Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin büyükşehir belediye başkan adaylarını yarın açıklayacaklarını söyledi.
31 Mart yerel seçimlerinin kilidi İstanbul seçimidir.
2019'daki seçimde İstanbul'u CHP'nin kazanması, ABD Başkanı Biden'ı bile umutlandırmıştı.
Ağustos 2020'de daha başkan seçilmeden önce söylediklerini unutmayalım:
Muhalefet ile doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, seçimle... Erdoğan ve partisi İstanbul'da dağıldı, peki biz ne yapıyoruz? Oturup teslim mi olacağız?"
Mayıs seçimlerini kaybettikten sonra 6'lı masa halen perişan durumda. CHP'de Kılıçdaroğlu'nun yerine Özgür Özel'in gelmesi, bu partideki çatışma ve gerilimi daha da yükseltti.
İmamoğlu'nun desteği ile genel başkan seçilen Özel'e "eş başkan" muamelesi yapılması yeni krizleri mayaladı.
2015 seçimlerinde İstanbul milletvekili seçilen gazeteci Barış Yarkadaş, iki gün önce TV 100'de katıldığı programda; İmamoğlu'nun İstanbul'daki 39 ilçede belediye başkanı belirlemekle 'yetinemediğini' söyledi. "İzmir'de Antalya'da, Adana'da aday belirlemeye çalışıyor. Karadeniz'e zaten kimse giremiyor. Böyle bir parti olur mu?" diye de çıkıştı.
Başta CHP, muhalefet perişan durumda iken Cumhur İttifakı için İstanbul'u kazanmanın tam mevsimi.
Üstelik de Mayıs seçimleri zaferinin verdiği moral ve şevk devam ederken...
CHP yaklaşan yenilginin farkında.
Son günlerdeki 28 Şubat'ı hortlatma çabaları, laik-dindar çatışması için "Hilafet" tartışmasını başlatmaları, son olarak da Anayasa Mahkemesi üzerinden rejim tartışmasını sokağa taşıma tezgâhı boşuna değil.
CHP asla milletimizin birlik ve beraberliğinden yana olmadı. Bugün de geçmişin fitnelerini ısıtmaya uğraşıyorlar.
CHP ve şürekâsı fitne fesat peşinde.
Dertleri hiçbir zaman demokrasi, birlikte yaşama, uzlaşma olmadı. Helallik isteme numaraları da sahteydi, rol icabıydı.
Tevhid bayrağından "Hilâfet geliyor" yaygarası koparmak, İslam'ın asırlarca bayraktarı olmuş milletimize en büyük hakarettir, bozgunculuktur, alçaklıktır...
Bir başka cephe daha açtılar.
Bilindiği gibi Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) ikinci kez verdiği "hak ihlali" kararına, "hukuki değeri yok" diyerek uymadı.
Yargıtay'ın kararına tepki için CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 14 Ocak'ta Ankara'nın Tandoğan meydanında bir miting düzenleyeceklerini açıkladı.
Gündemi değiştirmekle ilgili bütün çabalar, yaklaşan İstanbul mağlubiyetiyle ilgili.
Yeni tertipler, yeni sabotajlar, yeri kumpaslarla karşı karşıya kalabiliriz.
Cumhur İttifakı dimdik ayakta durmalıdır.
Bilhassa AK Parti İstanbul adayı açıklandıktan sonra Türkiye Yüzyılı davasına gönül verenlerden asla aykırı bir ses çıkmamalıdır.
Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli'nin üzerinde ittifak ettiği, günlerce kazanmak için ne yapmak gerektiği üzerinde kafa yorulduğu bir karardan sonra bizim bu karara sahip çıkmamız gerekir.
Unutmayalım ki, hepimizden çok kazanmayı Cumhur İttifakı'nın mesuliyetini yüklenmiş liderler/kadrolar istiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi açıklanacak aday, yerel seçimleri kazanma azminin adıdır.
İsim açıklanır açıklanmaz, Cumhur İttifakı'na gönül veren makul büyük çoğunluk, heyecan ve coşku ile bu kararı alkışlamalıdır.
Unutmayalım ki, başta CHP, diğer muhalefet partileri, AK Parti adayını yıpratmak için ellerinden gelen her melaneti yapacaktır.
Bilgi kirliliği, iftira, karalama, dedikodu, yalanlarla algı operasyonları devreye girecektir.
Etki ajanları, 5. Kol elemanları milletimizin aklını karıştırmak, fikrini çelmek için her şeyi yapacaktır.
31 Mart'ta zafer milletimizin olacaktır, inşallah...