bu beyler hep istemeye alışmışlar. Çözüm sürecinin rantını yemeye alışmışlar sadece. Çözüm sürecini boz. Öcalan’ı İmralı’ya göm. Çözüm sürecinde söz verdiğin halde silah bırakma. Silah bırakmadığın yetmiyormuş gibi silahla Kürt halkı üzerinde hakimiyet kurmaya çalış. Azgınlıkta ve şımarıklıkta sınır tanıma. Kamu otoritesini yok say. Çözüm sürecinin sağladığı demokratikleşme adımlarını suistimal edip MHP’yi güçlendir. Seçim sonrasında MHP ile pekala çözüm sürecini sürdürebileceğini söyle. Sonra işler ters gidince, bambaşka şeyler söyle.
Bu kadar ilkesizliğe ve pişkinliğe pes doğrusu...
***
Şimdi soruyorum: MHP, CHP başkanlığındaki bir koalisyona “evet” deseydi, ey HDP sen bu koalisyona dışarıdan destek verecek miydin?
Verecektin elbet... Şimdi MHP’den rahatsızlık duymak niye? MHP CHP ile hükümet kurduğunda iyi, AK Parti’yle kurduğunda kötü öyle mi? Erdoğan mı, AK Parti hükümetleri mi Kürt kimliğini inkar etti, Kürtçe’yi yasakladı, Kürtler üzerinde acımasız bir devlet zulmü uyguladı, Şeyh Said’i darağacına gönderdi, Kürtleri katletti, ha söyler misin? Şimdi kalkmış Kürtlükten ve Kürtseverlikten bahsediyorsun...
Kürt inkarcısı ve katliamcısı CHP’yi iktidara taşımak için elinden geleni yap, Kürt meselesini cesaretle çözen ve dağ sorununu da siyasal çözüme kavuşturmak için devrimci adımlar atan Erdoğan’ı ve partisini düşman bil... Yıllar yılı “faşist-ırkçı” diye suçladığın MHP’ye seçim sürecinde laf kondurma, seçim sonrasında da CHP-MHP hükümetini savun, şimdi de kalkıp çözüm süreci edebiyatı üzerinden yeniden Kürtleri kandırma yoluna git... Hala büyük bir pişkinlikle çözüm süreci adına AK Parti’den talepte bulun...
Akdoğan’ın dediği gibi, AK Parti sizin taşeronunuz mu? Hep istemeye ve almaya çalışmışlar... Bir de veren eli düşmanca ısırmayı...
Çözüm sürecinden yana hayıflanan Kürtler asıl bu HDP’den hesap sormalı...